ÖZALAN İDDİALI KONUŞTU

Eskişehirspor Teknik Direktörü Alpay Özalan, Fanatik Gazetesi’nden Ömer Necati Albayrak’a konuştu.  Röportajdan satır başları:
'Başarı riskle gelir'
“11 yıllık yurtdışı geçmişim oldu. 2009’da Türkiye’ye geri döndüm. Klinsman gibi tecrübeli isimlerin yanında staj yaptım. Avrupa tecrübem olduğu için bunu Türk futboluna aktarma adına görevli hissettim kendimi. Çok teklif aldım. Daha çok izleyerek kendimi hazır hissetmek istedim. Yıldırım Demirören, danışman olarak görev verdi bana. Bu süreçte de TFF 1. Lig’e çok yakın oldum. Eskişehirspor’dan teklif gelince de kabul ettim. Evet riskli bir seçimdi. Ancak büyük başarılar, risk almadan gelmez. Yurtdışına gittiğimde 3 ay sonra geri döner diyorlardı ama gittim ve kaldım. Burası da böyle...”
'Olumsuzluklara rağmen...'
“Böyle kaliteli oyuncuları 1. Lig’e adapte etmek çok kolay değil, bunu herkes atlıyor. Geçmişten kalan 4 maç ceza vardı, stat yapılıyordu. Finansal sıkıntılar vardı. 12. hafta taraftarla buluştuk. Göztepe maçında 3 puanımız silindi, yenildik 6 puan oldu. Lige bu kadar  olumsuzluklarla başlamış bir takımın teknik direktörü olarak     çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Liderle aramızda sadece 3 puan var. Takım da teknik ekip de çok başarılı.”
'Yasak bizi zorlamaz'
“Çok zorluk yaşamadım. Kendimi şanslı hissediyorum, çünkü çok sağlam karakterli oyuncularım var. Maddi zorlukları şampiyon olarak aşacağımızı biliyorlar. Bu da sahaya yansıyor. Transfer yasağımız var. İstesek bu yasağı kaldırırız. Yasağın olmasının nedeni geçmişten gelen borçlar. Elimizdeki miktarı transfere harcamaktansa kadromuzdaki oyuncuları mutlu etmeyi tercih ettik. İhtiyacım bir oyuncu ama olmasa da olur. Çok da önemli değil. Bu ligde her şey ikinci yarı belli olur. Bizim takım zaten haftalar geçtikçe açılıyor. İkinci yarı daha da iyi olacağız. Yasak etkilemez takımımızı.”
'Camiamız rahat olsun'
“Taraftar benim ilk günden beri arkamda. Başkanımız ve şehrimiz bize inanıyor. Büyük bir sorumluluk var. Koymuş olduğum her hedefi başardım, Eskişehir’de de hedefim şampiyon olmak ve bunu çok çalışarak başaracağım. Bundan camiamın en ufak bir şüphesi olmasın.”
'Semih'le sorunumuz yok'
“Semih konusu çok yanlış gündeme getirildi. Sezon başında geç kampa katılmıştı. 3-4 haftada kendine geldi. Güçlenince gollerini de atmaya başladı. Türk futbolunun yetiştirdiği en önemli golcülerden bir tanesi hâlâ Semih’tir. Malatya maçında haksız bir kırmızı görerek 3 maç ceza aldı. Maç eksiği oluştu doğal olarak. Cezasından sonra Denizli maçına çıkacaktık, önemli maçtı. Şimdi olsa onunla başlamazdım eksiği olduğu için ama çok büyük bir golcü olduğundan ilk dakikalarda atacağımız golde katkısı olur diye düşündüm ve oynattım. Ama istediğim performansı göremeyince oyundan aldım, oyuncu bozulabilir böyle durumlarda doğal olarak. Ancak konuştuk, tatlıya bağladık. Yönetimle olan bazı konularından dolayı kampımıza geç katıldı ve hiçbir sorun yok. Semih bu ligin gol kralı olacak ve takımımıza şampiyonlukta en büyük katkıyı verecek isim olacak.”
'Büyüklere de geleceğiz'
"Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta oynadım. Bu takımları çalıştırmak kimin hedefi olmaz. Ama ben daha yolun çok başındayım. Çok çalışarak bir gün buralara da geleceğiz. Ben Beşiktaş’tan Fener’e gittiğimde neler demişlerdi. Biz o zaman da söyledik. Futbol profesyonel bir oyun, duygusallığa yer yok. Şimdi büyükler arasında futbolcular leblebi gibi transfer oluyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Olan o zaman bize oldu. Ancak doğrusu bu. Bunlar çok doğal şeyler."
