Ayşe Kaytan Uçak sordu, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler yanıtladı
Ülke ekonomisi göz önüne alındığında Eskişehir ekonomisin seyri nasıl?
Geride bıraktığımız yılda Ticaret Sicil Müdürlüğümüzün verilerine göre 1748 iş yeri açıldı. 1543 işyeri de kapandı. Bu anlamda denge olduğunu söyleyebiliriz. Ancak geçen yıl 5.973.909.152 olan sermaye yapısının da 6.006.849.760,38’e yükseldiğini görüyoruz.
Eskişehir’in ekonomisin dağılımına baktığımızda yüzde 60 hizmet sektörü, yüzde 30 sanayi, yüzde 10 tarım sektöründen meydana geldiğini görüyoruz.
Odamızın ticaret sicil müdürlüğü verilerine göre üye sayımızın toplam 16088’e ulaştı. Üyelerimizin sermaye yapısı 6 milyar liraya ulaştı. Ancak bu rakam Eskişehir gibi hedefleri olan bir şehir için yeterli değil. Bunu artırmak için orta ve uzun vadeli stratejiler belirlemeliyiz. İhracatımız ise Kasım sonu itibariyle 795 milyon 833 bin dolar. Geçen yıl ise bu rakam 667 milyon 825 bin dolardı. Tabi bu rakamların hepsi Türkiye İhracatçılar Meclislinin rakamları. Dolayısıyla bu rakamlara vergi merkezi Eskişehir’de olmayan firmaların ihracatları dahil değil. Toplam ihracatımızın da yılsonu itibariyle 2.3 milyar doları aşacağını ümit ediyoruz.
ORTAK İRADE VURGUSU
Eskişehir’in Türkiye’deki GSYİH payı yüzde 1.2 Bunu artırmak için herkesin üzerine düşen görevler var. Eskişehir ekonomisinin vizyonu için hayati önceliklerimiz var. Bunu bugünden planlamazsak yarın geç kalmış olacağız. Eskişehir’in hedeflerini belirlemeli ona göre hareket etmeliyiz. Tüm şehrin de bu hedeflere ortak irade ile sahip çıkması gerekiyor.
2 BİNDEN FAZLA TALEP TOBB, BAKANLIKLAR VE BELEDİYELERE AKTARILDI
Orta ve uzun vadede ticareti en çok zorlayacak konuların başında neler geliyor?
Her sektörün kendine ait dinamikleri, dengeleri ve sorunları var. İnşaat sektörünün beklentileri ve talepleri farklı. Medikal sektörünün farklı. Sanayicinin başka istekleri var. Hizmet sektörünün kendi talepleri var. Bunların hepsini de ilgili kurumlara iletiyoruz. Bugüne kadar 2000’den fazla yazılı talebi TOBB’a, bakanlıklara, ilgili belediyelere aktardık. Örneğin en son iki gün önce Gümrük ve Ticaret Bakanımızın katıldığı toplantıda yemek çeklerindeki sıkıntıyı aktardık. 4 yıldır uğraştığımız bir meseleydi. Bakanımız da bununla ilgili adım atılacağını aktardı. Yakın zamanda Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Başkanlarımızı üyelerimizle bir araya getirdik. Bizzat taleplerini aktardılar.
3 AYDA 175 MİLYON LİRA
Eximbank’ın ticarete katacağı katkı ve sonrası için görüşleriniz nelerdir?
Türk Eximbank İrtibat Ofisi sözü vermiştik, o sözümüzü yerine getirdik. 26 Eylül’de açıldı, 3 ay olmadan 175 milyon lira kredi desteği sağladı. Kültür ve Turizm Eski Bakanımız Nabi Avcı’ya, milletvekilimiz Emine Nur Günay’a, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım’a teşekkür ediyorum. Bu ihracatçılarımız için büyük bir hizmet oldu.
ODA TARİHİNİN EN BÜYÜK KREDİ DESTEĞİNİ SAĞLADIK
Alandasınız, alanda en çok neden şikâyet ediliyor veya neye umutla bakılıyor?
