CHP İl Başkanı Sinan Özkar, Eskişehir siyaseti ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
CHP İl Başkanı Sinan Özkar, ES TV’de gazeteciler Murat Taşkın ve Cihan Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Özkar, tüzük kurultayına ve Eskişehir gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“İl Başkanları toplantısında kaygılarımı aktardım…”
Tüzük Kurultayını değerlendiren Özkar, “Tüzük kurultayının yapılma sebeplerinden biri üye yapısı ve partinin yönetsel yapılanmasıyla ilgiliydi. İlk il başkanı olduğum dönemde üyeliklerin sağlığa kavuşturulması gerektiğini söyledim. Sağlık derken üyenin şahsıyla ilgili bir sağlık değil. Onun yapısındaki bir bozukluk değil. Ancak üyelerin iletişim bilgilerinin, diğer adres bilgilerinin güncel olması, onlarla iletişime geçilebilmesi, üyenin parti faaliyetlerine katılmasıyla ilgili mekanizmaların açılması gerekiyordu. Bu benim yıllardır gördüğüm bir eksiklikti. Üye güncellemesiyle ilgili bir anket çalışması başlattım. Büyük ölçüde bu güncellemeleri başardık. İyi de oldu. Üyenin iletişim bilgilerine sahip olduk, üyenin parti etkinliklerine daha fazla katılmasını sağladık. Eminim kamuoyu gözlemlemiştir, daha önce mesela Cumhuriyet Bayramı olsun diğer eylem ve etkinlikler olsun sınırlı sayıda üyeyle gerçekleşiyordu. Biz bu etkinlikleri 3 bin, 5 bin seviyesinde üye katılımıyla gerçekleştirdik. Bunun da, bu çalışmalara bağlı olduğu, üyeyle iletişime geçme gayretinin de etkili olduğunu düşünüyorum. Bunu gözlüyorum. O yüzden parti genel merkezinde de, il başkanları toplantılarında bu kaygılarımı aktardım. Diğer il başkanlarından bazılarının da aynı kaygıları vardı. O yüzden üyeliklerin aktif ve pasif üye olarak ayrılması gibi tüzüğe bir hüküm getirildi. Benim önerim o değildi.
“300 üyeniz olacağına 50 üyeniz olsun…”
Birçok il başkanı da şundan sıkıntılı, diyor ki; ‘Biri gelmiş, senin partine üye olmuş. Bir de buna bir ayrım koyarsan o üyeyi de kaybederim.’ Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesi il başkanlarının kaygıları buydu. Onların da kaygı duymaması gerekir. 300 üyeniz olacağına 50 üyeniz olsun. Parti çalışmalarına katılan, aktif, üretken üye olsun. O zaman daha başarılı olursunuz.
“Her önüne gelenin aday olma, seçmen üye olma şansının olmaması gerekirdi…”
Eskişehir olarak bizim önerimiz şuydu; üyenin üçe ayrılması. Partiye üye oldu, ‘ben tüzük, parti programı bu doğrultu da çalışmayı kabul ediyorum’ deyip üye olan… Seçmen üye ayrımının olması gerekir. Seçmen üyenin de belli parti görevini yapmış insanlardan oluşması gerekir. Sandık müşahitti olmuş bir puan alacak, sandık görevlisi olmuş bir puan alacak, partinin bir eylem ve etkinliğine katılmış bir puan alacak, gazetede partiyle ilgili bir makale yazmış bir puan alacak, eğitim çalışmasına katılmış bir puan alacak… Derecelendirme… Bu görevleri yapan, belli bir puana ulaşan üyelerin, seçmen üye yani parti içi seçimlerde derecede dediğimiz o seçmen üye niteliğine sahip olması. Üçüncü küme, belli parti görevlerini yapmış, belli bir dereceye gelmiş olanların yerel ve genel seçimlerde aday olma hakkına sahip olan üyeler diye ayrılması. Yani hiçbir parti görevini yapmadan, gelip ‘ben milletvekilliğine adayım’ deyip çıkmaması… Belli parti görevleri ve belli bir kademeye ulaşmış olması gerekir ki belediye meclisine, belediye başkanlığına, milletvekilliğine aday olabilsin.
