“Eskişehirspor nasıl kurtulur?”
Soner Uçak yazdı...
Adettendir, bakmayın!
“Eskişehirspor nasıl kurtulur?” dediğime.
Eskişehirspor’un kurtulacağı hiçbir dert, sorun yoktur zira. Mevzu Eskişehirspor’un kurtuluşu değil. Eskişehirspor futbol kulübünün kurtuluşudur.
Manevi hayatımızda yer edinen, “siyah” dendiği zaman yanına usulca kırmızı iliştirdiğimiz Eskişehirspor’un dara düşme ihtimali yoktur. 1965’ten başladığınız zaman söze değme darlıkların, mükemmel sorunların alt edemeyeceği bir manevi hazinemiz vardır beşeri ve toplumsal hafızamızda.
Biri “düşme” der, sen “Sevilya” dersin, biri “borç” der, sen “Fethi, Nihat, Ender” dersin manevi kazancı en az iki kuşak daha besleyecek bir hazine biriktirmişliğimiz vardır haddizatında.
Gelelim, günümüze. Dokunulan, belki bu yüzden bu kadar can yakıcı olan Eskişehirspor Futbol Kulübüne. Güncellenen, daha doğrusu gün geçtikçe deformasyona uğrayan bir spor dalı futbolun kazan kazan modeli olarak yutturulan, oysaki kaybettiklerimizin yanında esamesi bile okunmayacak toplumsal mağlubiyetlerimizin 90 dakikalık zafer sosuna bandırmak isteyiğimizin tek temsilcisine…
Dokunabildiğimiz, dolayısıyla can yakan Eskişehirspor’un var olma savaşı verdiği şu günlerden geçmişten dem vurarak, hepimize bu zorlu süreci bertaraf edecek bir polyannacılığın içine girelim demiyorum.
Mali açıdan pek çok kriter ki; pek çoğu uyulmamaya endeksli bir yapı veya zengin kulüplerin daha çok kazanabileceği bir görüntü sebebiyle altta kalanın canı çıksın modelinde Eskişehirspor’u gelecek kuşaklara taşımak gün geçtikçe zorlaşıyordu.
Ve en nihayetinde dananın kuyruğunun kopma noktasına geldik. İşin aslı vahşi sisteme suçu atıp, kadere razı da olunabilir. Veya gerçekleri masaya koyarak, yapılacak en doğru şeyin ne olduğu konusunda tespitlerde bulunulabilir. Pek çok doğru tespit ve tedavi yöntemini yoldan geçen vatandaşın ağzından bile duyabiliriz. Ancak bu tedavileri hayata geçirecek zaman dilimi bile şuan için büyük bir lüks. Zannediyorum, tek çare ve yol kalıyor. Sıcak para kaynağı bulmak. Stad ismini Eskişehirlilerin bu minvalde değerlendirmesi gerekiyor.
Bir şekilde bu sezon lig düşmemeye dua etmek. Ve ardından sıcak para kaynağı bularak, Halil Ünal’ın özellikle transfer döneminde şapkadan tavşan çıkarmasını, en az bir kere daha gelecek kuşaklara dokunabilecekleri bir Eskişehirspor bırakmak adına ummak.
ETİ ile yapılacak anlaşma ve Tepebaşı Belediyesi’nden gelecek olan katkı ile transfer tahtası yeniden açılabiliyormuş. Bu iki şartın yerine gelmesi ardından. Halil Ünal’a gözleri çevireceğiz. Ve ondan daha yüksek bir ses ile “Eskişehirspor’un olduğu yerde umutsuzluk olmaz” demesini bekleyeceğiz.
Bir başka çözüm daha var. Uzun zaman ve ciddi emek gerektirecek bir başka çözüm onuda başka zaman yazarız...