‘Bizim gibisi gelmez’
“Bu güne kadar mütevazı olduk, bizi öyle sandılar. Mütevazı oldukça yaptıklarımız hep geride kaldı. Bu konuda mütevazı olamayacağım. Özellikle milli takım için söylüyorum. Bizim gibi kimse olamaz. Biz yürekten oynayarak çok çalıştık hep. Şimdiki oyuncuların daha fazla çalışması lazım. Bu maddiyatı iyi bir iş ama iyi olursanız kazanırsanız. İyi olmazsanız, kimse sizi aramaz. Futbol çalışmadan başarılı olunacak bir oyun değil. Bunları kendi oyuncularıma öğretmeye çalışıyorum. Diğer oyuncularıma da çağrıda bulunuyorum.”
‘3 puanımız silinmeseydi’
“Göztepe maçındaki o hareketi yaptığımızda 3 puanın silineceğini bilmiyorduk. Açıkçası bilseydik yapmazdık. Ama açıkça söylüyorum. Sezon sonunda 3 puanla hedefin dışında kalırsak Denizli maçı daha fazla içimi acıtır. Sezon başından bu yana çok büyük hakem hatalarına maruz bırakıldık. Yayınlanmayan ilk haftada canımız çok yandı. Göztepe maçı da takım ve kulüp olarak bu anlamda bir patlama noktasıydı, bir tepki vermek zorundaydık. Kötü oldu ama daha çok kenetlendik. İki-üç maçta 10.dakikada stoperlerim atıldı, çok hata oldu. 3-0 kazanacağımı maçtı çünkü. Hata mıdır, hatadır. Ama yönetimin, futbolcuların emeğine yazık.”
‘En büyük başarılar yerlilerle’
“Büyük bir camianın hocası olmak kolay değil. Biz doğru ve sistemli çalışıyoruz. Ben, Dünya Kupası’nda 3. olmuş jenerasyon adına konuşuyorum. Bizim jenerasyon çok farklı. Bu jenerasyona güvenilmesi, arkasında durulması gerek. Liste yapmaya kalksam 3 sayfa olur. Bu ülkeye ne hocalar geldi, kulüpleri ne zararlara uğrattı. Biz, çok büyük işler yaparız. UEFA Kupası alan, Dünya 3.’sü olan, Avrupa 3.’sü olan, bugün lider olan, futboluyla övülen hocalar hep yerli ve Türk... Bize bizden başka kimsenin faydası yok. Bunun bilincinde hareket etmek gerekiyor. Ülkemizin geçtiği bu zor günlerde çok daha fazla kenetlenmeliyiz.”
‘Hocalık daha zor’
“Futbolcuyken çok heyecanlı biriydim. Şimdi daha sakin kalmak zorundayım. Öyleyim de zaten. Oyuncuyken bireysel sorumluluğunuz var, hocalık ise daha zor. Her şeyle uğraşmak zorundasınız. Her hafta daha iyiye gittiğime inanıyorum.”
‘Öncelikle şampiyonluk’
“Antrenör takımı deyimini önümüzdeki seneden sonra inşa etmeye çalışacağız. Çünkü bizim ne sabrımız, ne de kredimiz var. Sadece 3 puanı düşünüyoruz. Kazanıp bir an önce Süper Lig’e geri dönmeliyiz. Abdullah Avcı, Aykut Kocaman gibi hocalarımızın bu sistemleri kurmak için zamanı vardı ve bugün çok başarılılar. Bizim ise öncelikle şampiyon olmamız lazım.”
‘Ben de gol atacağım!’
“Boffin, gol attığında çok sevinmiştik. Yani takımımızdaki her oyuncunun katkı vermesi güzel. Hatta bazen oyuncularıma şaka yapıyorum. Yakında kenardan, ‘Ben de vuracağım, gol olacak’ diyorum. Gülüyoruz öyle aramızda.”
‘Denizli maçı içimi acıttı’
“3-0’lık Denizli maçının analizini yaptığımızda 500 pasın üzerine çıkmışım, ceza sahasında 39 tane gol girişimi var. Ancak skora baktığınızda bunu açıklayamazsınız. Oyuncular sağolsun, ilk Antep deplasmanında bunu telafi etti.” (Fanatik)