Alınan 3 seri galibiyetten sonra Eskişehirspor hafta arası olmasına rağmen, yaklaşık 10 bin taraftarını tribünlere çekti. Son 3 maçın ideal kadrosuna cezalı Semih Güler'in yerine Aykut dahil oldu. Oyuna iyi başlamamıza rağmen özellikle Pazar günü Ümraniye'de fazla hırpalanan kadro, attığımız golden sonra oyunun kontrolünü tamamen rakibe kaptırdı. Bunda orta sahamızın etkisiz olması, pas yüzdemizin düşük kalması, rakibin bizden çok diri olması büyük etkendi. Aslında düşünce ve oynanan oyun Ümraniye maçından farklı değildi. Kazandığımız ve kaybettiğimiz iki maç arasındaki fark: Sadece verdiğimiz pozisyonlarda rakip oyuncuların becerisi ve Kayacan'ın yaptığı mucizevi kurtarışlar. Kısacası son 2 maçı iyi oynamadık. Oynamadan, şansınla, mücadelenle senede 1 maç kazanırsın. O hakkımızı da Ümraniye'de kullandık. Oyun olarak düzelmemiz, topa daha fazla sahip olmamız, pas sayımızı arttırıp, daha organize oynamamız gerekir. Bu saydıklarımızın olması için; Hasan Hüseyin'in fiziksel gücünü arttırması, Dorukhan'la Hürriyet'in de oyunun her iki yönünü daha iyi oynaması, formlarını yükseltmesi gerekir. Sanki bir de Hasan Ayaroğlu-Buruno tercihi düşünülmeli. Buruno, mevkisi olmayan sol önde çok etkisiz oynuyor. Bunları görmeden, sadece "Hakem kötü yönetti" dersek; asıl problemi düzeltemeyiz.
Oyunun geneline baktığımızda Gazişehir, galibiyeti hak etti. İlk 2 için kendine hedef maçı yaptığı bu deplasmanı iyi oynayarak kazandı ve sonuna kadar yarışın içinde olacağını gösterdi. Diğer hedefli takımlara baktığımızda Gazişehir; Rize'yle beraber geniş ve kaliteli kadrosuyla en formda takım. Sezon sonu ilk 2 de olacak gibi görünüyor. Sonuçta iyi bir takıma yenildik.
Umutlarımız, seriyi 4 maça çıkarabilmek, play-off ışığını tekrar yakabilmekti.
Gerçekler ise, iç sahada bir maç daha kaybetmemiz, Denizlispor'un 2 maçtır kazanması buna bağlı olarak "Aşağıdan kopamadık" düşüncesinin tekrar yerleşmesidir. Eskişehirspor taraftarına bu düşünce "gelgitlerini" sezon başından beri birçok kez yaşattı. Daha önce de yazdığım gibi; Eskişehirspor'un bu kadro yapısıyla bundan sonra oynayacağı her maç 3 ihtimallidir. Nasıl 3 maçta 9 puan alarak lider Ümraniye'yi deplasmanda yenebiliyorsak; Gazişehir mağlubiyeti, hatta Manisa maçında olası puan kaybı da bu ihtimaller içindedir. Önemli olan; 38 puan olabileceğini tahmin ettiğim düşme barajının bir an önce geçilmesi, gereken 12 puanın toplanmasıdır.
Gazişehir mağlubiyetine takılmadan, Pazar günü oynayacağımız Manisa maçına mental ve fizik olarak hazırlanmalıyız. Favori olduğumuzu unutup, yüksek konsantrasyonla oyunumuzu oynarsak; hedeflediğimiz 3 puanı alır, hesap yapmak zorunda kalmayız. Hafta sonunun galibiyet getirmesi temennisiyle, hoşçakalın...
22 Şubat 2018, 09:59
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.