Her önüne gelenin aday olma, seçmen üye olma şansının olmaması gerekirdi. Ama o madde büyük çoğunlukla kabul edilmedi, ret edildi. Üyeliklerle ilgili, üyeliklerin güncellenmesi ve üye sicili tutulması kabul edildi. Üye sicilinin tutulması elbette ilerde bunların uygulanabilir hale gelmesini sağlayacak.
“Genel Başkan’a karşı bir güven oylaması havasına dönüştürdüler…”
Ön seçimle ilgili bazı milletvekillerinin hazırlamış olduğu değişiklik önergesi vardı. Bu değişiklik önergesi şunu içeriyordu; Sadece Siyasi Partiler Yasası’nda yer alan yüzde 5 kontenjan kullanılmasıyla ilgiliydi… Kontenjan şuanda yüzde 15. Yüzde 5’in dışında bütün milletvekilliklerinin, belediye başkanlıklarının, meclis üyeliklerinin ön seçimle belirlenmesiyle ilgiliydi… Oylama biraz kritik, başa baş oldu. Öyle olunca oylama tekrarlandı. O oylamada ezici bir çoğunlukla ön seçim geçerdi. Niye geçmedi derseniz, bazı milletvekilleri, özellikle genel başkanlığa aday olan arkadaşımızın delegelere karşı dönüp de ‘kaldırın’ ya da kendi oylamasıymış gibi… Diğer arkadaşların da benzer hatası oldu. O delegenin karşısına çıkıp da genel başkana karşı bir güven oylaması havasına sokarsanız, delege dünyanın en iyi tüzük hükmünü de getirseniz ret eder. Onu, o arkadaşlar o hale getirmemeliydi. Yoksa şuanda Cumhuriyet Halk Partisi’nde yüzde 5’in dışında bütün adaylıklar ön seçimle belirlenebilir olacaktı.
“İttifak halinde, Genel Başkanın eli güçlendirildi”
İttifak halinde tüm adaylıklar merkez yoklaması ile belirlenebilecek. Bunu da Genel Başkanın elini güçlendirmek için delege o şekilde kabul etti. Genel Başkan bir ittifak durumunda eli güçlü olsun, herhangi bir şekilde kendini bağlı hissetmesin, pazarlık gücünü koruyabilsin diye… Pazarlık lafını kullandım ama hoş bir şey değil. Ama elbette o ittifak yapılan partilerin
Meclis’te temsiliyle ilgili de milletvekilliklerinin de konuşulması gerekiyor.
“Birilerini, Eskişehir yerelinden değil de tepeden getirip Eskişehir’e oturturlarsa, Eskişehir’deki dengeler bozulur…”
Özkar, “Yeni tüzük hükümleri doğrultusunda Eskişehir ne olur? Yüzde 15’in içinde mi kalır, yüzde 80’in için de mi” sorusuna; “Bunu açık yüreklilikle taaddüt ettik. İl Başkanları toplantısı, kurultaydan aşağı yukarı 20 gün önce yapıldı. Asıl konuşulması gereken yer il başkanları toplantısıydı. İl Başkanları toplantısında bunu kararlılık ve yüksek sesle ifade ettim. Milletvekili olmak isteyenler var ama parti içinde belli kademelerde çalışan insanların da motivasyonunu korumak zorundasınız. Bir insan siyaset yapıyor, partisini temsil ediyor… Hiç kimse yadırgamasın, milletvekili olarak da partisini o kademe de temsil etmek ister. Bir belediye başkanı olarak da kendi birikimini ve partisinin görüşlerini orada ortaya koymak, o icraatları yapmak ister. Hiç kimse bunu yadırgamasın. Birilerini, Eskişehir yerelinden değil de tepeden getirip de Eskişehir’e oturturlarsa, Eskişehir’deki dengeler bozulur. Açık söyleyeyim. Artık Eskişehir’de, tıkanma noktasına geldi. Çünkü aşağı yukarı 20 senedir hep tepeden inme, tepemize bazıları getiriliyor. Gelenler ne oldu? Bakıyorum, gelenlerden hiç kimse ortalıkta yok. Eskişehir’den seçilen milletvekilleri yine iyi, kötü yüzünü görüyoruz. Sağ olsun 15. Dönem Milletvekilimiz Murat Kahyaoğlu şuanda Deliklitaş Mahalle Temsilciliği yapıyor. Buradan seçerseniz olur. Ama tepeden getirirseniz biri İstanbul’a gider, biri Amerika’da yaşar. Partiyle de ilişkisi keser” ifadeleriyle yanıt verdi.
