Eskişehir’de siyaset bazen oldukça trajikomik bir hal alabiliyor.
Basit intikam duygularını ne ile bileyeceklerini şaşıran ciddi bir cenah var.
Sen Muharrem İnce’yi ülkeyi aydınlığa kavuştursun diye alıp cumhurbaşkanı adayı ilan ediyorsun. Eskişehir’de Sinan Özkar karşıtlarının ‘bak sen korsan miting demiştin, al bu da sana kapak olsun’ minvalinde mesajları sosyal medyayı hunharca işgal ediyorlar.
Şimdi siyasetin nemenem bir çevrenin, nasıl bir aracı olduğuna dair ufkunuzu açmak gayretinde değilim. Ama sizde de ülkeyi kurtaracak diye ortaya çıkarılan adayın göreve gelir gelmez Sinan Özkar’ın üstünden panzer gibi geçmesini bekleyen bu paylaşımları görünce hafiften de olsa dudaklarınıza bir tebessüm gelip konmadı mı?
***
Hoca neden cumhurbaşkanı adayı olmadı?
İstemedi…
Mecnunun, Leyla’sını istediği gibi istemedi.
Çocuğun, annesini istediği gibi istemedi.
Çünkü Hoca’nın annesi de, Leyla’sı da Eskişehir…
Vazgeçmiyor, geçemiyor…
Beklemedi üstelik Yılmaz Hoca,
Çünkü Eskişehir onun için bir durak değil ve hiçbir trene binmeye niyeti yok.
İsteseydi olurdu, bekleseydi olurdu.
***
Harun Karacan rüzgarı
Harun Karacan’ı uzun bir sürenin ardından Eskişehir Sanayi Odası’nda gerçekleşen bir toplantıda gördüm. Aynı heyecan, aynı azim, aynı kararlılık ile devam ediyor görevine. Bitti denilen yerden defalarca daha yükseğe zıpladı, bir kez daha zıplarsa şaşırmayacağım siz de şaşırmayın…
