Çakırözer Eskişehir çiftçisinin taleplerini Bakan Yardımcısı’na iletti

Çakırözer Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin’e çiftçilerin taleplerini ileterek, “Bir yılda dördüncü afet yaşandı. Eskişehirimizin tüm ilçelerinde etkili olan afetlerde zarar görmeyen çiftçimiz yok. Son don olayıyla birlikte çiftçinin 200 milyon liraya ulaşan zararı var. Çiftçi perişan, çiftçi umutsuz, çiftçi yapayalnız bırakılmış durumda. Çiftçinin çığlığına artık ses verin. Ülkesi için üreten, neredeyse tüm Anadolu’yu besleyen çiftçimize destek sağlamak bu Meclis’in asıl görevi olmalıdır” dedi.

MECLİS’TE AÇIKLADI, TALEPLERİ SIRALADI

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla oluşturulan CHP Tarım Heyeti’nin Eskişehir’de çiftçilere gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından ortaya çıkan Tarım Raporu’nu dün Meclis’te açıkladı. Çakırözer, Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Bilecek Milletvekili Yaşar Tüzün ve Bursa Milletvekili Yüksel Özkan ve CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel ile gerçekleştirdiği ziyaretleri sonrasında hazırlanan raporu TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kanun teklifi görüşmeleri sırasında açıklayarak, talep ve sıkıntılarını Bakan Yardımcısı Fatih Metin’e aktardı. Çakırözer, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’na getirilen kanun teklifinde Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan afetlerde zarar gören çiftçinin hasarlarını karşılayacak bir teklifin bulunmamasına da tepki gösterdi.  

200 MİLYON LİRALIK HASAR..

Çakırözer, Eskişehir’de bir yıl içerisinde yaşanan sel, fırtına ve dolu gibi afetlerin ardından çiftçilerin 200 milyon lira bulan zararının ortaya çıktığını söyledi. TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda açıkladığı raporda Çakırözer şunları söyledi:

“Özellikle bir yıl içinde birçoğumuzun ilinde çeşitli afetler yaşandı. Bu afetlerden en çok çiftçilerimiz etkilendi. Eskişehir’imizde  sadece bir yıl içinde dört afet yaşandı. Bunlardan ilkinde bin 200 çiftçimiz çok büyük zarar gördü. 55 milyon liralık hasar tespiti yapıldı, Ankara’ya gönderildi ama aradan geçen 1 yılda maalesef 440 bin lira gibi komik rakam dışında çitçilere tek kuruş gitmedi. Daha sonra Şubat ayında seracılığın yaşandığı ilçelerimizi fırtına vurdu. Fırtınanın zararların tarsim kapsamadı. Gerekçe fırtına 90 km ile değil 60 km hızında esmiş. Çitçilerin seraları kullanılamaz hale gelmiş, seraların içindeki ürünler perişan çıktınız ‘rüzgar 90 km hızında esseydi’ dediniz. Bu kabul edilemez. Tarsim meselesi başlı başına ele alınması gereken bir konu ama bu teklifte yok. Son olarak Eskişehir çiftçimizi don vurdu. 12 ilçemizde 5 bin 575 çiftçimizin 300 bine yakın dekar alanı zarar gördü. Bu don felaketiyle birlikte Eskişehir’de son bir yıl içinde ard arda yaşanan sel, fırtına ve don gibi doğal afetler sonrasında Eskişehir çiftçimizin uğradığı hasarın mali bedeli yaklaşık 200 milyon lirayı buldu. Buna karşılık binlerce Eskişehir çiftçimize kayıplarını karşılaması için sadece toplam 440 bin lira gibi trajikomik bir yardım yapılması büyük bir ayıptır.”

“ÇİTFİ YAPAYALNIZ BIRAKILDI”

Çakırözer, Tepebaşı bölgesine gerçekleştirdiği ziyaretlere de değinerek, “ Son doluda Tepebaşı’nda Sakintepe Mahallesi’nde sadece bir çitfçimizin tarlasında 1 milyon 200 bin marulu gitmiş. Aşırı yağmurdan dolayı. Tarsim’den faydalanamıyor. Artık çiftinin çığlığının duyulması lazım. Ama maalesef bakıyoruz bu kanun teklifinde çiftçinin zararlarını giderecek tek kuruş yok! Çiftçiyi yapayalnız bırakan bir durumla karşı karşıyayız” dedi.

