Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ES TV’de gazeteciler Ali Baş ve Arif Anbar’ın sorularını yanıtladı. Kurt, programda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kurt’un açıklamalarından satır başları;
-Asfalt parası yasa gereği alınması gerek bir para-
Asfalt parası için referandum yapamayız. Asfalt parası yasa gereği alınması gereken bir paradır. Bunun aksini söyleyen yasa yapacak. Büyükşehir’de AKP grubunun çoğunluğuyla ‘asfalt parası alınmasın’ diye karar alındı. Mahkeme ‘senin böyle bir karar almaya yetkin yok’ dedi.
-Topladığımız çöpün parasını vatandaşlardan alacağız-
Çevre Kanunu’nda bir düzenleme yapıldı. Daha önce Çevre Kanuna göre bizim almamız gereken paraları öteliyorlardı. Şimdi artık ötelenemez bir noktaya geldi. Kanun diyor ki; “Kirlenme ve bozulma önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi, çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır.” Biz bundan sonra topladığımız çöpün parasını vatandaşlarımızdan ‘çöp harcamalarına katılım payı’ adı altında alacağız. Yılda 30,35 milyon lira… Aşağı yukarı hane başına 100-150 lira bir zam geliyor.
-Ekrem Birsen AK Parti’den istifa etsin bir kere-
Hamamyolu’nda ticari bir beklentimiz yok. Piyasayı dengeleyelim diye oradayız. Şuanda bizim pozisyonumuzdaki işletmelerde çay 3,5 lira. Esnaf Odaları Birliği tarifesine göre. Hem hükümete yalakalık yapacaksın, hem zamları gerekçe gösterip ‘çay 3,5 lira,5 lira olsun’ diyeceksin. Ekrem Birsen AK Parti’den istifa etsin bir kere. Birileri fedakarlık yapıp, doğruları söyleyecek.
-Kimler hangi ihaleleri, hangi kafeleri aldı?-
‘AK Parti’de kim yönetime hangi pazarlıkla geldi’ diye duyuyor muyuz? Duyuyoruz. Geçmiş yıllarda bir il başkanı 5 yıl altında bir kooperatifin aracıyla, makam şoförüyle gezdi. Kimsenin gıkı çıktı mı? Çıkmadı. Kimler güneş enerji santrali kurdu, kimler ihaleleri aldı, kimler hangi kafeleri aldı… Ama kimse söylemiyordu. Şimdi söylüyorlar. Artık bu dağılma sürecidir.
- Belediyelere kayyum atanacaksa mahkeme atasın-
Belediyelere atanan kayyum, idare mekanizması tarafından atanmıştır. Hukuk ile ilgili alakası yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki kayyum ise tüzüksel hükme dayalı ve parti üyelerinin yasal haklarını kullanarak mahkeme tarafından atanmıştır. Biz de diyoruz ki; Eğer belediyelere kayyum atanacaksa mahkeme atasın, sana ne. Hukuk, Cumhuriyet Halk Partisi için önemlidir. Kendi hukukuna da Cumhuriyet Halk Partisi uyar. İkisini yan yana koymak sapla samanı karıştırmaktır.
-Şiddetle protesto ediyorum-
Üniversitede, Kanun Hükmünde Kararname ile görevden alınan ve kamuoyunda imzacılar olarak bilinen hocalarımızın aleyhinde uygulanan işlemin hiçbir hukuki kuralla açıklaması mümkün değildir. Şiddetle protesto ederim. Bu hukuksuzluğun yolunu aramak ve bulmak gerektiğini bütün dünyaya haykırmak lazım.
-Rektörden randevu alamadık-
Anadolu Üniversitesi ile ilişkimi kestim. Çünkü biz Sayın Rektöre hayırlı olsun diye gitmek istedik, hala randevu alamadık. O nedenle bir daha da aramadım. Tanımıyorum, kendi bilir.
-Haklı olduğumuz birçok konuda uzlaşamadık-
Osmangazi Üniversitesi rektörü ile aramız iyi. Kendisi hukukçu. Zaman zaman görüşüyoruz. İlçemiz üniversitesi olduğu için ona zorlamayla da gittik. Ama hasımız, davalarımız var. O nedenle anlaşamıyoruz. Rektörün hukukçuluğuna güvenerek bazı konuları davasız çözebileceğimize inanıyordum ama maalesef cesaret edemedi. Üzüldüm. Haklı olduğumuz birçok konuda uzlaşamadık.
