Sadece kendisini getirmemiş bu kentte, koskocaman bir Urfa kültürünü de taşımış Eskişehir’e. Eski Otogar’ın yanında 5 metrekarelik bir dükkanda başlamış ciğerciliğe… Bir masa, iki sandalye ile. Eskişehir onu ‘Ciğerci Ahmet’ diye biliyor. Bu kentte ciğer kebabını sevdiren adamdır Ahmet Karagöz…
Esgündem26-35 yıl önce Şanlıurfa’dan gelmiş Eskişehir’e... Kolay değil, memleketten 1000 kilometre uzaklıkta bir şehre, bir ceketle çıkıp gelmek. Geldiğinde genç bir delikanlı. Daha 18 yaşında. Bu adamın hikayesinde cesaret ve kendine güven var. İnsan dinlerken mesleğine böylesine saygılı, işine dört elle sarılmış biriyle karşılaşmaktan mutlu oluyor.
Sadece kendisini getirmemiş bu kentte, koskocaman bir Urfa kültürünü de taşımış Eskişehir’e.
Eski Otogar’ın yanında 5 metrekarelik bir dükkanda başlamış ciğerciliğe… Bir masa, iki sandalye ile.
Eskişehir onu ‘Ciğerci Ahmet’ diye biliyor. Bu kentte ciğer kebabını sevdiren adamdır Ahmet Karagöz…
İlkokul birinci sınıfta başlamış çalışmaya. “Ben okumadım” diyor, soruyoruz “neden” diye, “Bizim zamanımızda babadan para alınmaz, babaya para verilirdi. Geçimimizi sağlamak için çalışmam gerekiyordu. Ben de okulu bırakıp, çalışmaya karar verdim.”
Küçük yaşta, Urfa’da, ciğer ustalarının yanında başlamış işi öğrenmeye. Bu işin mutfağında yetişmiş, zamanla tam bir kebap ustası olmuş.
“Ciğer kebabının yanına ikram olsun diye mezeler koyuyordum. İnsanlar onlardan da ücret aldığımı düşünerek, mezeleri masadan kaldırmamı istiyordu…”
“Eskişehir’e ilk geldiğimde kimse ciğer kebabını bilmiyordu. Eskişehir’i bu lezzetle ilk tanıştıran benimdir” diyor Ciğerci Ahmet ve ekliyor: “Herkes ciğeri tavada pişirerek tüketiyordu. İlk zamanlarda çok zorlandım, müşteri sıkıntısı yaşadım. Ciğer kebabının yanına ikram olsun diye mezeler koyuyordum. İnsanlar onlardan da ücret aldığımı düşünerek, mezeleri masadan kaldırmamı istiyordu. İnsanlar başka mekanlarda içtikleri suya dahi ücret ödedikleri için bizim ikram diye koyduğumuz mezelerden tedirgin oluyorlardı. Zamanla ciğer kebabı, Eskişehirlilerde alışkanlık haline geldi ve bu lezzeti de sevmeye başladılar.”
“35 yıl önce tek başına başladığı bu yoluklukta şimdi ona 170 kişi eşlik ediyor. Mekanlarında çalıştırdığı 170 insanın evini geçindirmesine olanak sağlıyor…”
‘Fazla parada gözüm yoktu. Tek derdim evimin geçimini sağlamaktı” diyen Ahmet Karagöz, küçük bir dükkanda başladığı ciğer serüvenine, Sivrihisar Caddesi’nde açtığı büyük bir mekanla devam ediyor. 35 yıl önce tek başına başladığı bu yoluklukta şimdi ona 170 kişi eşlik ediyor. Yanında çalışan 170 insanın, evini geçindirmesine olanak sağlıyor.
“Mekana girdiğinizde çalışanından konseptine kadar kendinizi Urfa’da hissediyorsunuz…”
Kapıdan itibaren “hoş geldiniz” diyip gülen insanların arasından geçip lezzetli yemekler yiyebileceğiniz bir mekan Ciğerci Ahmet… Mekana girdiğinizde çalışanından konseptine kadar kendinizi Urfa’da hissediyorsunuz. Mekan yöresel dekoru, geniş kapasitesi, sazlı sözlü müzik yayınıyla büyük ilgi görüyor. Masaya oturur oturmaz önünüze içinde çeşit çeşit mezelerin olduğu 5-6 tabak geliyor. Kebaba geçmeden önce hem gözünüz doyuyor hem de karnınız. Özel peyniri ve tereyağıyla enfes kokan künefe geliyor masaya. Ona eşlik etmek üzere de, menengiç ağacının yemişinden yapılan sütlü, kaymaklı ve karanfil şekerli kahve sunuluyor. Hafta sonları orijinal sıra gecesi düzenleyen mekan, yalnızca Pazartesi günleri kapalı.
“Bu bahçede stres yok, huzur var…”
“35 senedir Eskişehir’deyim. Artık Eskişehirli oldum” diyen Ciğerci Ahmet, Eskişehir’e yeni bir mekan daha kazandırmanın heyecanını yaşıyor. Eskişehir-Bursa yolu üzerinde açılacak olan ve ‘Ciğerci Ahmet Bahçe’ adıyla hizmet verecek olan mekan 7’den 70’e herkese hitap edecek. İnsanların şehrin stresinden biraz olsun uzaklaşıp, rahat bir nefes alabilecekleri bir mekan hazırlamış Ahmet Karagöz. İçerisinde mangal yapabileceğiniz 48 tane Harran Evi’nin, nargile salonunun, hayvanat bahçesinin olduğu huzurlu bir ortam oluşturulmuş bu mekanda. Şehrin hemen yanı başında bir bahçenin içerisinde adeta bir köy oluşturulmuş.
“Sacda ekmeğin piştiği, Harran Evleri’nde sedirde oturarak piknik yapmanın keyfinin yaşanacağı koca bir mekan yakında Eskişehirliler ile buluşacak…”
Geniş bir düğün salonun kurulduğu Bahçe’de, 200 yıl öncenin geleneklerine de yaşatılmaya çalışılmış. Gelin ve damadın girişte deveye bindirilip salona taşınacağı mekanda, 7 Cüceler de unutulmamış. “7 Cüceler Eskişehir’in değeri. Ancak bu değere sahip çıkılmıyor” diyen Ahmet Karagöz, “Ben onlara sahip çıkıyorum. Bu mekanda onlar için bir ev tasarladık. Çocukların, 7 Cüceler ile birlikte eğlenceli vakit geçirmesini sağlayacağız.” Sacda ekmeğin piştiği, Harran Evleri’nde sedirde oturarak piknik yapmanın keyfinin yaşanacağı mekanın önümüzdeki günlerde açılması planlanıyor.