Üyelerimizin en çok sorun yaşadığı konu ne yazık ki nakdi sıkıntılar. Geçtiğimiz birkaç yıl seçimlerin gölgesinde yaşandı. Yakın coğrafyamızda yaşanan sorunları siz biliyorsunuz? Hain FETÖ terör örgütü nedeniyle ülkemiz büyük bir badire atlattı. Tabi bunlar ekonomide de durağanlığa neden oldu. Artan faiz ister istemez yatırımcıyı tedirgin ediyor.
Öte yandan döviz yükselince emtia fiyatlarını, ithalata dayalı ürünleri etkiledi. Bu nedenle en çok sıkıntı yaşanan konu maddi sıkıntılar. Biz de bunu geçtiğimiz yıl kredi desteği ile bir nebze çözmeye çalıştık. Oda tarihinin en büyük kredi desteğini sağladık. Öz kaynaklarımızı da seferber ederek 54 milyon lira kredi verdik. TOBB nezdinde de önümüzdeki yıl da destek verilmesi için girişimlerde bulunuyoruz.
İhracatçı için az önce söyledim 175 milyon liralık kredi imkanına vesile olduk. Diğer bir konu da ara eleman sıkıntısı. Ancak bu konu çok yönlü bir sorun. Üyelerimiz nitelikli ara elemandan şikayet ediyor, kurs açıyoruz katılacak kişi bulamıyoruz. Diğer yandan herkes iş arıyor. Bu konuyu tek başına saatlerce konuşabiliriz.
ESKİŞEHİRSPOR’A HEP DESTEK OLDUM
Eskişehirspor denildiğinde adı en çok geçen isim olmanız göz önüne alındığında Eskişehirspor için bir kurtuluş reçetesi var mı? Bu şehir o kurtuluş reçetesini bulabilir mi?
Eskişehirspor şehrin markası, değeri. Eskişehir’de yaşayıp da Eskişehirspor’a kayıtsız kalmak mümkün mü? Ben de son yönetim öncesinde destek olmaya çalıştım. Seçilmiş ve atanmış bürokratlarımızla temaslar gerçekleştirdik. Öte yandan maddi manevi her zaman Eskişehirspor’a destek olmuşumdur. Olmaya da devam edeceğim.
“BUGÜN MÜZESİ, YENİ HİZMET BİNASI, FUARI, KONGRE MERKEZİ OLAN BİR ODADAN BAHSEDEBİLİYORUZ”
Seçim süreci zaman zaman tansiyonun yükselmesi ile devam ediyor. Her iki adayın projelerine baktığınız zaman neler söyleyeceksiniz?
Herkesin kendi projelerini anlatması gerektiğini düşünüyorum. Nitekim ben öyle yapıyorum. Bir sorunu tespit ediyorsanız onun reçetesini de koymalısınız. Bizden önce odanın durumu belliydi. Bir tek bu bina var onu da müteahhitte kat karşılığı vermişiz. Benim başkanlığım öncesinde odamızın bir tek dikili ağacı bu bina idi. Odanın bir tane kalıcı eseri yok bu binadan başka. Sağ olsun Cemalettin Başkan o arsa temin etti. Biz de Eskişehir Fuar Kongre Merkezi projesine başladık. Bugün Müzesi, yeni hizmet binası, fuarı, kongre merkezi olan bir odadan bahsedebiliyoruz. Nerelerden nerelere geldik. BEBKA’da temsil edilen, bu yönüyle sadece şehrin değil, bölgenin de kamu yatırımlarını ve geleceğini şekillendiren bir odayız. İl İstihdam kurulundayız. Şehrin istihdamına yönelik söz sahibi konumdayız. Bürokratlarımızdan Türk Eximbank’ın temsilciliğinin açılmasını talep ettik. Birkaç ayda gerçekleşti. Hatta 175 milyon lira kredi desteği sağlandı. ETO- METSEM’i kurduk, bu sayede madencilikte Türkiye’de standartları ve yeterlilikleri belirleyen kurum haline geldik. Turizm kümelenmesi kurulması için öncülük ediyoruz. Böyle bir odanın bu şekilde içi boş noktalarla eleştirilmesi haksızlık oluyor.
