CHP'li Gaye Usluer, Tanrıkulu’nun verdiği Kanun Teklifi üzerine Meclis Genel Kurulu'nda söz aldı. Usluer,mevcut iktidarın, ülkedeki bütün duvarların içini ve dışını hapiseye çevirdiğini söyledi.
CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun verdiği Kanun Teklifi üzerine Meclis Genel Kurulunda söz aldı. Usluer konuşmasına laiklik vurgusu yaparak başladı. Ülkedeki bütün duvarların içini ve dışını bir hapishaneye çeviren akıldışı rejime karşı özgürlük ve laikliğe vurgu yapan Usluer, “ her fırsatta bu değerlere sarılarak direneceğimizi belirterek başlamak istiyorum söze. Adalet sistemi kangren olmuş bir ülkede rahat adım atabileceğini düşünenler, dünü hatırlayın! Dün can yoldaşınız olanlar bugün başınıza bombalar yağdıranlardır. Bu kangreni iyi etmezseniz sizin de bacağınız kesilir. Bu sözleri hafife almayın derim çünkü o dost bildikleriniz konusunda da sizleri uyarmıştık. Hatırlayın!” ifadelerini kullandı.
BİRAZ HAK HUKUK BİLEN BİR KİŞİ BİLİR Kİ…
Usluer meclise sunulan teklifin önemine değinerek; “Sayın Sezgin Tanrıkulu verdiği Kanun Teklifi ile çok önemli bir konuya değindi. Adalet sistemimizin açmazı, çelişkisi diyebileceğimiz bir konu, uzun tutukluluk süresi. Biraz hak hukuk bilen bir kişi bilir ki; Bireyin fiziki ve fikri varlığı, ancak hür olması şartına bağlıdır. Bir çelişki dedik çünkü hukukumuzun koruyucu hükümlerine karşın, bugün insanların en temel hukuki haklarına saldırılıyor. Yani önce bireyin hakkını koruyor sonra bir KHK ile o koruduğu hakkı gasp ediyor. Anayasa hükümleri ile korunan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı böylelikle yok sayılıyor. Yani, bu bir karşıtlıktır, çelişkidir, paradokstur!” dedi.
AYAĞINIZ KAYDIKÇA HIRÇINLAŞIYORSUNUZ!
OHAL ile çok sayıda vatandaşın tutuklu olduğunu hatırlatan Usluer; Cezaevlerinde daha ne kadar süre tutulacaklarını bile bilmeyen gazetecileri, akademisyenleri, hakimleri söylemeden geçmeyeceğim. Kendinize düşman bellediğiniz herkesi süresiz dört duvar arasına attınız. İnsanların inançlarını sömürdünüz. Meslek onurlarını çiğnediniz. Fikrini söyledi diye bir gazeteciyi tutukluyorsunuz da nefretini kusan, linç operasyonları başlatan kendini bilmezleri alkışlıyorsunuz! Ülkenin bütün karanlık birikimini siyasi geleceğinizi güvence altına almak için kusturuyorsunuz! Bu saldırganlığın sebebi ayağınızın altınızdaki yerin sarsılmasından. Ayağınız kaydıkça hırçınlaşıyorsunuz!” şeklinde konuştu.
ŞIK’A VE TÜM DOKUZ KÖYDEN KOVULANLARA SELAM
Dün Ergenekon’dan içeri aldığınız insanlara bugün pardon dediniz, yarın da bugün aldığınız ve terör ile en ufak bir ilgisi olamayan insanlardan özür dileyeceksiniz! Ama bu kez kandırıldık diyemeyeceksiniz! FETÖ’nün ipliğini pazara çıkaran Ahmet Şık bugün FETÖ propagandası yapmaktan içerde! Ahmet neden içerde aslında biliyor musunuz? Ahmet dün de doğruları söylediği için bugün de doğruları söylediği için içerde! Sizin de o doğrulardan korktuğunuz o kadar aşikar ki. Ahmet’ten, Ahmet’in yazdıklarından korkuyorsunuz! Ahmet içerden bizlere mesaj göndermiş, “enseyi karartmayın” diye ben de buradan O’na ve tüm dokuz köyden kovulanlara selam gönderiyorum. İçeri hapsettiğiniz insanların aydınlık zihinlerini hapsedemeyeceksiniz!” dedi.
İKTİDARI TANIMAK İSTİYORSANIZ…
Usluer sözlerine ünlü Fransız yazar ve filozof Albert Camus’dan alıntı yaparak son verdi: "Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın." Demiş Albert Camus, ben de diyorum ki; Bir iktidarı tanımak istiyorsanız o iktidarın hapishanelerde kimleri tutsak ettiğine bakın!”