SORUNLARI BAKAN YARDIMCISINA İLETTİ

Çakırözer, Bakan Yardımcısı Fatih Metin’e çiftçinin talep ve sorunlarını aktararak, talepleri şöyle sıraladı:

• Yaşanan felaketin afet kapsamında sayılması ve çiftçinin zararının karşılanmalı
• Zirai don, soğuk ve kırağının bundan sonra mutlaka TARSİM kapsamına alınmalı
• Birçok yerde tarlalarda donan ürünler sökülüp hemen ikinci kez ekim yapıldı. Çiftçiler içinde bulundukları durumu şöyle aktardı: “Yalnız mısır ekimi tekrarlanması için 1 dekar alan tohum maliyeti 110 TL. Bunun tarlayı sürüp tekrar ekilmesi için gerekli Mazot gideri 40 TL. İlaç ve sulama maliyetleri 60 TL. Ürünün geç kalan süresini çabuklaştırmak ve sezona yetiştirilmesini sağlamak için de fazladan gübre ve amino asit mikro gübrelerin giderleri 40 TL. Toplamda 250 TL masraf gerekmektedir. En az %40 verim kaybından zararımız 400TL ise tarladan çıkan üründe 1 dekardan zararımız 650 TL. Zaten %70 oranında masrafımız var. Çiftçi yine kar edemeyecek.”

ÇİFTÇİ TOHUM, İLAÇ, GÜBRE DESTEĞİ BEKLİYOR

• Mutlaka afet sonrası ortaya çıkan hasarın en aza indirilmesi adına çiftçiye ekim, tohum, ilaç, gübre, isçilik, mazot, sulama gibi masrafları için destek verilmelidir.
•  Zirai don sonrası çiftçiye verilecek destekler Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olmayan üreticileri de mutlaka kapsamalıdır.
• Kota uygulanan ürünler için verim kaybı dolayısı ile kotalar azaltılmalıdır. Özellikle de pancar da kotasını tamamlayamayan çiftçilere ceza kesilmesinin önüne geçilmelidir.
• Banka ve Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçi borçlarını sıfır faiz ile en az iki yıl ertelenmelidir. Özel Bankalar da erteleme kapsamına alınmalıdır.

TARLADA KULLANILAN EKİPMANLAR DA TARSİM KAPSAMINA ALINSIN

• Çiftçinin tarlalarda kullandığı sulama ekipmanları, trafo, pano ve pompaları da TARSİM  kapsamına dahil edilmelidir, hasar durumunda üreticilerin mağduriyetlerinin önüne geçilmelidir.
• Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalar, Ziraat Bankası’na Merkez Bankası tarafından sağlanan indirimli kredilerden yararlandırılmalıdır. Böylece tarımsal Kredi faiz oranları düşmeli ve kredi kullandıran banka sayısı artmalıdır. Çiftçi kredi kullanacağı bankayı kendi seçebilmelidir.

ÇİFTÇİNİN ABONELİĞİ KESİLMESİN

• Elektrik borcunu zamanında ödeyemeyen çiftçilerin aboneliklerinin iptal edilmesinin önüne geçilmeli, bu konuda yaşanan mağduriyetler giderilmelidir
• Çiftçinin tarımda kullandığı elektrikten alınan Kayıp Kaçak Bedeli, Enerji Fonu Bedeli, Tüketim Vergisi, KDV Vergisi, TRT Payı, Trafo Kaybı gibi ilave vergiler kaldırılmalıdır.
• Tarımsal sulamada kullanılan enerji bedelleri üreticimizin hasat sezonuna denk gelecek şekilde daha önceki senelerde olduğu gibi faturalandırılarak, yılda iki defa olacak şekilde düzenlenmelidir.