“Artık partili, partiye zarar veren çıkışlardan bıktı…”
Özkar, CHP’de sık kurultaya gitmesi ve parti içerisinde yaşanan muhalefetle ilgili soru üzerine, “Altı ayda bir kurultay toplamıyoruz. Ama olağan kurultay… Tüzükle ilgili bir takım sıkıntılar var, onların değişmesi gerekiyordu. O tüzük kurultayı da olağan şartlar içinde yapıldı. Artık partili, partiye zarar veren çıkışlardan bıktı. O partiye zarar veren çıkışları yapan arkadaşları emin olun cezalandıracak. Kurultayda cezalandırdı. Onların tasfiyesi doğru bir gidişat var. Eğer o oylamalarda başarılı olsalardı şuanda ben o gürültüyü düşünemiyorum. Ama delege bunu fark etti. Buna dönüştürüleceğini fark etti. Halbuki gelen delegenin isteği, tabanın, geldiği yörenin isteği olmasına rağmen o grubun, o davranışlarını önlemek için böyle oy kullandı. Onların tasfiyesine doğru gidiyor bu iş” dedi.
“İttifak yapılmadan 2019’da yapılacak seçimi kazanmanın imkanı yok...”
Özkar, “Eskişehir’de ittifak nasıl karşılık bulur” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “İttifak bir zaruret olarak ortaya çıktı. İttifak yapılmadan 2019’da yapılacak seçimi kazanmanın imkanı yok. O yüzden herkes bunun farkında. O nedenle herkes ittifakla ilgili kendi zihinsel faaliyetini başattı. Bütün partiler ‘acaba kim kiminle ittifak yapar’, ‘nasıl sonuçlar doğurur’, bunların beyin jimnastiği yapmaya başladılar. Biz de tabi bu konuda düşünüyoruz. Emin olun bizim de hiçbir ön yargımız yok. Türkiye’de legal, yasal, meşru zeminde siyaset yapan bütün partilerle ittifak yapabiliriz. Açık ve net söyleyeyim.
“Yerelde seçim ittifakı olmaz… Herkes kendi adayını çıkarmalı…”
Cumhurbaşkanımızın bugün bir açıklaması vardı; ‘Yerel seçimlerde ittifak olmaz. Dayanışma olabilir.’ Gelin bizi destekleyin diyor. Bence de ittifak olmaz. Çünkü yerel seçimlerde milletvekilliğindeki gibi ‘şu il de sen güçlüsün, sana şu sıradan milletvekilliği gibi…’ bir şey olmaz. Elbette herkesin güçlü olduğu yerlerde belediye başkanlıklarını alma isteği olacaktır. MHP ya da bir başka parti, İyi Parti için de söyleyeyim, diyelim bizimle ittifak yapacak, o ilde, o ilçedeki teslimiyeti demektir, yok oluşu demektir. Ben böyle bir riske gireceklerini düşünmüyorum. Herkesin kendi adayını çıkarması gerekir.
