Ayşe Kaytan Uçak yazdı...
O büyük iddiayı kim aklından geçirirse geçirsin
Karşısında şöyle bir adam bulacak;
Yarattığı üniversiteyle, şehirle ülkenin kalbine mühür vuran…
Eskişehir için ‘öğrenci kenti, turizm kenti, kültür ve sanat kenti’ denildiğinde gözlerin aradığı…
Bozkırın ortasından, Avrupa’ya uzanan bir köprünün mimarı…
Yetmez, yetiştirdiği öğrencileri…
Yetmez, Türkiye siyasi tarihine sunduğu katkı…
Belediyeciliğe getirdiği farklı anlayış…
Yetmez, akademisyenliği, sanatçılığı…
Marifeti saymak için komşudan parmak almak gerekiyor anlayacağınız…
Bu yüzden Yılmaz Büyükerşen’e rakip olanlar veya olmak zorunda kalanlar; Yılmaz Büyükerşen ile kendilerini mukayese etmekten şiddetle kaçınmalı.
Yılmaz Büyükerşen’in yaptıkları, ettikleri sıralandıktan sonra “sen ne yaptın” sorusunun yöneltilmesi halinde büyük bir ihtimal duyacağımız tek şey mahcubiyetten kaynaklı bir yutkunma sesinden öteye geçemeyecek.
Peki gerçekten Büyükerşen yenilmez mi?
Büyükerşen bu denli kahraman ise yaptıklarının hatırı kadar, karşısındakilerin de ciddi katkısı mevcut.
Örneğin son tartışma konusu Ilıca Barajına gelelim.
Sizce hangi aklı başında birileri Yılmaz Büyükerşen’i yenmenin yolunu, onun bir projesini engellemekten geçtiğini düşünür.
Şimdiye kadar yaptıklarının zamanında engellendiğini düşünsenize, elimizde nasıl bir Eskişehir kalırdı?
Bu nedenle de Büyükerşen’in yaptıkları ve yapacaklarını engelleyerek hiçbir sınavdan başarılı çıkılmayacağından zerre şüphe duymuyorum.
O zaman ne yapmak gerekiyor?
Mukayeseyi doğru yapmak.
Büyükerşen’i yenmek istiyorsanız, onun bu şehre sunduklarından daha öte bir vizyona sahip olmak zorundasınız.
Bu vizyon, bir barajı engellemek ya da bir şey söylese de ‘ret oyu versek’ diye beklemekten geçmediği çok açık.
Hatasıyla, sevabıyla bu şehri 20 yıldır yöneten bir adamı seçimlerde yenmenin yolu zannediyorum alışılmış politikalardan sıyrılmaktan geçiyor.
Hoca’ya rakip olarak çıkacakların şimdiden bu arayışa girmeleri gerekiyor.
Yoksa en babayiğidi bile Büyükerşen’i eleştirirken “sen ne yaptın?” sorusu ile karşılaşır ve yutkunur kalır.
Derse şuradan başlamak gerekiyor zannediyorum
Rakibine saygı duyacaksın, hele ki Hoca’dan bahsediyorsak.