Şehir öğretir,
Şehir geliştirir,
Şehir eğitir,
...
Devamını getirebileceğimiz birden fazla şey var. Bunların hepsi de Eskişehir’de var. Eskişehir’in mimarı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in sözlerini ayrıca paylaşmak istedim. Çünkü sanat şehri Eskişehir’de bunların hepsi fazlasıyla mevcut.
Bu haftaki köşemde genç bir oyuncu var. Başarılı ve yolunda emin adımlarla ilerleyen, oyunlardaki başarısından da adını sıklıkla bahsettiren bir sanatçı; Berkay Gökçek. Disiplinli ve tiyatroya sevdası takdire şayan.
Berkay ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Hikayesini kendisinden dinledik. Umarım beğenirsiniz.
Keyifli okumalar…
Berkaycım, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda başarılı işlere imza atıyorsun. Kendini senin cümlelerinle tanıyabilir miyiz?
Öncelikle bu ince düşüncen için teşekkür ederim Hüseyincim. Kendimi tanımlamak konusunda biraz başarısız sayılırım lakin elimden geleni yapacağım…30 yaşındayım, İzmirliyim, yaşamayı ve sürekli öğrenmeyi çok seviyorum. En az bunlar kadar sevdiğim bir diğer şey ise oyunculuk. Genel anlamda mutlu bir insan sayılırım. Bana yakın ve hayatıma değen herkesi kırmamaya özen gösteriyorum. İyi bir insan olmak için çalışıyorum.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile tanışman nasıl oldu? Mutlaka bir hikayesi vardır. Bunu senden dinleyelim.
Evet çok güzel bir hikayesi var. Son sınıftayken Eskişehir’e kardeşimi ziyaret etmeye gelmiştim.Özge de burada okuyordu. Geldiğim günün akşamına Özge, Şehir tiyatrolarının “özgürlüğün bedeli” adlı oyununa bilet almış. Birlikte izlemeye gittik. İzlerken o kadar büyülendim ve etkilendim ki oyun bittikten sonra kız kardeşime “ben bu tiyatroda çalışmalıyım ve o insanlarla aynı sahneyi paylaşmalıyım” demiştim. O yıl mezun oldum ve hemen bir cv hazırlayıp Şehir tiyatroları bürosuna bıraktım. 2 ay sonrada “Nafile Dünya” adlı oyuna girdiğimi bildirmek için bana geri dönüş yaptılar. Telefonu kapattıktan sonra heyecandan 2 kilometre koştuğumu hatırlıyorum.
Şehir Tiyatroları’ndan önce çalıştığın kurumlar var mıydı? Nerelerde çalıştın? Hangi projelerde yer aldın?
Şehir tiyatroları çalıştığım ilk profesyonel tiyatro. Onun öncesinde çalıştığım herhangi tiyatro olmadı. Güzel sanat fakültesinde de kendi bölüm arkadaşlarımla hazırladığım projeler ve ders kapsamında hazırladığımız oyunlar oldu sadece.
Şehir Tiyatroları’nın birçok oyununda görev aldın. İnsanlar canlandırdığın karakterleri sevdi. Bunun hakkında ne söylemek istersin?
Bu paha biçilemeyecek kadar güzel bir duygu. Yoğun bir prova sürecini, kendi çalışma azminin, ekip arkadaşlarınla oluşturduğun o güzel sinerjinin karşılığını bu şekilde almak gerçekten çok büyük bir haz diyebilirim. Sahnede seni güzel ve başarılı kılan en büyük şey birlikte çalıştığınız insanlardır. Seyircinin beğenisine bir iş sunuyorsunuz ve bunu hepbirlikte yapıyorsunuz. Kişisel olarak çıkardığınız karakterlerinde ekstra beğenilmesi tuzu biberi oluyor diyebilirim. Harcanan bir emek var ve bunun karşılığında ise duyduğunuz alkış sesleri var. Daha ne olsun.
Disiplinli ve işine fazlaca önem gösterdiğini biliyorum. Tiyatronun aynı zamanda sorumluluk işi olduğunu biliyoruz. Senin için bir proje geldiği zaman, nasıl bir değerlendirmeden geçirirsin?
Tiyatro ciddi anlamda özen ve disiplin gerektiren bir kulvardır.Aslında bir karakteri kendi bünyende değerlendirirken bilinen ve uygulanan çok fazla yararlı metotları gözden geçirmek güzel bir fayda sağlar.Tüm bunların ışığında ise her oyuncu zamanla kendi yöntemini de oluşturabilir.Bana bir iş geldiği zaman, öncelikle defalarca okurum.Oynayacağım karaktere çalışmadan önce tüm oyunu çok fazla okumak gerekir.Diğer karakterleri çok iyi anlamak gerekir.Oynayacağınız karaktere bir omurga oluştururken oyunu çok iyi bilmeniz ve haritayı doğru okumanız çok büyük önem taşır.Sonrasında ise yapman gereken kendini yönetmenin düşüncelerine bırakmaktır.Bu da size muhteşem bir deneyim olarak geri döner.Seviyoruz bu işi Hüseyin…
7 Nisan’da prömiyer yapan ve müzikal oyun olarak sahneye Korel Cezayirli tarafından konuşan Kan Kardeşleri oyununda başarılı bir performans sergiliyorsun. Tebrik ediyorum. Bu süreç nasıl başladı? Oyunla ilgili duygularını alabilir miyim?
Bu süreç benim için duygusal açıdan biraz zorlu geçen bir süreçti.Oyunun kendi duygusu Korel abinin kafasında bu oyun için oluşturduğu gerçekçi ve muhteşem bir dünyada var olmak çok keyif verici bir şeydi.Ben çok zorlandım.Deneyimi az olan bir oyuncu olarak bu kadar gerçekçi ve naif bir işin içerisinde çok fazla şey öğrendim.Hem yaşadığım hayata hem de sahne üzerinde var ettiğim hayata dair çok fazla deneyim edindim.Hikayelerle çocukluğuma döndüm.Karakterlerin çok büyük oyunlara, oyunların ise çok büyük dünyalara dönüştüğünü gördüm.İyi ki bu projede olmuşum.İyi ki o güzel insanlarla çalışma fırsatı bulmuşum.
Yeni sezon içerisinde senin düşündüğün, içerisinde olmak istediğin projeler mevcut mu? Kafanda düşündüğün işler var mı?
Yeni sezonda beni hangi oyunların beklediğini ben de bilmiyorum bu heyecan verici.Benim kendi yapmak istediğim projelerde var tabiki.Gel kulağına söyleyeyim.Şimdilik aramızda kalsın..
Yoğunluğun ve oyunların arasında zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?
Sev çünkü sevmek en kolay.