Kırsalda MHP’den, İyi Parti’ye büyük bir geçiş var”
Eskişehir’de İyi Parti, MHP seçmeninin neredeyse tamamını yakınını almış durumda. Özellikle ilçelere bakıyorum… İlçeler biraz daha bağlı ve kararlıdır, çok değişkenlik göstermez. Ama özellikle kırsalda baktığım zaman tereddütsüz İyi Parti’ye doğru büyük geçişin olduğunu görüyorum. MHP’den, yüzde 80’in üzerinde bir geçiş var.
“Tepebaşı İlçe Başkanımız son derece uyumlu ve parti içi, partinin kamuoyuna yönelik faaliyetleri konusunda atak ve girişken davranıyor…”
Eskişehir İl Örgütüyle ilgili de değerlendirmede bulunan Özkar, “Bu dönem parti içi bir durağanlık var. Parti içi rekabet, çekişme anlamında durağanlık yaşıyoruz. Tepebaşı İlçe Başkanımız son derece uyumlu ve parti içi, partinin kamuoyuna yönelik faaliyetleri konusunda atak ve girişken davranıyor. Benim il başkanı olarak istediğim bu. İl seçimlerinde bana oy vermeye bilir, muhalif olabilir. Ama bir il başkanının isteyebileceği tek şey ilçe başkanlarının, ilçe yönetimlerinin iyi çalışması, kamuoyunun önünde olması, sahayı boş bırakmaması… Onun dışında en keskin muhalefeti yapsın. Yeter ki o dengeyle. Kavgayla değil dengeyle yapsın. Kongrede oyunu vermedi, bitti. Onun ötesi yok. Eskişehir il örgütü olarak bir şikayetimiz söz konusu değil. Herhangi bir kargaşa da söz konusu değil. Çok şükür, maşallah” ifadelerini kullandı.
“ETO ve ESO siyaset yapılacak yer değil”
Eskişehir Ticaret Odası ve Eskişehir Sanayi Odası seçimlerini değerlendiren Özkar, “Adaylara bakıyorum. Hepsi arkadaşımız, sevdiğimiz insanlar. Hangisine ne desem… Siyaseten bakmam mümkün değil. Hangisi gelse orada başarılı olur. O yüzden ‘benim göz ardı ettiğim, başarısız olma ihtimali varsa Allah tarafından o olmasın, diğeri olsun’ derim. Onun dışında bir temennim olamaz. Eskişehir küçük yer. Kişisel dostluklarımız var. Oralar siyaset yeri değil. Bugüne kadar çok da siyaset üretilen, siyasi yakınlıkları olan yerler değil. Seçimlere müdahale yakışıksız olur. Yapıyorlarsa da, yanlış yapıyorlar. Eskişehir’de bu türlü işler hep geri teper” diye konuştu.
“İl başkanlığına bir daha aday değilim…”
CHP’nin kırsalda yürüttüğü çalışmalar hakkında da konuşan Özkar, “İki ay önce ilçe başkanlarını topladım. Açıkça orada ifade ettiğim bir şey vardı; “Siz ilçenizde eksiğinizi, fazlanızı tespit edeceksiniz. Program yapacaksınız. Şu köyde, şu mahallede eksiğimiz var. Şu bölgede hassasiyetlerimiz var. Şurada, şuna ihtiyacımız var. İsteyeceksiniz, ben yapacağım…” Bazı arkadaşlar geçen dönem Danışma Kurullarında parmak salladılar. ‘Büyükşehir şunu yapmıyor, bunu yapmıyor’ diye. Bu sefer parmağı ben sallayacağım. İlçe başkanlarımızdan bekliyorum. Şunu da açık ve net söyleyeyim. Görevini yapan yapar, yapmayan gider. Çünkü ben bir daha il başkanlığına aday değilim. Bu rahatlıkla konuşuyorum. Hiç bakmadan görevden alırım. ‘İlçe başkanıyım, il başkanıyım benim işim var. Adliyedeyim çıkamıyorum…’ O zaman oraya aday olmayacaksın. O koltuğu işgal etmeyeceksin. Yapabilecek kimse o gelsin.
