Dolar ve Euro’nun birden bire fırlaması ardından pek çok kişi çatacak yer aradı.
Elbette omzun atıldığı ilk öğe iktidar oldu.
Eskişehir yerelinde ise zannediyorum en çok akıllara gelen kişi Prof. Dr. Emine Nur Günay’dı.
Emine Nur Günay’ın, 24 Haziran seçimleri öncesinde dile getirdiği; ‘Seçimlerden sonra Dolar 4 TL seviyelerine gerileyecek’ sözleri sosyal medya üzerinden yeniden gündeme taşınırken, “hani dolar 4 TL seviyesine gerileyecekti, ne oldu hocam?” denmeye getirildi.
Oysa ki; Emine Nur Günay çok ciddi bir risk almış, hemen hemen tüm siyasetçilerin “ekonomi iyi olacak- güzel olacak - mükemmel olacak” gibi göreceli kavramları kullanmayıp rakam vermişti.
Öyle ya kime göre iyi, kime göre mükemmel? Bu tür tabirler ile her türlü olumsuzluktan sıyrılabilir.
İyi bir hatipseniz mükemmellik ve iyiliğin tanımı ile biraz oynar ve yeniden haklı olabilirsiniz.
Ancak Emine Hoca’nın 4 TL saptaması siyasetin kaldıramayacağı kadar net ve köşeli.
Emine Hocamız bu tepkileri görmüş olacak ki; bugün son 3 aya ait bazı ekonomik verileri basın ile paylaşıp dolardaki sıçramanın rasyonel olmadığı türünden bazı saptamalar yapmış.
Ancak ekonominin çok rasyonel olmadığı bir dünyada yaşıyoruz.
Örnek verirsek, dünyanın tüm nimetlerine fazlasıyla hiç zorlanmadan ulaşan toplumları düşününce Afrika’da açlıktan ölen çocuklar da akıl ile açıklanabilecek bir mevzu değil, hatta daha kötüsü vicdanı da kanatıyor.
Demek ki, rasyonel olmayan bir ekonomiden rasyonel olmadığı gerekçesiyle şikâyetçi olmak realiteye görmezden gelmek anlamına geliyor.
Bana kalırsa profesörde olsanız, ekonomiyi yalamış yutmuş da olsanız köşeli konuşmamakta fayda var. En haşmetli saptama bile, “ekonomi iyiye doğru gidecek” sözünden daha kıymetli değil.
Özellikle ülkemizin kırılgan ekonomisi göz önüne alındığında.