Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Mart ayının son oturumunda Eskişehir siyaset dünyasının ilerleyen zamanlarında bolca konuşacağı bir sahne yaşandı. Sahnenin kahramanları Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç’dı.
Şehrin siyasi atmosferinin en sıkıcı olduğu zamanlarda Büyükerşen ve Ataç’ın, Büyükşehir Belediye başkan adaylığı için rakip olacağı konusu gündeme getirilir. Bu konu gündeme getirilirken, Ataç’ın geçmiş zamanlarda çok sık kullandığı “Hoca varsa ben yokum” açıklaması konunun başlama noktasını oluştururdu. Uzun süredir Büyükerşen ile Ataç arasında alttan alta yaşandığı rivayet edilen rekabetten ses soluk çıkmıyordu. Ancak son meclis toplantısında Ataç ile Büyükerşen’in tartışması yine akıllara bu sönümlenen rekabeti getirdi. Ataç, bu kez eli bir tık daha yükselterek, herkesi şaşırttı. Büyükşehir Belediyesi başkanlığı isteğini daha önce “ağabey- kardeş” tenceresine atarak “eee artık sıra bende” demeye getiren Ataç, bu kez Yılmaz Büyükerşen’in belediyecilik anlayışına ince bir salvonun ardından, kendisine haksızlık yapıldığına işaret ediyor…
Gelinen nokta, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışı için daha uzun bir süre olmasına rağmen duvara asılan bir silahtan ibarettir. Son Meclis toplantısında ikili arasında yaşanan konuşmaları belki yine ağabey ve kardeşlik potasında eriterek taraflarca “canım yaşanır böyle şeyler” demeye getirilebilirdi. Ama ben üçüncü sahnede o silahın patlamaktan başka bir şansının kalmadığını düşünüyorum artık.
Son yaşanan olay ise silahın horozunun kaldırıldığına delalet. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Pazar günü Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın davetlisi olarak Eskişehir’e gelecek ve Ertuğrulgazi’deki pazar alanında vatandaşlara seslenecek.
Kulislerde konuşulana göre Muharrem İnce’nin, CHP İl Başkanı Sinan Özkar’ı telefonla arayarak Eskişehir’de miting yapmak istediğini ilettiğini, Özkar’ın ise merkezde sıkıntı olmadığını, kendisin de isterse köyleri beraber ziyaret edip neden ‘hayır’ı anlatabileceklerini söylediği öğrenildi. Özkar’a kızan İnce’nin daha sonra Ataç’ı aradığını, bu teklifi Ataç’a sunduğu, Ataç’ın da evet dediği belirtildi. İnce’nin gelişi il örgütünce değil Tepebaşı Belediyesi tarafından ilan edildi. Pazar günü Eskişehirspor’un maçının da olduğu hesaba katıldığında mitingin ne kadar verimli olacağı elbette sorgulanır ancak benim sorgulanmasını istediğim yer burası değil. Sayın İnce istemeyerek tabancanın mermisi mi olacak veya Yılmaz Büyükerşen ile Ataç arasındaki gerilim bundan sonra başka kişiler üzerinden mi ilerleyecek? Bilinmez.
Ama işin şurası kesin; Yılmaz Hoca ve Sayın Ataç o silahın, o duvara asılı olduğundan artık daha emin. Ve bir sonraki sahneye hazırlanırken akıllarında o silahın siluetinin olacağı da su götürmez bir gerçeklik. Bakıp görelim silah ne zaman ve kim tarafından patlatılacak.
Silah çıkmıştır ve mutlaka patlayacaktır
Ayşe Kaytan Uçak