İki yıl tamam, dört yıl tamam ama altı yıl il başkanlığı aynı performansta yapılmaz. O yüzden yeni planları olan, yeni düşünceleri olan, sahaya çıkma konusunda istekli olan arkadaşımızı hazırlayacağız. Tabi ki ona teslim edeceğiz.
“70 bin seçmen, 800 bine hükmediyor…”
Şimdi kırsalda benim canım yanmış. Belediye Meclisi’nde halimiz ortada. Kaç yıldır kan kusturuyorlar. Söylenecek başka bir kelime yok. Emin olun kan kusturuyorlar. 70 bin seçmen, 800 bine hükmediyor. Çıkarılan yasadan kaynaklı, doğru olmayan bir uygulama. Madem yasa öyle. Yasayı ben yapamayacağıma göre o zaman o durumda ben uyum sağlayacağım ve o ilçelerde, o seçimi alacağım. Başka çarem yok. Bunu da benim ilçe başkanlarım, ilçe yönetim kurullarım yapacak. Önümüzdeki günlerde Danışma Kurulunu toplayacağım. Orada bunlar gündeme gelecek. Parti içi bir konu ama bunu da kamuoyuna açıklamada hiçbir sakınca görmem. Çalışmayan ilçe başkanı gider” dedi.
“Geçtiğimiz referandumda sandık sonucu alma başarımız yüzde 100...”
Özkar, “16 Nisan referandumunda, CHP’nin sandık başlarında yaşanan sıkıntının tekrar yaşanmaması için önlemler alınıyor mu” sorusuna; “Merkez ilçelerden bir bölgede 16 asil ve yedek… Asillerden 10 kişi, bir bölgeden de 6 kişi sandık başına gitmeyen. Buralar boş mu kaldı? Hayır. Gitmeyenlerin yerine en azından müşahit bu sandıkta bekledi. Geçtiğimiz referandumda sandık sonucu alma başarımız yüzde 100. En uzak ilçemiz Günyüzü’nde dahi yüzde 100’e ulaştık. Eskişehir’de bir problemimiz yok. Bizim tüm sandıklarda görevlilerimiz var. Tüm sandıklar gözlemlerimiz altında. Tüm sonuçları YSK ile birlikte eş zamanlı olarak giriyoruz. Islak imzalı sonuçlar, gecenin saat 3’ü de olsa partiye ulaşıyor. Hiç kimsenin o konuda şüphesi olmasın” ifadeleriyle yanıt verdi.
“Yılmaz Büyükerşen cumhurbaşkanı olduğu zaman…”
2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için gönlünden geçen adayın ismini de açıklayan Özkar, “Yılmaz Büyükerşen idaredeki ve kalkınmadaki basiretini Eskişehir’de gösterdi. Anadolu Üniversitesi’nde gösterdi. Anadolu Üniversitesini marka yaptı. Cumhurbaşkanı olduğu zaman emimin Türkiye Cumhuriyeti’ni de tüm dünyada genel geçer bir marka halinde ortaya koyacaktır, sunacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Olacak inşallah” dedi.
“Termik santralin yapılacağı bölgede çadır kuracağım…”
Eskişehir’e kurulması planlanan termik santralle ilgili de konuşan Özkar, termik santralin yapılacağı bölgede çadır kuracağını açıkladı. Özkar, “Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olarak, termik santralin yapılacağı bölgede çadır kuracağım. Eylemlilik oradan devam edecek. Ben gideceğim, gelen gelir. Genel Başkanın adalet yürüyüşü gibi ben de tek başıma bu eylemi başlatacağım. Toprağını sever gelir” ifadelerini kullandı.