ŞOV YAPMA YETER...


Cemal Yavuzol

Cemal Yavuzol

16 Nisan 2018, 08:43

Pazartesi gecesi taraftarlar birliğinin Samsun maçının son 53 yıldaki, hatta geçen sezon oynadığımız Göztepe finalinden de önemli olduğu yönünde yaptığı açıklamaları dikkate alarak; kayıtsız şartsız maç sonuna kadar destek vermek üzere tribündeki yerimizi aldık. Eski futbolcu, antrenör ve yorumcu kimliğimizi bir kenara bıraktık; bu önemli maçta her taraftar gibi takımımızı son düdüğe kadar destekledik.


Gergin ve tutuk başladığımız maçın 10.dakikasından sonra oyun üstünlüğünü ele geçirdik. Önce Buruno sonra da Hasan Hüseyin’le 2 gol bulduk. Özellikle kaleci hatasıyla Hasan Hüseyin’le bulduğumuz 2.golden sonra rakibin direnci kalmadı. Hemen ardından rakip, Çağrı’nın gördüğü kırmızı kartla maça havlu attı. Bu dakikadan itibaren ilk yarının sonuna kadar sahada Es-Es show izledik. Tek bir pozisyon vermeden, 4-0’la soyunma odasına girdik. İkinci yarıda da kendimizi üzmeden, abondene olmuş rakibimizi de ezmeden, ölüm kalım maçı olarak gördüğümüz maçı “RAKİBE SAYGI” maçına çevirerek, büyüklüğümüzü gösterdik hem de istediğimizi aldık. Bu galibiyette H. Ayaroğlu, H. Hüseyin Acar ve hatasız oynayan Semih Güler, arkadaşlarından bir adım öndeydiler. Özellikle H. Ayaroğlu’nun, Ofoedu’nun olmadığı dönemde sorumluluk alması, başarılı futbolunu 90 dakikaya yayması, gerçekten çok değerliydi. Bravo Ayaroğlu!


Yılmaz Hoca’nın Rize maçından önce ve sonra, en son olarak da hafta içinde yaptığı açıklamaları herkes gibi beni de rahatsız etti. Konuşmalarında kendisine Eskişehirspor Başkanı’ndan ve oyuncularımızdan “Hocam ne olur gel, bizi ancak sen kurtarırsın” yönünde istek aldığını, ayrıca TFF’nin de “Git Eskişehirspor’u kurtar” şeklinde telkinde bulunduğunu söylediğinde, kulaklarımıza inanamadık. Ayrıca, para konuşmadığını da söyleyerek; adeta Eskişehirspor’a kıyak yaptığını vurguladı.


Ben de diyorum ki: Hocam, öncelikle Eskişehirspor’un sana değil, özellikle yaşadığın Gençlerbirliği ve Giresun faciasından sonra, senin Eskişehirspor’a ihtiyacın var. Bu konuşmaları da, şehrin senin gelişine karşı olduğunu, sana sıcak bakmadığını bildiğin için yapıyorsun. Merak etme bu takım düşmeyecek. Ama ligde bırakan da sen olmayacaksın. Hafta içinde ve bu maçta da gördüğün gibi, camianın büyüklüğü ve kenetlenişi, taraftarın da olağanüstü desteğiyle, takımımız bunu başaracaktır. Merak etme sen de “Önemli değil, ama sözleşmeme yazarım” dediğin paranı alacaksın. Senden önce “5 dakikada anlaştık” diyen Samet Aybaba da 1 milyonun üzerinde para almıştı. Yani kısaca hocam, taraftar da şehir de seni çok iyi tanıyor. Senden ricamız gereksiz konuşma, mazeret üretme, gündemde kalmak için komik durumlara düşme. Sadece sahada kal, antrenörlük yap. Bu maça kadar yaptığın açıklamaları da talihsizlik olarak görelim, kapatalım. Sana yakışan, Samsun maçından sonra özellikle “rakibe saygı” konusunda yaptığın açıklamaydı. Bu söylemlerinle bizlerin, hatta paramparça olan Samsun camiasının da kalbini kazandın. Sana uzatılan mikrofonların magazin değil de spor olduğunu unutmadığın sürece, Türk futboluna hala katkının olacağını düşünenlerdenim.


Rakiplerimiz Samsun ve Denizli’nin karşılaşacağı bu hafta sonu, Gaziantep’ten alacağımız galibiyetle avantaj yakalayacağımıza, sonraki hafta sahamızda oynayacağımız Bolu maçıyla seyirci rekoru kıracağımıza ve ligde kalışımızı ilan edeceğimize inanıyorum. Hoşçakalın...

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.