SONER UÇAK YAZDI....
Belki bir bahar sabahıdır.
Çocuğunun elinden tutmuş yürümektedir baba.
Ve AVM’ler çocuğu yana yakıla çağırmaktadır
Bilmedin, oyuncak mağazaları en şık davetiyelerle seslenmektedir çocuğa:
Bize gel bize gel
Babanın bir eli, bozuk paralarıyla oynamaktadır cebinde, diğeri ile sım sıkı tutmaktadır çocuğunun elini.
O şık davetiyelerin ardından koşup gitmesin diye…
Bir park park değildir.
“Düşün” derim.
xxx
70’inden sonra sıradanın kaderidir
“Elini eteğini çek” derler.
“Kısa bir süre sonra gelecek zaten, ölümü bekle” derler
Tiyatro yapmışlar duydunuz mu?
xxxx
Sıradanın mutfağı ne ister?
Sıradan bir doymaya odaklanmış midesine yetsin kafidir.
xxxx
Sıradan bir mont ister kışın üstüne, üşüyen bir sıradan.
Sıradan değildir, soğuk zira…
xxx
Uzun uzadıya anlatmaya kalkarsam sıradanlaşır.
Sıradan bir hayatın sıradan fertleri olarak görmeliyiz diye düşündüm.
Hamamyolu’nda çayı bir liraya yudumlarken, çocuğunuzu parkta oynaması çok sıradan bir iştir.
70’ine merdiven dayamış sıradan vatandaşların Koca Çınarlar Merkezi’nde sıradan uğraşılar ile ölümü beklemek yerine hayata sarılmaları en sıradan olması gerekendir.
Halk Marketleri bildiniz mi?
En sıradanlarımızın en sıradan ihtiyaçlarına karşılık veriyor.
Şimdilik 1000 sıradan aileye destek çıkıyor.
xxxx
Kazım Kurt sıradan bir başkandır.
Yaptıklarını abartmaya hiç niyetim yok.
"Sıra dışı"na duyulan hürmetten körleşen gözlerimize sıradan bir ışık…
Sıradan bir şekilde bağdaş kurmuş, sıradan analarımız ile sohbet etmektedir.
Sıradan vatandaşlar var oldukça, sıradan belediye başkanları da var olmak zorundadır.
CHP’lileri, MHP’lileri, AK Partilileri bilmem ama sıradan Eskişehirlilerin sıradan oylarının tek talibidir.