Kazım Kurt, 2019 için değişimi işaret etti

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan CHP il kongresini değerlendiren Kurt, “Eskişehir’de kongre sürecini tamamlamış bulunuyoruz. Şubat ayında kurultay olacak. Demokratik geleneklerimize bağlı kalarak ve yasal zorunlulukları da yerine getirerek örgütlenmemizi sürdürüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi il kongreleri her dönem önemli olmuştur. Her dönem değişik tartışmalara sebep olmuştur. Bu sefer Türkiye’de pek görülmeyen bir şey oldu. Genel Başkanımız kongreye katıldı. Genel Başkanımız genelde il ve ilçe kongrelerine katılmaz. Bu ilk oldu. Bizim için bu açıdan önemliydi. Genel Başkanın gelmesiyle beraber o kavga ve gürültü bekleyen, Cumhuriyet Halk Partisi’nde yeniden bir takım kısır çatışmalar olacak diye umut eden gruplar hayal kırıklığına uğradı. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri, delegeleri oldukça olgun bir biçimde kongreyi gerçekleştirdiler” dedi.

“Kaybeden bir şey kaybetmez, tecrübe kazanır”

Kongrelerin doğal bir süreç olduğunu ve abartılmaması gerektiğine vurgu yapan Kurt, “Her kongre önemlidir. Her seçim önemlidir ama sonucu uzun süre tartışılmaz. Demokrasiyi içine sindirmiş, özümsemiş bir parti olarak her seçimin bir kazananı, bir kaybedeni olması gayet doğaldır. Kaybeden bir şey kaybetmez. Kaybeden tecrübe kazanır. Kaybeden yeni yeni deneyimler kazanır ve biriktirir. Bunu sağlayamadığımız zaman yanlış olur. Ben kaybettikten sonra büyüyen ve parti tabanında kendini kabul ettiren birçok arkadaşımızı gördüm. Dolayısıyla bunu böyle değerlendirmek lazım. Biz vazgeçmeden, siyasi mücadelemize devam edersek birçok şey değişir. Geçen kongrede farklı duruş sergileyenler, bu kongrede farklı bir duruş sergileyebilir. Bunlar bu işin doğasında var. Ben il kongresini çok abartmıyorum. Çok doğal bir olay gerçekleşmiştir. Aynı nefes almak gibi, uyumak gibi… Cumhuriyet Halk Partililer bundan sonra başka hedeflere yönelik çalışmalara devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“Bu kongrede adaylar yarıştı ve yarış bitti”

Kurt, Esen’in “Kongrede adaylar mı, yoksa belediye başkanları mı yarıştı” sorusuna; “Bunu abartarak, kaşıyarak hiç kimse bir şey elde edemez. Bu kongrede adaylar yarışmıştır. Yarışma bitmiştir. Belediye başkanı olarak elbette siyaset yaptığımız sürece bir duruşumuz olabilir. Ben kongre günü İlker Bey ile de, Sinan Bey ile de oturup sohbet etmişim. Bu olgunluğu biz yakaladık. Hatta uzun süre İlker Bey’in yanında oturdum, sohbet ettik. Ben bu partide politika yapan bütün arkadaşlarımı seviyorum. Bütün arkadaşlarımla birlikte yol yürümeye hazırım” diyerek yanıt verdi. 

“Beş sene önceki gibi politika yapan benim yanıma gelmesin”

Türkiye 2019 seçimlerine doğru giderken, parti politikasında da değişime ihtiyaç olduğuna işaret eden Kurt, konuşmasını şöyle sürdürdü: “16 Nisan referandumundan sonra biz söylem biçimimizi bile değiştiriyoruz. Kim ne derse desin. Bazı tutucular, bazı yobazlar hala böyle inadım inat particilik havası içerisinde bizi eleştiriyorlar. Ben bunu eleştiri olarak da kabul etmiyorum. Değişmek zorundayız. Dönüşmek zorundayız. 2017 yılında nasıl politika yapılması gerekiyorsa öyle yapmak zorundayız. 2018’e giriyoruz. 2018’in şartlarına göre politika yapmak zorundayız. Bana hiç kimse; ‘İşte bunlar Atatürk ilke ve inkılaplarını inkar ediyor, İsmet Paşa’yı inkar ediyor’ demagojisine girmesin. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı okundan birisi devrimciliktir. Bu da süreklidir. Her gün değişir, her gün değişiriz. Çağdaş uygarlık seviyesine böyle ulaşırız. Çağdaş uygarlık seviyesi 1930’da başkaydı, 90’da başkaydı, 2010’da başkaydı, 2018’de başka.  Dolayısıyla biz değişimi özümseyeceğiz, içimize sindireceğiz ve değişeceğiz. İktidar olmak için önümüzde 1,5 yıl var. Bu 1,5 yılda da her türlü çalışmayı yaparak, kapı kapı dolaşarak seçim kazanacağız. 5 sene önceki gibi politika yapan benim yanıma gelmesin. Yok öyle yağma. Oturduğun yerden televizyona çıkacaksın, iki nutuk atacaksın, yüze 30 oy alıp koalisyon ortağı olacaksın. Bu bir hastalık. Bitti, geçmiş olsun. Birinci parti olmak zorundayız. Türkiye’de birinci parti olmak zorundayız. Bunu görmeden bana 1945 yılının havasını okumak gericiliktir. Ben yokum o işte. Biz ilerici, devrimci, sosyal demokrat bir partiyiz.”