SONER UÇAK YAZDI...
Hükümetin çözüm üretme konusunda herhangi bir varlık gösterdiğini söylemek çok zor.
Parlamentoda yer alan milletvekillerinin araçlarını konuşmak, siyasetin çözüm üretme konusunda ne kadar irade ortaya koyabileceği konusunda ciddi ipuçları vermiyor mu?
Sorunları çözmek bir yana, tespiti konusunda dahi sıkıntı yaşayan parlamentomuz da yer alan milletvekilleri bir kez daha gündemde.
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile işlevsiz bırakılan milletvekilleri, artık ülkenin istenmeyen adamları olmasa dahi, sistemin nimetlerinden olabildiğince faydalanan sevimsiz figürler olarak kırmızı ışıkta geçebilecek, istedikleri yere park edebilecek falan filan.
Ortalama vatandaş bu çakarlı ayrıcalığa pek de sıcak bakmayacak.
Çok somuttur zira, çok ses çıkarır ve alabildiğine parlaktır.
Millete, vekillik yetileri elinden alınan vekiller, bu kez vatandaş ile çok da sempatik olmayan bir yerde rast geldi.
Hatırlayalım; meclis lokantası, kıyak emeklilik, maaş derken, vatandaşı temsil etme gibi ciddi bir görev, nemalanma makamı olarak zaten vatandaşın beyninde yer edinmişti.
Genel seçim dönemlerinde kendisi meclisin sıcak koridorlarına atmak için gösterdikleri hatırı sayılır çabaların, çok da boş olmadığı konusunda yapılan yorumlar her daim reyting topluyor.
Demokrasinin önemli ayaklarından bir tanesi gözümüzün önünde hadım ediliyor.
Parlamenter sistemin olabilmesi için önce parlamenterlerin olması şart değil mi sizce de?
Çakarlı araçların milletvekillerine sağladığı avantaj ne bilmiyorum, ama milletin elinden vekilleri bir bir ve toptan alınıyor.
Dolayısıyla seçim dediğimiz şey, halkın gözünde, kendisine hizmet edecekleri belirleme görevi olmaktan gittikçe uzaklaşıyor.
Vatandaş seçecekleri ile birlikte, en vasat demokrasilerin vatandaşına bahşettiği, seçme hürriyetlerine de kayıtsız, hatta soğuk bir pencereden bakmaya başlıyor.
“Ne yani; oy verelimde çakarlı arabaları ile kırmızı ışıkta durmadan, meclis lokantasında ucuz ucuz kebapları götürürken, erken emeklilik ve yüksek maaşları ile servetlerine servet mi katsınlar”
Bu arada sistem sadece milletvekillerine bu denli cömert değil elbette.
Başka başka makamlarda pekâlâ “kriz mriz” dinlemeden alabildikleri ayrıcalıkları veya kazançları alıyor.
Ancak mevzumuz milletvekilleri.
Ayrıcalıklar, vatandaşın gözüne sokula sokula böyle devam ederse, vatandaş “600 vekili besleyeceğimize, tek adamı besleyelim” derse kimse şaşırmasın.
Milletin vekili olmazsanız, çok kısa bir süre içerisinde vekil de olamayacaksınız.
Bilmem anlatabildim mi?
Uzun bir girizgah ardından konunun can alıcı yerine gelelim.
Bizim 7 milletvekilimiz var.
Şehir olarak çok da şaşayı sevmediğimiz aşikar.
7 Milletvekilimizden hangisi bu millet ile vekili arasına giren, tuhaf ve saçma ayrıcalığa itiraz edecek merak ediyorum.