banner536

SAĞLIK GİDERLERİ VATANDAŞIN SIRTINA YÜKLENİYOR

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer hükümetin sağlıkta dönüşüm politikalarını eleştirerek, sağlık çalışanlarının sorunlarının giderilmesini istedi. Sağlık alanındaki performans sisteminin olumsuzluklarına dikkat çeken Çakırözer, “Sağlık emekçilerine şiddetin nedeni hükümetin acımasız ve kar amaçlı sağlıkta dönüşüm politikalarıdır” dedi.

SAĞLIK GİDERLERİ VATANDAŞIN SIRTINA YÜKLENİYOR
15 Kasım 2017 Çarşamba 14:37

AK Parti’nin sağlık politikaları nedeniyle hastaların müşteri, hastanelerin kâr eden işletmeler haline döndüğünü belirten Çakırözer, “Yoğun çalışma temposu nedeniyle artık hekimler ve sağlık çalışanları tükenmişlik duygusu yaşıyorlar. Sağlıkta yaşanan ağır iş yükü, psikolojik ve fiziksel şiddet sorunları hekimleri intihara sürüklüyor. Bozuk sağlık sisteminin getirdiği yükü doktorlar taşımak zorunda kalmasın” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP’li Çakırözer, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan tarafından sunulan Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında konuştu. Çakırözer, sağlıkta dönüşüm programı kapsamında hem yurttaşların hem de sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları anlattı.

ACIMASIZ  VE KAR AMAÇLI ÇALIŞMA KOŞULLARI İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR

Hükümetin acımasız ve kar amaçlı sağlık politikalarının sağlık çalışanlarını intihara sürüklediğini belirten Çakırözer, “Sağlık çalışanları, ücret yetersizliği, adaletsizliği, çalışma barışının bozulması, ağır çalışma koşulları, mesleki tatminsizlik, meslekte yükselmelerde kayırmacılık, liyakatin dikkate alınmaması ve belki de en kötüsü, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşamaktalar. Geçtiğimiz haftalarda Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde asistan hekim olarak çalışan Doktor Ece Ceyda Güdemek, Batman Bölge Devlet Hastanesinde çalışan Doktor Engin Karakuş ve Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisi Stajyer Doktor yağmur Çavuşoğlu’nun intihar etmeleri sağlık çalışanlarının nasıl zorlu çalışma koşulları içinde olduğunu göstermektedir. ” dedi.

ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN HANGİ ÖNLEMİ ALDINIZ?

Bakan Demircan’a sağlık çalışanlarına şiddetin araştırılması için kurulan Meclis komisyonu sonuç raporunu hatırlatan Çakırözer, “2013 yılında 10.715, 2014 yılında 11.174, 2015 yılında 12.245, 2016 yılında 11.867 ve bu yılın ilk altı ayında 5.347 sağlık çalışanı şiddet olaylarına maruz kaldı. Meclis komisyonunun sağlık çalışanlarının mesai ve nöbet saatlerinin yeniden düzenlenmesi, uzun çalışma sürelerinden vazgeçilmesi, sağlık iletişim merkezlerinin kurulması ve en önemlisi, Türk Ceza Kanunu’nda sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti caydırıcı nitelikte yeni düzenlemeler yapılması gibi birçok önerileri oldu.. Bu önerilerin hangisini hayata geçireceksiniz” diye sordu.
 

SAĞLIK GİDERLERİNİ VATANDAŞA YÜKLÜYORSUNUZ

Sağlıkta dönüşüm programı başladığından bu yanan ödenen prim karşılığında elde edilen sağlık hizmetinin daraldığını söyleyen Çakırözer, “Vatandaşın temel hakkı olan en nitelikli sağlık hizmetini alabilmesi için primini ödemesi yeterli olmamaktadır. Vatandaştan toplam on iki kalemde ayrıca katkı payı alınmaktadır. Devlet hastanelerinde 6 lira, üniversite hastanelerinde ise 8 lira muayene katkı payı alınıyor. Devlet tarafından karşılanan ilaçlar için emekliler yüzde 10, çalışanlar ise yüzde 20 katkı payı ödemekte. Reçetelerdeki ilk üç kalem için 3 lira, diğer her kalem ilaç için ise 1 lira katkı payı alınmaktadır. En temel insan hakkı olan ve herkesin ayrımsız olarak en nitelikli biçimde ulaşabilmesi gereken sağlık hizmetlerinde pirimler, katkı payları alınıyor ama nitelikli hizmet verilmiyor. Hane halkları tarafından tedavi, ilaç ve benzeri amaçlı yapılan sağlık harcaması 2014 yılında 1.232 lira iken 2015 yılında yüzde 9,2 artarak 1.345 liraya yükselmiştir. Sağlık giderlerini vatandaşın sırtına yüklemekten vazgeçin” diye konuştu.

GELECEĞİMİZİ İPOTEK ETMEYİN

Çakırözer, şehir hastaneleri modeline de değinerek, oluşturulan model ile sağlık hizmetlerinin özelleştirildiğini belirtti. Şehir hastanelerinin geleceği ipotek altına alan bir proje olduğunu vurgulayan Çakırözer, “Şehir hastaneleri kamu özel ortaklığı modeliyle yapılacak olup ciddi kamu zararına neden olmaktadır. Bu yöntem için alınan krediler ise devlet borçlanmasına göre yüzde 83 daha fazladır. Bu projenin verimli olacağı noktasında bir güvence, garanti yoktur. Ortalama 1.417 yatak olacak deniyor. İşin uzmanları 300-600 arasındaki yatak sayısının bir hastanede daha verimli, daha insani, daha kaliteli olduğunu belirtiyor. Kamu zararının ne olacağı konusunda rakamlar 10 milyarlarca liradan açılmaktadır. Ayrıca hastahanelerinin şehir dışına çıkarılacak olması, vatandaşların bu hastanelere gidişini zorlaştıracaktır. Sağlık emekçilerinin, hekimler ve diğer çalışanların haklarının ne olacağı konusunda belirsizlik vardır. Bizler bu sisteme karşıyız” dedi.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.