‘Kriz’ dediysem sözün gelişi,
CHP’de tartışmanın, kavganın, mücadelenin, itiş kakışın yani krizin olmadığı gün pek yoktur.
Bu krizler ortamından bir çıksalar memlekete büyük hizmetleri olacağından eminim.
CHP İl Başkanı bir mesaj atıyor, ortalık yıkılıyor. Olayı ilk haber alıp karşı hamle başlatanlar CHP’liler. Ardından dalga dalga tüm Eskişehir’e yayılıyor. Etkili ve yetkili kişilerden tansiyonu düşürücü ardı ardına açıklamalar geliyor.
Tepkinin bu boyutta olması gayet normal. Eskişehir vatana bir şehit vermiş. Birlik ve beraberliğin olması gereken en önemli bir gün.
Bugün de ayrıştırıcı, kardeşliği bozucu, halkı kin ve garezle galeyana sürükleyici bir söylem.
Allah Eskişehir’i korudu. Eğer CHP’li üyeler il başkanının aklına uymuş olsa ne olurdu o cenaze töreni, ne olurdu Eskişehir’in hali.
Sayın İl Başkanı hala “Sözlerimin arkasındayım, istifa etmeyeceğim. Bütün CHP’liler benim gibi düşünüyor. Ben genel merkezin düşüncelerini dile getirdim” demekle meşgul.
İstifa eder, etmez o kendi bileceği bir durum.
Lakin benim dikkat çekmek istediğim durum daha başka.
Konunun CHP içinde farklı bir boyutu var.
Tamam, il başkanı bir gaf yaptı, en söylenmeyecek bir sözü söyledi. Bu durumda bütün CHP’li sözcülerin ortamı yumuşatıcı bir üslup kullanmaları ve gelen tepkileri yatıştırıcı bir söylem kullanmaları gerekirken; CHP’nin kongre kaybetmiş cenahı hazır fırsat doğmuşken il başkanının nezdinde seçimde yenemedikleri ekibi bu vesile ile tasfiye etme yoluna gittiler. (Olaya birde bu pencereden bakmak lazım)
Seçimde yenilmiş olan bu ekip sosyal medyayı ve bütün iletişim kanallarını çok iyi kullanarak buradan kendilerine bir pay çıkarma telaşında. Adeta görünmez bir el bütün piyasayı düzenledi.
Kavgaların partisi olan CHP kendisine yeni bir kavga konusu buldu. Bakalım hangi ekip kazanacak izleyip göreceğiz.
CHP’DE SİNAN ÖZKAR KRİZİ
Ahmet Yapıcı