Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, obezite (şişmanlık) tedavisi hakkında bilgilendirici bir açıklama yaptı.
Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, yaptığı açıklamada “Dünya üzerindeki obezite hastaları için yeni uygulanmaya başlayan damar içi ameliyatsız çözüm, iştah artırıcı hormon olarak bilinen ghrelinin daha az salgılanması için yapılıyor. Kesi gerektirmeden yapılan tedavi sonrasındaki ilk 6 ay, mevcut kilolarda yüzde 10-20 kayıp yaşanıyor” diye belirtti.
Küçükay, “Başta kalp rahatsızlıkları olmak üzere birçok hastalığa kapı aralayan obezite, kişinin hareketsiz kalmasına, nefes darlığı çekmesine ve hayat kalitesinde düşüşlere sebep oluyor” diyerek, “İşlenmiş gıdaların aşırı şekilde tüketildiği günümüz dünyasında önemli bir problemi ifade eden obezite için birçok tedavi araştırması yapılıyor. Bu araştırmalar neticesinde ortaya çıkan ve hala uzun süreli etkileri araştırılmaya devam eden sol gastrik arter embolizasyonu, iştah hormonunun daha az üretilmesini sağlayarak doğal bir kilo verme sürecini mümkün kılıyor. Obezite nedenleri içerisinde hormonal bozukluklar yer alıyor. Bu hormonlar içerisinde en önemlisi, iştah artırıcı veya açlık hissi yaratan ghrelin hormonudur. Kişilerde ghrelin hormonunun fazla salgılanması aşırı açlık hissine neden oluyor. Bu hisle başa çıkamayanlar da obezite oluşumu başlıyor. Ghrelin hormon salgısının azaltılması neticesinde, obeziteye yakalanmış kişiler için zayıflama süreci başlıyor. Ghrelin Hormon Tedavisi Nasıl Yapılıyor? Midenin fundus denilen kısmından üretilen ghrelin hormonunun daha az salgılanması için fundus kısmını besleyen atardamarda tıkama işlemi yapılıyor. Kesi gerektirmeyen işlemde, ince tel ve borular kullanılarak midenin sol kısmındaki atardamara ulaşılıyor. Mikrokürecikler kullanılarak yapılan tıkama işlemi, geleneksel cerrahi yöntemlerinin doğurduğu riskleri ve komplikasyonları içermiyor. Damar içi tedavinin bazı riskleri nedir? Her tedavi gibi ghrelin hormon salgısını azaltan damar içi tıkama işleminin de riskleri bulunuyor. Söz konusu riskler yaşa ve sağlık durumuna göre değişiklik gösteriyor. İşlem sonrasında ortaya çıkma durumları az da olsa, görülebilecek komplikasyonlar ise işlem yapılan yerde ağrı, yüzde 2 ihtimalle apse, yüzde 4 ihtimalle iskemi, hedeflenen bölge dışında tıkama işlemi, kanama, yüzde 1 oranında ölüm olabiliyor” ifadelerini kullandı.