TAMBOVA: BİZİ AK PARTİ’YE ÇALIŞMAKLA SUÇLUYORLAR, BU BİR İFTİRADIR…

Cumhuriyet Halk Partisi’nin oylarını bölmekle suçlanıyorsunuz? Bu suçlamalar hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Hakkaniyetsiz ve acımasız bir eleştiri. Etik sınırlarını aşan bir eleştiri. Gerçekle alakası yok. Mesela, “CHP’li adaylar kaybeder, AK Partili adaylar kazanırsa sevinir misiniz” diye soruyorlar. Bizi AK Parti’ye çalışmakla suçluyorlar. Bu iftiradır. Ben ikbal peşinde olup, DSP’de verdiğim mücadeleyi AK parti’de verseydim şimdi başka yerlerde olurdum. Bu hakkaniyet sınırları dışında bir eleştiri, bunu kesinlikle ret ediyoruz. Aslına bakarsanız CHP’deki pek çok isim eski DSP’lidir. Veya şöyle söyleyeyim CHP’deki pek çok isim DSP kökenli. Örneğin Jale Nur Süllü bizim parti ile siyaset dünyasına girdi. CHP ile ilgili hiçbir bağı yok. Diyor ki, “babam CHP’li” parti veya siyasi görüş babadan oğla geçen bir şey değil ki.  

AK Parti’yi eleştirmiyor, CHP üzerinden ise bir polemik söz konusu. Bu durum biraz yadırganıyor…

Ben tüm konuşmalarımda AK Parti’yi de çok şiddetle eleştiren biriyim. Ülkenin bugün bu durumda olmasının nedeni zaten AK Parti. AK Parti’ye yakın basın,  benim sözlerimden işlerine geleni manşete taşıyorlar. CHP’li basın ise beni haber yapmamak adına söylediklerimi görmezden gelebiliyor.  Mesela şöyle bir açıklama yapmıştım. Biz “kendi ideolojimiz dışında bir tavır alabiliriz” dedim. Direk akıllara AK Parti geldi veya bazı gazeteler böyle dillendirmek istedi. Oysaki bu bir mesajdı.  CHP bizden bir destek isteseydi, pekala isteyebilirdi. Ama böyle bir temas hiç olmadı.

Size karşı alandaki tepkiler nasıl?

Olumlu yönde tepkiler alıyoruz. AK Parti’den oy alabileceğimize inanıyoruz. AK Parti tabanında olup partileri ile olan ilişkileri olumsuz yönde ilerleyen ve CHP’ye oy vermeyecek pek çok kişinin oyunu alabileceğimizi düşünüyorum. Yılmaz Büyükerşen’e hizmetlerin yavaşladığına ilişkin eleştiriler var. AK Parti adayları da beklentileri karşılamamış olabilir. Biz bu şekilde düşünen seçmenlerin oylarını alabileceğimizi düşünüyoruz. Aday profillerini beğenmeyen ve AK Parti’den umudunu kesmiş belli bir kitle olduğunu düşünüyoruz. Bu oyları alabileceğimizi düşünüyoruz.

Kadınların siyasetteki yeri hakkında neler söyleyeceksiniz?

Siyasetin liyakatla ilişkili olması gerekiyor. Kadın veya erkek olarak bakmamak gerekiyor. Üniversite sınavlarında kadınlara bir pozitif ayrımcılık olmadığı gibi siyasette de ben pozitif ayrımcılık olmasını doğru bulmuyorum.

31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimler nasıl bir rotada ilerliyor?

Bu seçimi bir beka sorununa vardırdılar.  Ama bu bir yerel seçim. İl ve ilçe yönetimlerinin ülke bekası olarak adlandırılmasına bir anlam katmak çok da mümkün değil. Genel seçim algısı üzerinden yürütülmeye çalışıyor seçimler. Yerel hizmet üzerinden değil, daha çok ülkenin içinde bulunduğu ayrışmadan kaynaklı belediyeciliğin çok da gündemde olmadığı bir seçim süreci geçiriyoruz.

Rakiplerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Sakallı’nın söylemlerini romantik buluyorum. Hayalleri olması güzel bir şey ama vaatlerini nasıl temellendirdiğini ayrıntılı anlatması lazım. Öte yandan şöyle bir durum var; Ekonomik krizi yaratan iktidarın adayısınız zaten. Bu taraftan baktığımız zaman sorunu üreten bir partinin çözüm vaadi çok da yere basmıyor. Ama söylediklerini yapabilmesini isteriz. İşsizlik büyük bir sorun, çözebilirlerse çok mutlu oluruz. Yılmaz Büyükerşen’in ise hizmetler konusunda son dönemlerinde bir hayli yavaş kaldığı dikkatlerden kaçmıyor. Alanda bu konu sık sık vatandaşlar tarafından bize söyleniyor.

Siz ne yapacaksınız?

Bence, bizim için öncelikli sorun ulaşım, şehir plancılığı gibi yereli ilgilendiren konular. Bizce bu konular elzem. Alternatif bulvar ve yollar bulmamız gerekiyor. Bizim en büyük vaadimiz ortak akıl yaratmak olacak. ‘Her şeyi ben bilirim’ anlayışını aşmamış gerekiyor. Kente bu prensip çerçevesinde hizmet etmek gerekiyor.