CHP muhtemeldir ki yerel seçimlerde, 24 Haziran’da alınan oyun üstüne çıkacak.
Ancak ne kadar çıkıp çıkmayacağı, oy sayısındaki artışın kazanıp kazanmaya yetmeyeceği büyük bir önem taşıyor.
CHP kendisini kazandırmaya yetecek oyu alır mı?
İşin aslı 24 Haziran seçimleri CHP’liler için çok fazla umut vermiyor.
Ancak yerel seçimlerde CHP’lilerin umutlarından çok daha fazla aktör başrol oynayacak.
CHP’nin zannediyorum yerel seçimlerde en önemli avantajı merkezdeki 3 belediye başkanı.
Yılmaz Büyükerşen; bu şehrin alternatifsiz tek ismi olarak orada duruyor.
Karşısına çıkacak tüm adaylar Yılmaz Büyükerşen’den çok, onun Eskişehir için ifade ettiği anlamla mücadele edecek.
Zor bir mücadele...
Eskişehir’i diğer şehirlerden ayıran ruhu şehrin iliklerine kadar işleyen bir belediye başkanının karşısına, plan ve projeler ile çıkmak bile başlı başına bir handikap.
Başka bir büyü, başka bir tılsım şart…
Kazım Kurt; proje anlamında yarışmaya kalkılırsa her yıl vatandaşa vermiş olduğu hesapların incelenmesi halinde bile rakibin gücü anlaşılır.
Kurt’un kendine has demokratik tavrı gözler önüne alındığında, onu alt edebilmek için zannediyorum sadece ‘biz bunu yapacağız, biz şunu yapacağız…’ demek yeterli bir mücadele aracı olmayacak.
Ahmet Ataç; Tepebaşı halkına gösterdiği hoş görü ki, her ne kadar ben hissetmesem de Tepebaşı’nda ciddi bir güç.
Hatta Tepebaşılılar için ev halkından biri olma özelliği bile taşıyor diyebiliriz.
Her üç belediye başkanı da bence kendilerini çevreleyen ve çoğu olumsuzluklarla anılan kişilerden arınmış bir şekilde belediye başkanlığı için kolları sıvasalar seçimlerden zaferle çıkmaları kimse için sürpriz sayılmayacak.
3 belediye başkanı da yarışın favorisi yeter ki paçalarından tutulmasın.