2017 yılının ilk ayında şehir olarak can acısıyla sarsıldık ve kalan 11 ay için hiç umutlu duygularımız kalmadı dersem yeridir.
Art arta gelen şehit cenazelerimiz, Kırgızistan’da uçak kazasında kaybettiğimiz hemşerimiz ve acıların üzerine acı olan Porsuk Çayı’nda boğulan iki çocuğumuz.
Günlük siyasetin gölgesinde geçen şehir gündeminde ancak yaşandığı an ve sonrası günden fazla konuşulmayan, üzerinde durulmayan olaylar olarak yerini aldı geçti, gitti.
Uçak kazasında kaybettiğimiz Emekli astsubay Beylikova-Yeniyurtlu hemşerimiz İhsan Koca’ya bir kez daha rahmet diliyorum, cenazesi gösterdi ki sevilen bir insanmış.
Şehitlerimiz milletin yüreğinde yerlerini almıştır ve büyük Türk Milleti var olduğu müddetçe aziz hatıraları yaşayacaktır.
Esas açmak istediğim konu bariz bir şekilde ve tamamen tedbirsizlik neticesi kaybettiğimiz iki yavrumuzun Porsuk Çayı’nda boğulmaları meselesi.
Eskişehir sürekli yaşanılabilir, kolay yaşam, güvenlik, akıllı insanlar gibi konularda ülke sıralamasında daima üst ya da ilk sıralarda bulunmakta. Bu gururumuzu okşuyor, mutlu ediyor ve Eskişehirliyim derken daha bir göğsümüzü geriyor.
Ancak bahsettiğim konuda hemen küçük bir araştırma yapıp, Eskişehir’de boğulma vakaları diye arama motoruna yazıverince çok acı bir tablo ile karşılaşıyoruz.
Talha Dinçer(9), Yusuf Melemez (11) (Dümrek Göleti), Emrah Eyici (17) (Çukurhisar Göleti), Enes Doğan (10) (Yeşiltepe Sulama Kanalı), Faruk Öztürk (15) (Porsuk Çayı), Ali Cantürk (11),Batuhan Gürdoğan (12) (Porsuk Çayı), Ersin Avcı (18((Sakarya Nehri)
Bu durum bu şehrin yüz karasıdır. Hiçbir savunması, hiçbir aması, hiçbir nedeni olamaz.
Sorumluların, ilgililerin, yetkililerin kendilerini savunmak adına topu başkalarına atmaları kabul edilemez.
Vicdanlar sızlıyor, yürekler kanıyor, ocaklara ateş düşüyor ve insanlarımız evlat acısı yaşıyor, kardeş acısı yaşıyor bu onarılamaz ve tarif edilemez bir acıdır.
Olay yerinin Porsuk Çayı olması, sulama kanalı olması, sulama göleti olması, Sakarya Nehri olması hiç önemli değil önemli olan o yerlerde önlem olmaması, önlem alınmaması.
Hiç kimse bunu üzerinden davulculuk yapmasın ve çok vicdani olan bu konuyu başka yere çekip kullanmasın.
Bu şehri ve insanını seven bir mensup olarak sesleniyorum beyler çocuklarımız gidiyor…
BEYLER ÇOCUKLARIMIZ GİDİYOR…
Gürol Yer