“Adam kazanma sanatı” diyorlar siyaset için iddia ediyorum kaybetme sanatıdır da. Yanlış kişileri doğru bir şekilde kaybedersen kazanıyorsun…
Herkesin hürmet ettiği kişileri, hiç kimselerin gömebileceğine şahitlik ediyorum ve uyarıyorum. Kimse olamamış hiçlere teslim olunuyor…
“Kavga var, kavga var” çığlıkları ile şikayet ederek “düzeltirim” diyenler yanılıyor. Kavganın nedenleri, kavgadan önce geliyor. Nedenler var oldukça, kavgalar tükenmiyor, tükenmeyecek.
Koltuklar az, talipler fazla. Koltuk kapma yarışına siyaset süsü verilmeye çalışılıyor. Siyaset kaba etlerin rahatlığına ayarlı…
“Samimiyetin açamayacağı kapı yok” diyorum. Kapılar değil duvarlar muhatap ise samimiyet de çaresiz kalıyor. Çok samimi insanlar biliyorum duvara çarpıp çarpıp yere düşüyorlar.
O insanlar düştüklerini düşündükçe “ah, vah ediyorlar” ama yükseleceklerinden hiç şüphe duymuyorum.
Mukayeseler yanlış yapılıyor. Yanlış insanlar, yanlış yerleri hak ettikleri yönünde büyük bir inanç taşıyorlar.
Yaratılan algının gerçeklik karşısında çaresiz kalacağı günler geliyor.