İyi Parti’den grev erteleme kararına tepki
Türkiye'de sendikalı 273 bin metal işçisinden 130 bininin 2 Şubat’ta başlayacağı grevi erteleyen Bakanlar Kurulu kararına İyi Parti Tepebaşı İlçe Teşkilatından tepki geldi.
İyi Parti Tepebaşı İlçe Sekreteri Nusret Kabasakal Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetinin Anayasal hakları kullanılmaz hale getirdiğini belirterek, “Bakanlar Kurulu, Türk Metal İşçileri Sendikası tarafından 145, Birleşik Metal İşçileri Sendikası tarafından 30 ve Çelik-İş Sendikası tarafından 4 iş yerinde alınan grev kararını milli güvenliği bozucu nitelikte görüp 60 gün süreyle erteleyerek işçilerin hak arama mücadelesine bir darbe daha indirdi, sindirilmiş işçi hareketini biraz daha dibe itti.”Ne yazık ki, işçilerin insanca bir ücret talep etmesi, sefalet ücretini kabul etmemesi, MESS dayatmalarına boyun eğmemesi hükümet tarafından milli güvenliği bozucu nitelikte görüldü. Bu anlayışıyla Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetleri çalışanların yanında durmadıklarını bir kez daha gösterdiler. Bu kararla bir kez daha anlaşılmıştır ki, hükümete göre işçinin sofrasına koyacağı ekmek talebi, güvenliği bozucu niteliktedir. OHAL’i millete karşı ilan etmedik’ diyenler, grev yasaklarını işçilere karşı bir baskı aracı olarak kullanmaya devam etmektedir. Unutulmasın ki, bu ülkenin sahipleri içinde, bu ülkeyi emeğiyle var eden işçilerde vardır” dedi.
“Grev yasakları, Anayasanın açıkça ayaklar altına alınması anlamına gelmektedir”
Kabasakal, grev yasaklarının anayasanın ayaklar altına alınması anlamnına geldiğini belirterek, “Bu Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetleri tarafından yapılan 14. grev ertelemesidir. Kristal-İş Sendikası’nın Şişecam fabrikalarındaki grevleri ise Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetleri döneminde beş kez ertelenmiştir. Ancak erteleme kavramı da bir aldatmacadır. 60 günlük erteleme süresi sonunda tekrar greve çıkılamadığı, tarafların anlaşamaması durumunda uyuşmazlığın Yüksek Hakem Kurulu’na gideceği göz önüne alındığında ertelemenin aslında yasaklama olduğu da görülmektedir. Grev hakkı Anayasal bir haktır ancak bu hak yasaklamalar nedeniyle anlamını yitirmiş durumdadır. İşçilerin ekonomik ve özlük haklarını iyileştirmek, geliştirmek amacıyla kullanabilecekleri, pazarlık güçlerini ortaya koyabilecekleri tek araç grevdir” diye konuştu.