“MAAŞ ALMIYORUM, CEBİMDEN ÖDÜYORUM”
Antalya mevzusu çok tartışıldı. Sizce bu konu Eskişehir kamuoyuna sağlıklı bir şekilde anlatılabildi mi?
Bu komite toplantıları kanuni olarak düzenlemek zorunda olduğumuz organizasyonlar. Zaten mevzuat gereği bu toplantıyı yapmanız gerekir. Ama tabi seçim döneminde olduğumuz için bunu kullanmak istediler.
124 yıllık odanın böyle bir mesele ile anılmasını istemediğim için de evet kendi cebimden ödedim. Eskişehir Ticaret Odası böyle itibarsızlaşma operasyonlarına alet edilemez çünkü. Hele ki odanın bir çayını bile içmemiş bir adam olarak bunu kendime söylettirmem.
Bakın biz buradan maaş almadığımız gibi üstüne her ay binlerce lira cebimizden ödüyoruz. Odanın makam arabasını kullanmam, kendi masraflarımı kendim öderim. Üstüne 7’inci katta yenilen içilen her şeyin masrafı da bana ait. Böyle düşünen, üyenin her kuruş hakkını gözeten biri için bunlar söylenirse olmaz. Bu camiaya yakışmaz. Herkesin de ona göre hareket etmesi gerekir.
Ayrıca söyledikleri de gerçek değil. Çünkü bizim zaten 300-400 komite üyemiz yok. Biz Antalya’ya 136 kişi gittik. 300-400 kişi safsatadan öteye gitmez. Bunları kendileri de biliyor ama dediğim gibi projelerini anlatmak yerine bu yolu tercih ediyorlar.
“FARKLI OLANI, PİYASADA BULUNMAYANI GELİŞTİRMEK ZORUNDASINIZ”
Ticaretin başındaki isim olarak genç girişimciler neye yatırım yapmalarını tavsiye edersiniz?
İlk önce kendilerine yatırım yapsınlar. Dost kazanmak ticarette de, hayatta da çok önemli. Tecrübe edinmeleri paradan da kıymetli. Ondan sonra gerisi geliyor zaten. Fırsatları takip edebilmek de mühim. Artık dünya endüstri 4.0’a geçiyor. AR-GE ve inovasyona önem veriyor. Yazılım, bilişim sektöründe çok büyük fırsatlar var. Aynı şekilde Eskişehir havacılık ve raylı sistemlerde Türkiye’nin öncü gücü. Bu noktada genç girişimcilere ihtiyaçlar var. Farklı olanı, piyasada bulunmayanı geliştirmek zorundasınız.
Ticaretin dışında neyle ilgilenirsiniz?
Öncelikle her fırsatta ailemle vakit geçirmeyi severim. Haftanın 7 günü oda için çalışıyoruz. Üyemizin iyi gününde de kötü gününde de yanında olmak için çok yoğun vakit harcıyoruz. Geri kalan zamanı da ailemle vakit geçirmek için harcıyorum. Eskişehirspor’un maçlarını takip ediyorum.
En son hangi filmi izlediniz, hangi kitabı okudunuz?
Şu an Harvard Business Review’in hazırladığı kitabı okuyorum. Yöneticinin elkitabı… Sinemaya da en son eşimle gitmiştik. Ayla filmini izledim çok da beğendim.
Metin Güler’i aile ve dostları tarafından nasıl tanımlanır?
Aslında bu soruyu arkadaşlarıma sormak lazım… Benim dostluklarım hep uzun soluklu olmuştur. Bunda da sanırım her zaman destek vermemin, iyi günlerinde de kötü günlerinde de yanında olmaya çalışmamın etkisi var. Bir söz verdiysem o sözü ne pahasına olursa olsun yerine getiririm. Bunu iş hayatımda da oda başkanlığımda da görüyorsunuz zaten. Güven kazanmak çok zordur. Güler yüzlü olmaya, pozitif olmaya çalışırım. Eğer siz böyle davranırsanız yakınızdakiler de bu enerjiyi hisseder. Onlara da yansır.