-Bademlik Spor Salonunu da elimizden aldılar-
Odunpazarı Belediyesi Bademlik’teki spor salonunu kullanıyordu. Bakımını, gözetimini yapıyorduk. O da maalesef Osmangazi Üniversitesi Rektörü tarafından bir yazıyla ‘artık size kullandırmayacağız’ denildi ve onu da verdik. Şimdi herhalde orada bol bol spor yapıyordur.
-Tüzüğümüz açık, il yönetimi atandıysa olağanüstü kongre yapılmalıydı-
CHP’nin içindeki mantaliteyi en iyi bilenlerdenim. 30 yıl parti içi yarışlarla, mücadeleyle uğraşan bir CHP’liyim. Ben bu işi iyi bilirim. Hiç kimsenin bazı konuları dolanarak anlatmaya çalışmasına gerek yok. Bir işin hukuki bir zemini vardır, ahlak zemini vardır, bir de pratiği vardır. Tüzüğümüz çok açık. İl yönetimi atandıysa 45 gün içinde olağanüstü kongre yapılır. Bitti. Yapmamışsın, biri müracaat etmiş. Mahkeme de ‘evet yapman gerekir’ demiş. Burada diretmenin, topu bilmem nereye atmanın bir anlamı yoktur. Özellikle hukukçu bir arkadaşımız ısrarla ‘atandığımız fıkra o değil, bu gibi’ bir takım şeyler söylüyor… Kimseyi kandırmayalım. Kayyum arkadaşlarında bir yanlışı var. Onlarda gidip il yönetimi olmaya çalışıyor. Onların öyle bir görevi yok. Onların görevi kongre yapmak.
-Eskişehir’de hangi kurumun kaç kreşi var?-
100 kreşi yapacağız. Sayın AKP İlçe Başkanı merak etmiş. Kreş yapmak devletin birinci derecede görevidir. Kreş talep etmekte insanların en doğal insan haklarından birisidir. Yasalarımıza göre 150 kadın işçi çalıştıran işletmelerin kreş açma zorunluluğu vardır. Sayın Acar, (AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar) İşkur müdürünü arayıp, kaç tane kurumun kreşi var bunu bir soruştursun. Yapması gerekirken yapmayanlara hangi cezaları verdiklerini bir sormalı. Her ay sormalı. Bana değil, oraya sormalı.
-Beklediğimiz destek maalesef gelmedi-
Ben bu kreş işini bir yıldır anlatıyorum. Hiçbir kurum ve firmadan ‘evet doğru söylüyorsun’ diye duymadım. Utanmadı hiç kimse. Sanayi Odası ile birkaç görüşmemiz oldu. ‘Çok doğru olduğunu, bunu destekleyeceklerini’ söylediler. Maalesef oradan da bir destek gelmedi.
-Yeter ki AKP’liler bizim önümüze engel çıkarmasın-
Odunpazarı Belediyesi’nin 200 milyon civarında borcu vardır. Bizde bunu ödemek için plan ve projeler yapıyoruz. Ama bizim bu borcumuzun büyük bölümü uzun vadelidir. Bizim piyasa borcumuz 80 milyon civarında bir borçtur. Bu da ödenebilir bir borçtur. Yeter ki AKP’liler bizim önümüze engel çıkarmasın. Bizim programlarımızı desteklesin. Odunpazarı Belediyesi seçimden önce kamuoyuna duyurmuş olduğu projeler konusunda iddialıdır.
-‘Sen niye yatırım yapmıyorsun’ deseler, gülerim-
Türkiye’de, hiç kimsenin yatırım yapmadığı bir ortamda AKP yetkilileri ‘sen niye yatırım yapmıyorsun’ derse ben de gülerim. Eskişehirliler de gülsün. Sanki yüzme havuzu projesi bitmiş, millet bahçesi projesi bitmiş, güney-kuzey çevre yolu bitmiş, Sarıcakaya yolu bitmiş… Sanki bunlar yapılmış, hükümet her şeyi halletmiş belediye yatırım yapmıyor. Türkiye ekonomisi iflas etti. Organize Sanayi Bölgesi’nde fabrikalar satılık. Bu arkadaşlar bunu eleştirsin.
