SİVRİHİSARLILAR KENDİLERİNDEN BİRİNİ BEKLİYORDU KENDİLERİNDEN BİRİ GELDİ

Seçim çalışmalarının startını veren Sinan Özkar, ilçe dernek ve vakıfları ile bir araya geliyor. Özkar, dün Sivrihisarlılar ile buluştu. Ben de bir Sivrihisar damadı olarak, o buluşmaya kıyısından da olsa dahil oldum.   

Sivrihisarlılar lokaline Sinan Özkar’dan önce geldim.

Lokaldekiler kendilerinden birini bekliyorlardı. Nitekim öyle oldu. Sinan Özkar, sadece hemşerileri ile buluşmadı. Çocukluğuyla, gençliği ile okulu ve mahallesi ile buluştu. Bir kez daha bu topraklardan çıkanların, bu topraklar için ne anlam ifade ettiğini gördüm.

Özkar, hemşerileri ile bir çay içimi sohbet ardından, ayağa kalkıp anlatmaya başladı. İşin aslı sosyal medyada “tamam ve devam” fırtınası koparken, Özkar’ın da bu furyaya dâhil olacağını düşünüyordum.

Ancak Özkar, hemşerilerinin evlerinden, odalarından, mutfaklarından evlatlarından girdi söze. İl başkanlığı döneminde kendisine iş başvurusu için gelen gençlerden söz etti örneğin, “Anne ve babalar niçin yaşar? Çocuklarının geleceği için. Evlatlarının işsiz kaldığını görmekten daha büyük bir eziyet olur mu anne ve babalar için? Bizler bu eziyeti uzun yıllardır çekiyoruz” diyerek, AK Parti hükümetine eleştirilerini sıraladı.

Ekonominin geldiği noktayı şeker fabrikalarının satışlarını işaret ederek anlattı.

Ekonominin yolunda gitmediğinden uzun süre dem vurduktan sonra Alpu Ovası’nda kurulması planlanan termik santrale sözü getirdi. “Yüz yıl sonrasını düşünmeden yaşayacaksak Çanakkale’de bizleri düşünerek mermilere göğsünü gerenlere ihanet ederiz. Alpu Ovası’nda yapılması planlanan termik santral bu topraklara yüzlerce yıl onarılmayacak yaralar açacak” diye konuştu.

Hasılı, CHP İl Başkanlığından istifa ettikten sonra ilk kez gördüğüm Sinan Özkar, en müşkülpesent dinleyicilere bile derdini anlatmayı başardı. İki sonuç çıkıyor.

Ya Sinan Özkar’ın anlattıklarının karşılık bulduğu bir ortam söz konusu, ya da Özkar gerçekten anlatma yeteneğini üst seviyeye taşımış bir siyasetçi.

Özkar’ın ziyareti tamamlandıktan sonra yapılan ayaküstü sohbet ise yine Özkar ve arkadaşlarının eski günlerinin resmigeçidi gibiydi.