Memleket Sevdalılar Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan CHP'liler yerel seçimler için iddialı konuştu.
Memleket Sevdalılar Derneği üyeleri, Raif Özgür Parkı içerisinde yer alan Şans Kafe’de CHP’lilerle bir araya geldi. Toplantıya CHP İl Başkanı Abdülkadir Adar, CHP PM Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ile CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar katıldı.
Adar: Hükümete sarı kart zamanı
CHP İl Başkanı Abdülkadir Adar, etkinlikte yaptığı konuşmasında 31 Mart seçimlerinin önemine değinerek, şunları kaydetti: “16 Nisan’da yapılan referandumla Türkiye’de rejim değişti. Başbakan yok. Parlamento işlevsiz hale getirildi. Tamamen bürokratlardan oluşan bir bakanlar kurulu var. Ülkenin yönetimi sadece bir kişinin iki dudağı arasındadır. 31 Mart seçimleri her ne kadar yerel yönetimler seçimi olsa da hükümete sarı kart gösterme imkânı sağlayacak. İyi yönetilmediğimizi anlatabilmenin tek yolu bu seçimlerde kullanacağımız oylardır.”
Süllü: CHP’li belediyelerin sayısını artırmalıyız
CHP’li belediye başkan adayları için destek isteyen CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, “Eskişehir’de sahip olduklarımızı kaybetmemek adına büyük bir sorumluluk üstlendik. Ben inanıyorum. Biz bugüne kadar bunu hep birlikte başardık. Oylarımızı bu dönemde de artırarak, başkanlarımızın yanında durarak CHP’li belediyelerin sayısını artırmalıyız. Sadece kent merkezinde değil kırsal da sizlerin desteklerini bekliyorum” dedi.
Dünyayı yöneten güç Türkiye’yi yönetiyor
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Türkiye üzerinde ciddi oyunlar oynandığına vurgu yaparak, “Bugün Türkiye’de ciddi işler oluyor. Aslında dünyadaki ciddi gelişmelerin Türkiye’deki yansımaları izleniyor. Türkiye’yi dünyadan soyutlayıp tek başına düşünme şansımız yok. Türkiye’yi bu hale bugün ki yönetimler tek başına getirmedi.
Dünyayı yöneten güç Türkiye’yi de yönetiyor. Biz buna temelden, özünden karşı duruyoruz. Tam bağımsız, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti istiyoruz. Bunun böyle bilinmesi herkes tarafından da görülmesi lazım” dedi.
Kazım Kurt’a herkes neden karşı çıkıyor?
Yerel seçimlerde Odunpazarı için yüzde 50+1 iddiasını yineleyen Kurt, şunları kaydetti: “Biz Eskişehir’de kendimize göre bir siyaset üretecek noktada değiliz. Kendimizi dünyadan da, Türkiye’den de soyutlayamayız. O nedenle bu seçim önemli bir seçim. Yerel seçimdir, iktidarı etkilemeyecektir, değiştirmeyecektir. Ama mutlaka umudumuzu yeşertecektir. Umudumuzu yitirdiğimiz anda bütün işler biter. Türkiye umutlu bir biçimde geleceğe bakacaksa bu seçimleri kazanmak zorundayız. Biz seçim çalışmaları başladığı zaman yüzde 50+1 hedefi koymuştuk. İyi ki koymuşuz. Şimdi çok daha fazla ihtiyaç olduğu anlaşıldı. Kazım Kurt’a herkes neden karşı çıkıyor? Bunu bir sorgulamamız lazım. Ben sorguluyorum. Türkiye’de AKP’liler karşı çıkacak, doğal. Devlet Bahçeli’nin taraftarları da karşı çıkacak, o da doğal. Ama ittifak yaptığımız parti niçin karşı çıkacak onu da değerlendirmemiz lazım. Ben 5 yılda yaptıklarımıza bakıyorum. 900 bin metrekare park yaptık. Kazım Kurt’a karşı çıkmak demek 5 yılda 900 bin metrekare yeşil alan yapılmasına karşı çıkmak demektir. Kazım Kurt’a karşı çıkmak demek 5 yılda 400 bin metrekare şehir içine orman yapılmasına karşı çıkmak demek. Kazım Kurt’a karşı çıkmak demek Odunpazarı’nda sendikasız bir tek işçi, taşeron kalmamasına dahi karşı çıkmak demektir. Taşeron işçi ile toplu sözleşme yapıp maaşını günü gününe ödemeye karşı çıkmak demektir. 11 tane halk merkezi, 19 tane kütüphane yapılmasına karşı çıkmak demektir. 15 bin kişiye Halk Merkezlerinde kurs verilmesine karşı çıkmak demektir. Eskişehir Odunpazarı’nı sit bölgesinde 5 tane konağın mülkiyeti ile birlikte alınıp, kamu yararına sanata, kültüre adanmasına karşı çıkmak demektir.
Biz Odunpazarı’nda halktan yana şeffaf, demokratik bir yönetim yarattık. 22 tane mahalle meclisi kurmak suretiyle Odunpazarı’nı ortak bir biçimde yönetiyoruz. Elbette bu birilerini rahatsız ediyor. 5 yılda bunlar yapılmış ise ikinci beş yılda çok daha farklı işlerin yapılacağını bildikleri için karşı çıkıyorlar. Bu nedenle hedef doğru konulmuştur. Yüzde 50’nin üstüdür. Bu da 150 bin oy demektir. Bu oyu almalıyız. Bu saydıklarıma karşı çıkanların asla ve asla bu iddiaları gerçekleştiremeyeceklerini görmeleri gerekiyor.”