REFERANDUMA SAYILI GÜNLER KALA KEŞKE DEDİĞİM ANAYASA
Keşke iktidar, hiç gitmeyecekmiş gibi kendi için, yarın gidecekmiş gibi ülke için bir anayasa tasarlasaydı.
Keşke devletin başına kim geçerse geçsin, kişiyi kendine uymak zorunda bırakacak kadar saygın bir anayasa tasarlansaydı.
Halkın tercihlerinin kutsallığı gözetilirken, halkın yanılma payına karşın çözüm üretebilecek bir anayasa tasarlansaydı
Öyle bir anayasa olsaydı ki; devlet kadrolarında yer alan herkes sıkı bir denetime tabi olsaydı. Öyle demeyin! Devletin kılcal damarlarına kadar uzanan FETÖ göz önüne alındığında denetim ve denetleme işi, bu topraklar için çok mühim.
Öyle bir anayasa çıkarılsaydı ki; mahkemeler ala bildiğine bağımsız, savcı ve hakimler maddi ve manevi olarak kişi ve kurumlardan korkusuz….
Öyle bir anayasa tasarlansaydı ki; en uçtaki ile en baştakinin sesi de devlette aynı yankıyı uyandırabilseydi.
Gücünü “yürütmeden” değil ikna edebilme kabiliyetinden alan bir hükümet sistemi hiç de fena olmazdı.
18 yaşında yine milletvekili olunsaydı. Ancak çiftçi Ahmet’in, öğretmen Ekrem’in oğlunun da mucizeye yer bırakmayacak şekilde milletvekilliği koltuğuna uzanma şansı olsaydı.
Bu toprakların kadim hastalığıdır: Devlet malı ile zengin olanın, yalan ve talan ile yuva kuranın zinhar devlette yer bulamayacağı bir anayasa tasarlansaydı …
Benim aklımdaki kaymak gibi bu anayasaya “evet” demeyecek olanınız var mı? “Evet” dedirtmek bu kadar kolayken, niye bu anayasa çevresinde bir birimizi yiyoruz. Evet, vatandaşın çıkarını düşünüyor sözleri çok yavan kalıyor. Ülke olarak anayasa uzmanı olduğumuz şu süreçte bilin istedim. Doğrular güneş kadar açıktır nettir. “Oradan tutarsan böyle, şuradan tutarsan şöyle” diyenlere bakıp da senin çıkarlarını düşündüklerini zannetme. Senin çıkarın da güneş gibi açıktır ve nettir. Gözlerinin kamaşmasından korkma yeter.
BİR CHPLİ OLSAM
Sitemizin yazarlarından İbrahim Arslan zaman zaman bize anlamsız gelen rakamları Türkçeleştirerek “bakın bu, şu anlama geliyor” diyor. Zaman zaman bizzat kendi emeği ile elde ettiği verileri sizlerle esgündem26 aracılığıyla paylaşıyor. Her yazısında akıllardaki soru işaretlerini cevaplamak için ciddi emek sarf ederken, yazıyı okuyan kimsenin incinmemesi içinde ciddi özen gösteriyor. Böyle değerli bir siyasetçiyi esgündem26’da sizlerle buluşturmak işin aslı bizlere de büyük keyif yaşatıyor. Arslan, son yazısı ile de “Evet cephesinin” en önemli dayanağı olan “çift başlılık ortadan kalkacak” savını yerle yeksan ediyor. İşin aslı Anayasa hukukçusu değilim ama sayın Arslan’ın bahsettiği konu yeni sitemin 2 başlılıktan çok daha büyük krizlere gebe olduğuna işaret ediyor. Şayet bir CHP’li olsaydım Arslan’ın son yazısı göğsüme yapıştırıp öyle gezerdim.
MERAL AKŞENER’İN PANELİNE GİTMEDEN DÜŞÜNDÜKLERİM
Eskişehir Meral Akşenir’i ağırladı.
İşlerimin yoğunluğu nedeniyle gidemedim.
Gidenler diyor ki “evet” de ne ola?
Öyle bir kelime mi var güzel Türkçe’mizde?
Gidenler diyor ki “Canım hayır kazandı. Bitti o mesele”
Gidenler diyor ki; “Biz eveti bir tek nikah masasında deriz”
Anlayacağınız Eskişehir’deki hayır cephesine Meral Akşener bir gaz vermiş, bir gaz vermiş ki sormayın!
Şimdi gözler 17 Mart’ta….
YA TÜRKÜ SUSARSA
Aş olmazsa, türkü dinlersin. Sessin güzelse türkü söylersin belki de
Gerçi türkü pek ses güzelliği istemez, içli olduğun zaman tamamdır
İş olmazsa, türkü söylersin
Yar gidince, dost vurunca, düşman gülünce hepsi için birer türkü söyler geçip gidersin
Peki ya Türkü susarsa! Vayyy ki vayyy!
Emre Saltık göçüp gitti
Türküler susmadı belki ama, biraz da olsa azalmadı mı sizce de?
Yorum Ekle
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.