-Her türlü engele rağmen kaynak yaratıyoruz-
İnsanların maaş ödemekte zorlandığı bir dönemde Odunpazarı Belediyesi hem ona aksatmadan devam ediyor hem de Adalar’da bir gençlik merkezi bitirdik, açmak üzereyiz. Yıldıztepe ve Orhangazi’de bir halk merkezi bitirdik açmak üzereyiz. Gültepe’de de bir halk merkezi açmak için çalışmalara başlıyoruz. Bunları sıfır bütçeyle yapıyoruz. Çöp kamyonlarımızı satın alıyoruz. Bunlar yatırım. Devletin fonlardaki paraları çekip de ekonomiyi yürüttüğü dönemdeki bir yatırım. Borçlanmadan kamyonları alıyoruz. Her türlü engele rağmen kaynak yaratıyoruz.
-Millet Bahçesi’nde bizi kurum yerine koymadılar-
Millet Bahçesi’nde hiç kimse hem Odunpazarı Belediyesi’ni hem de Büyükşehir Belediyesini bir kurum yerine koymadı. ‘Biz yapıyoruz, destekleyin’ diyorlar. Ne yapıyorsunuz kardeşim? Önce bunu bilelim. Proje kaçırıldı bizden. Yapsınlar, görelim. Haksızlık var diye dava açtım. Çevre Şehircilik bütün yetkilerimizi aldı, bende ona karşı dava açtım.
“Ali Acar’dan ricam, bakanlıktan yetkiyi alıp gelsin-
Gündoğdu Mahallesi’nde 2012 yılında ‘afet riskli alan’ kararı alınmış. Küçük Sanayi Sitesi’nde 2017 yılında alınmış. Küçük Sanayi Sitesi’nde ben bütün sorumluluğu kabul ediyorum. Verin bana yapayım. Bakanlar Kurulu yetkiyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına vermiş, bende istiyorum. Geçen hafta bakanlıktaydım yine istedim. Sayın Ali Acar gitsin yetkiyi Odunpazarı Belediyesi’ne getirsin. Bizim orada ne ruhsat verme yetkimiz, ne de tamir etme yetkimiz yok.
-Benim muhtarlara ödenek vermek gibi bir görevim yok-
Muhtarlara verilen ödenek ile ilgili eleştiriyi kabul etmiyorum. Benim muhtarlara ödenek vermek gibi bir görevim yok. Geçmiş dönemde verilmiş. Nakit para verilmiş, yanlış. Sayıştay eleştirmiş. O eleştirileri dikkate alarak, biz Türkiye’ye model olacak bir formül geliştirdik. Muhtarla Derneği ile protokol imzalamak suretiyle muhtarlara yardıma devam ettik. Süresi doldu. Böyle bir yardımın ekonomik koşullar nedeniyle Meclis’e getirilmesini doğru bulmadım. Her yerden tasarruf edeceğiz, muhtara para vereceğiz. Böyle bir şey yok.
-Siyasette benimle uğraşan çok uzun yaşamaz-
Muhtarlar tarafsız olmalı, bağımsız olmalı, herkesi kucaklamalı ve bütün partilere karşı eşit davranmalı. Benim yaptığım halk merkezinde oturup, bütün mahalleliyi toplayıp AKP adayının propagandasını yapan muhtar oldu. Hiç kimse kusura bakmasın. Ben oraya CHP bayrağını asmazken, ben orada CHP propagandası yapmazken, muhtar benim rakibimi getirip orada halkla buluşturursa ben de o muhtarla çalışmam. Kimse kusura bakmasın. Ben biraz şerbetliyimdir. Siyasette benimle uğraşan çok uzun yaşamaz. Bunu herkes bilsin. Geçen dönem bana karşı olumsuz girişimleri olan muhtarların hiçbiri kalmadı. Muhtar arkadaşlarla ben siyaset yapıyorum, hodri meydan. Ben ne kendimi, ne belediyeyi ne de partimi kimseye yem etmem.