MÜCADELE Mİ , HAVANDA SU DÖVMEK Mİ?

Odunpazarı Belediyesi’nin, Eylül ayı meclis toplantısı malum olduğu üzere bayram dönüşü gerçekleşti. Gündem gündem olmaktan uzak (sanki Odunpazarı’nın hiçbir sorunu kalmadı her şey güllük gülüstanlık) laf olsun diye hazırlanmış, yada boş geçmesin hadi bunlarda olsun babında yazılmış birkaç rutin imar konusu.

Kayda değer tek konu, Eskişehirspor’a parasal destek sağlamak için reklam alanlarının tahsisi ile ilgili konu vardı. Meclis gerekli hassasiyeti göstererek, iktidarı muhalefeti ile oy birliği ile geçirdi.

Gündemin böyle düşük yoğunluklu, boş ve zayıf olmasına rağmen toplantı dolu dolu ve hararetli tartışmalarla geçti.

Bunun nedeni  muhalefette bulunan AK Parti  ve MHP’li meclis üyelerinin başkana sorduğu sorulardan kaynaklanıyordu. Aksi gibi soruların hepsi ya çok zordu, yada çalışmadığı yerlerden geldi. (sınavda zayıf not alan öğrenci mazereti)

SIKINTI EKONOMİDE DEĞİL SİZ DE

Başkan bey sorulan bir soruya verdiği cevapta “2017 yılı ciddi anlamda ekonomik sıkıntıların olduğu bir yıl, yatırımcı bulmakta zorlanıyoruz” diyor. Oysa Türkiye geneline baktığımızda kamu ve özel sektör yatırımları deyim yerindeyse tam gaz devam ediyor.

Ülke ilk iki çeyrekte yüzde 5 büyümüş ve büyüme devam ediyor. Uluslararası finans kuruluşları büyüme tahminlerini revize ediyor. Bizim Başkan’a göre ekonomide sıkıntı var. Sayın başkan sıkıntı sizde.

Belediyenin itibarını o kadar düşürdünüz ki, o kadar güven erozyonuna uğrattınız ki ihalelerinize giren müteahhit yok. Sıkıntı burada. Kendinize dönüp bir bakmanızda, başınızı ellerinizin arasına alıp neden böyle oldu hangi hataları yaptım da böyle oldu diye derin derin düşünmenizde büyük yarar olduğu kanaatindeyim.

BU KAFAYLA GİDERSENİZ DAHA ÇOOOK DUVARA TOSLARSINIZ

Belediye başkanlığına, kent yönetimine aday olmak bir iddia işidir. Sizde halkın karşısına ‘ben daha iyi yapacağım’ diyerek çıktınız.

Belediyeyi ben daha iyi yönetirim dediniz ve bunu dediğiniz için de başkanlığa seçildiniz. Başkanın sorulan sorulara verdiği cevaplara bakıyoruz o resmi kurum şunu yapmıyor, falanca destek olmuyor, fişmanca yardım etmiyor  diye gösteriyor.

Sizin göreviniz sorunları çözmek. Odunpazarlının refahı ve huzuru için uzlaşma sağlamak herkesle iyi geçinmek görevinizin en başında geliyor.

Halk size bunun için oy verdi ve başkanlığa seçti. Hem herkesle kavga edeceksin, herkese ayar vermeye kalkacaksın sonrada dönüp herkes bana yardımcı olsun diyeceksin.  

Her defasında söylüyorum oturduğunuz makam mazeret üretme ve mızmızlanma makamı değil, sorunlar belli nasıl çözecekseniz çözün. Ya da o makamda oturmayın. “Odunpazarı halkından özür dilerim beceremedim” diyerek bırakın bu da en büyük erdemlerden biridir. Halka bırakmayın halkın nasıl çözdüğü malum.

Küçük sanayi sitesi ve Karapınar 2. Etapla ilgili sorulan soruya cevap verirken “maalesef şu anda Karapınar 2. Etap ve Sanayi Çarşısında duvara toslamak üzereyiz” diyorsunuz.

Bu uzlaşmaz tavır ve bu kafayla gittiğiniz sürece belediyeyi daha çoook duvara toslattırırsınız.  

Belediye başkanının asli görevi bir şehri yada kenti bir beldeyi, o şehrin o beldenin ticareti, sanayisi, sosyal donatı alanları, yolları, parkları, yeşil alanları ile sosyal ve kültürel açıdan en iyi yaşanabilir bir kent, bir belde haline getirmek olması gerekirken; bu asli görevlerini ihmal edip, yapmayıp yerine getirmeyip, “ Ben Türkiye Cumhuriyetinin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olması için siyaset yapıyorum” diyerek sorumluluktan kaçamaz.

Bu ifade olsa olsa ancak başarısızlık dolayısıyla, verilen sözleri yapamamanın ezikliği altında başarısızlığı örtmek için söylenmiş sözler olabilir.

Bir ülkenin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olması için mücadele her vatandaşın görevidir. Ancak bu mücadelenin en iyi yapılacağı yer Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Sayın Başkana bu görev Eskişehir halkı tarafından verilmesine rağmen ne oldu? Daha görev süresi dolmadan bırakıp geldi belediye başkanı oldu.

Adama sormazlar mı?  Madem bu konuda mücadele yapacaktınız da neden size verilen bu görevi bırakıp geldiniz?     

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un, Eylül Meclisi’nde sorulan sorulara verdiği (yada veremediği) cevaplar konusunda çok söz söylenip yazılabilir.

Ama ben bu yazıda bu kadarını söyleyip kesiyorum. Son söz olarak eğer kabul edersen bir nasihatle bitiriyorum.

Sevgili Başkan Cumhuriyet Halk Partisinin Teşkilat içi işleriyle ilgilendiğin zamanın yarısını belediye işlerine kafa yorup zaman ayırsan belki birçok sorun daha kolay çözülür.