CHP’li Çakırözer: Türkiye’nin hukuk devletine, yargının bağımsızlığına ihtiyacı var
Avukatlık Kanunu ve baroların yapısını değiştirmeyi öngören kanun teklifi 52 saat süren görüşmelerin ardından AKP ve MHP oylarıyla TBMM Adalet Komisyonu’ndan geçti. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer teklifin komisyon görüşmeleri sırasında söz alarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerçek bir hukuk devleti olması için baroların yapısını değiştiren bu kanuna herkesin karşı çıkması gerektiğini söyledi.
Özgürlükler gasp edildiğinde, kadın cinayetlerinde, iş cinayetlerinde, yurttaşların hak, hukuk, adalet mücadelesinde baroların halkın yanında olduğunu söyleyen Çakırözer, “Yurttaş hakkını arayamasın, haktan, hukuktan sapmanıza kimse ses çıkaramasın diye bu yasayı getiriyorsunuz. Devletin her yerinde yaptığınız gibi fetih mantığıyla ele geçiremediğiniz baroları şimdi parçalayarak ele geçirmeye, cübbelerine ilik açmaya çalışıyorsunuz. Yargının son ayağı da artık tek adam yönetimine bağlansın istiyorsunuz. Tüm demokratik haklarımız kullanacağız, buna izin vermeyeceğiz” dedi.
“HUKUK DEVLETİNİN TEMELİNE DİNAMİT”
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer TBMM Adalet Komisyonu’nda Avukatlık Yasası Kanunu ve boraların yapısını değiştirmeyi öngören teklifin görüşmeleri sırasında söz alarak, teklife tepki gösterdi. Çakırözer, “Bu yasa hayata geçtiğinde artık ‘iktidar barosu, muhalefet barosu, parti barosu, tarikat barosu’ gibi etiketler yapışacak barolara. Yargıda böylesine bir bölünme, tek kelimeyle hukuk devletinin temelini dinamitlemek demektir. Üstüne üstlük bu yanlışa ‘dur’ demek, direnmek için başkente gelen baro başkanlarının saatlerce yağmur altında insanlık dışı muameleler görmesini tarih unutmayacaktır” dedi.
“YARGININ SON AYAĞI TEK ADAMA BAĞLANSIN İSTİYORLAR”
Baroların, Mimar ve Mühendis Odalarının, Tabip Odalarının neden iktidarın hedefinde olduğunu soran Çakırözer, şöyle konuştu:
“Bu ülkenin sorumluluk sahibi hukukçuları, sorumluluk sahibi mühendisleri, mimarları, sorumluluk sahibi hekimleri bu tek adam yönetiminin ülkeyi harap eden politikalarına çekinmeden, cesurca ‘Bu, yanlış, Siz ne yapıyorsunuz?’ diye sorabildikleri için hedefte. Türkiye'de hukuk devletinden sapmaya, temel hak ve özgürlüklerin her geçen gün çiğnenmesine karşı çıktıkları için hedefte. Özgürlüklerimiz gasp edildiğinde, doğa talan edildiğinde, kadın cinayetlerinde, iş cinayetlerinde, yurttaşlarımızın hak, hukuk, adalet mücadelesinde hep bölmek istediğiniz barolarımız var yanımızda. Şimdi, bu yasa bunun için geliyor. Yurttaş hakkını arayamasın, haktan, hukuktan sapmanıza kimse ses çıkaramasın diye getiriyorsunuz. Devletin her yerinde yaptığınız gibi fetih mantığıyla ele geçiremediğiniz baroları şimdi parçalayarak ele geçirmeye, cübbelerine ilik açmaya çalışıyorsunuz. Yargının son ayağı da artık tek adam yönetimine bağlansın istiyorsunuz.”
Çakırözer, ülkede çözüm bekleyen onca sorun varken baroların yapısını değiştirecek kanun teklifinin Meclis’ getirilerek, apar topar görüşülmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. Türkiye'de özgürce konuşmanın, tartışma zeminini yok edildiğine dikkat çeken Çakırözer, “Gazetecileri zindanlarda çürütüyorsunuz. Gerçekleri yazan gazetelere ilan ambargoları uyguluyorsunuz, gerçekleri söyleyen kanalların ekranlarını hukuksuzca karartıyorsunuz. Seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları ve daha yüzlerce siyasi tutuklu sadece düşündükleri için, düşüncelerini ifade ettikleri için zindanlardalar. Avukatlar cezaevinde, adil yargılanmadıkları için ölüm orucundalar. Siz böyle davranmaya devam ettiğiniz sürece dünyada hukukun üstünlüğü alanındaki sıramız, basın özgürlüğü alanındaki sıramız maalesef daha da gerileyecek” dedi.
“BAROLAR SİYASALLAŞACAK VE GÜÇSÜZLEŞECEK”
Çakırözer, Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri tamamlanan teklif ile baroların bölünmek istendiğine dikkat çekerek, “Devletin olmazsa olmazı kuvvetler ayrılığıdır, bu erklerden biri olan yargının bağımsızlığıdır. Avukatlar yargının kurucu unsurudur, hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini ve insan haklarını sağlamak ve korumak baroların en temel görevidir. Siz burada baroları bölüyorsunuz. Bu yapılanla barolar siyasallaşacak ve güçsüzleşecektir. İktidara yakın baroya üye avukatlar zaman zaman Hükûmet korkusundan, zaman zaman da dava kazanmak için daha çok tercih edilecek. Bazı hâkimler, belki de avukatın hangi baroya kayıtlı olduğuna göre karar verecek ya da kürsüdeki hâkim baskıya boyun eğmese bile davası görülen vatandaş avukat seçerken barosuna, kimliğini, iktidarla, güç odaklarıyla ilişkisine bakarak karar verecek. Tüm bunlar, savunmayı da yürütmeyi de hukuk güvenliğini de tehlikeye düşürecektir. Kimseye ama kimseye bu kötülüğü yapmaya hakkımız yok” ifadelerini kullandı.