Unutmayın, bizim kahrolmamızdan kendilerine mutluluk payı çıkaranları. Unutmayın o kendini büyük sanan ama kendilerine Anadolu beyi yerine belediye takımlarına rakip olmayı reva görenleri… Unutmayın Türk futbolunun en şanlı direnişini…
Futbolcu kardeşlerimiz, ağabeylerimiz; o üzerinize giydiğiniz formanın bir bez parçasından ibaret olmadığını, bizim hayallerimiz hayatımız olduğunu çıkarmayın aklınızdan. O formada Fethi’nin Nihat’ın Ender’in terinin olduğunu unutmayın. Gökyüzünde ellerini açmış şampiyonluk için dua ediyor Edizimiz Sinanımız unutmayın.
Artık son 90 dakika… Rakip Aliağaspor… Tarihlerinde ilk defa Süper Lige bu kadar çok yaklaştılar. Asla kolay vazgeçmeyecekler. Biz ise imkansızı değil, daha önce defalarca yaptığımızı tekrar edeceğiz. Diriliş sezonumuzda dimdik çıkacağız Süper denilen o lige.
Bu son 90 dakikada sahada futbolcusu ruhunu, tribünde taraftarı da ciğerlerini ortaya koyacak. Bu final diğerlerinden daha zor olacak. O yüzden tribün üstünlüğünü kim alırsa kazananın da o taraf olması kuvvetle muhtemel. Bu finali izlemek isteyen evinden dilediği gibi izleyebilir. Ancak stadyuma gelenler maçı bir kenara bırakmak zorunda. Bu final sahada değil, tribünde kazanılacak. Artık bu saatten sonra maçın nerede oynanacağının hiçbir önemi yok. Bizim işimiz 81 vilayetin hangisinde olursa olsun imkansızlıklar içinde buraya kadar gelen Eskişehirsporumuzu Süper Lige çıkarmak. Daha önce yaptık.
Artık bütün cümlelerin kifayetsiz kaldığı yerdeyiz. Bekliyoruz tezkeresini bekleyen askerin beklediği gibi zafer gecesini… Bir babanın, evladının mürüvvetini görmeyi istediği kadar istiyoruz şampiyonluğu… Ve inanıyoruz ilkokula giden bir çocuğun öğretmenine inandığı kadar zafere… Bizim hikayemizin sonu gelmez, yeni başlangıçlar yapmak için yeniden avrupaya gitmek için geliyoruz. Şairin de dediği gibi;
AKIN VAR GÜNEŞE AKIN
GÜNEŞİ ZAPTEDECEĞİZ
GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN!