Aile hekimleri, sürekli değişen sistemin ağırlığı altında giderek daha fazla umutsuzluğa düşüyor ve gelecek beklentilerini yitiriyor.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) tarafından yapılan araştırmaya göre aile hekimleri, sürekli değişen sistemin ağırlığı altında umutsuzluğa düştüğü ve gelecek beklentilerini yitirdiği ortaya çıktı.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) bu çalışmada birinci basamakta çalışan aile hekimlerinin umutsuzluk düzeyini saptayarak neler yapılması gerektiğine karar verebilmeyi ve bir yol haritası çizebilmeyi amaçladı. Bu amaçla Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Üyesi Aile Hekimlerine internet aracılığı anket formu ve Beck Umutsuzluk Ölçeği uygulandı.
Doktor Öğretim Üyesi Raziye Şule Gümüştakım, Uzm.Dr. Murat Çevik, Uzm.Dr. Pınar Bilgili ve Uzm.Dr. Nebi Sökmen ile birlikte gerçekleştirilen ve hala devam eden çalışma ‘’Uluslararası Katılımlı AHEKON Kongresinde’’ bildiri kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü.
Çalışmaya toplam 343 erkek ve 186 kadın olmak üzere 529 Aile Hekimi katıldı. Hekimlerin yaş ortalaması 44,3 ± 7,9 yıldı. Hekimlik yaptıkları süre ortalama 20,1 ± 13,5 yıldı. Çalışmaya katılan erkeklerin %12,8’inde minimal, %19,2’inde hafif, %30,9’unda orta ve %37’sinde şiddetli umutsuzluk saptanırken, bu oranlar kadınlarda sırasıyla; %15,1 minimal, %23,7 hafif, %26,9 orta ve %34,4 şiddetli olarak saptandı.
Ankete katılanların 1/3 den fazlasında şiddetli umutsuzluk saptandı. Orta ve şiddetli umutsuzluk yaşayanların oranı ise 2/3 çıktı. Sistem içinde uzun süre çalışan aile hekimleri daha umutsuz. Halen devam eden çalışma ile daha fazla hekime ulaşılması ve daha net sonuçların ortaya konması hedefleniyor.
Aile hekimlerinin umutsuzluk düzeyleri kaygı verici düzeylerde
Çalışmanın şu ana kadar ki çıktılarına göre, sisteminin aile hekimleri için artık alarm verdiği, tükenmişliğin yanında umutsuzluğun da baş gösterdiği, aile hekimlerinin geleceği göremedikleri ve geleceğe dair beklentilerinin olmadığı gözlendi. Bu meslek grubuna yönelik rehabilite edici politikaların oluşturulması, aile hekimlerinin üzerindeki iş yükünün azaltılması acil olarak planlanması gerektiğine vurgu yapıldı.
Bunun yanında çalışma şartları ve özlük haklarında yeni düzenlemeler yapılması önem ve ivedilik arz etmekle birlikte gününün üçte birini veya daha fazlasını sağlık hizmeti sunarak geçiren aile hekimlerinin verimli çalışabilmeleri ve hastalarına faydalı olabilmeleri ancak işlerini severek ve memnun olarak yapmalarıyla mümkün olabileceğine dikkat çekildi. Hekimlerin sağlığının korunması ve geliştirilmesi, sadece hekimler ve aileleri için değil hastaları açısından da kritik bir öneme sahip olduğu için sistemde hekimlere yönelik yapılacak olumlu düzenlemelerle hekimlerin geleceğe daha umutlu bir şekilde bakmalarını sağlayacağı belirtiliyor.