Çakırözer: Kadına yönelik şiddetin önlenmesi devlet politikası haline gelmeli

Kadına yönelik şiddetin tablosunu açıklayan Çakırözer, “Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksinde 144 ülke arasında 131’nci sırada. 2003 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 83 iken 2017 yılında bu sayı 409. 2003 ile 2017 yılları arasındaki veriler baz alındığında kadın cinayetlerinde 14 yıldayüzde 392 artış var. Ortaya çıkan bu rakamlar hepimizin üzerine büyük sorumluluk yüklemekte. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi artık devlet politikası haline gelmeli” dedi.

-Kadınların yaşam hakkı güvence altına alınmalı-

Çakırözer, “Kadın-erkek eşitliğine inanmadığını her fırsatta vurgulayan AKP iktidarları boyunca neredeyse her gün en az bir kadın erkekler tarafından şiddete uğruyor ya da sokak ortasında öldürülüyor. Kadın cinayetleri 14 yılda 4 kat artış gösterirken, 2018 yılının ilk 10 ayında 363 kadın şiddet sonucunda öldürüldü. İlk 8 ayda 870 kadın şiddete uğradı. Manisa Salihli’de boşandığı eşi tarafından sokak ortasında öldürülen kadın kardeşimiz gibi boşanan kadınların yüzde 36’sı da şiddete uğradığı için evliliğini sonlandırmakta. Ancak evliliğini bitirse bile şiddetten kaçamamakta. Her 6 kadından biri beraberliği bittikten sonra şiddete uğramakta” dedi.

-Kadınların yaşam hakları bile sağlanamadı-

Çakırözer, Ulu Önder Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın” sözünü hatırlatarak, “Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı bu sözün karşılığı ne acıdır; günümüz AKP hükümetlerince anlaşılamamıştır.  Kadınlar omuz üstünde tutulmak bir yana, en temel hakları olan yaşam hakları bile sağlanamamıştır. Kadınlar özellikle AKP iktidarları boyunca Cumhuriyet ile birlikte kazandığı tüm hakları kaybeden bir noktaya gelmiştir. Kürtaj hakkının sınırlanması, müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesi, erken yaşta evliliklerin önünü açan AYM kararı, kadınların nafaka hakkının hedefe konması, müfredattan kadınlara yönelik içeriklerin azaltılması bunlardan sadece birkaçıdır” dedi.

-Kadın istihdamı sınırlı, genç kadın işsizliği artıyor-

AK Parti döneminde kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik sistemden dışlandığına dikkat çeken Çakırözer, “Ülkemiz çalışma hayatında kadınların durumu açısından 144 ülke arasında 128’inci sırada. Türkiye, Avrupa’da kadın istihdamının yüzde 40’ın altında olduğu tek ülke. Yüzde 33’lük kadın istihdamı ile bu sıralamada sadece Suriye, Irak, Yemen, Pakistan, Moritanya gibi ülkeleri geride bırakıyor. İstihdamda yer alabilen kadınların yüzde 43’ü kayıt dışı çalışırken, çalışma hayatındaki düşük ücret, işsizlik ve sigortasız çalıştırılma gibi sorunlarla baş etmek zorunda kalıyorlar. Kadınların yüzde 63.9’u çalışma hayatından memnun değil, yüzde 17.8’i erkeklerden daha düşük ücret alıyor, yüzde 92’si sendikasız çalışıyor” dedi. 

-Bakanlık bütçesinde de kadının adı yok!-

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı için 2019 yılı bütçesinden ayrılan paya da dikkat çeken Çakırözer, “ Bakanlığa 103 milyar 91 milyon 801 bin TL bütçe ayrıldı. Ancak bu bütçe içerisinde hangi kalemlerde kadınlar için ne kadar harcama yapılacağı konusunda bir detay yer almıyor. Bakanlığının bütçesinin büyük bir kısmı sosyal yardımlar için ayrılıyor. Kadınları birey olarak değil sadece aile içerisinde tanımlayan bir zihniyetin sonucu olarak kadınlar daha çok yoksulluğa ve güvencesiz bir geleceğe mahkum ediliyor” ifadelerini kullandı.

-Müfredatta kadınlar yok-

Çakırözer, çağdaş bir Türkiye’nin parçası olarak görülen kadın erkek eşitliğinin ders kitaplarında da yok sayıldığını belirterek, şunları söyledi: “Kadınlar ders kitaplarında sadece annelik ve kadınlık rolleri üzerinden tanımlanmıştır. Tarih kitaplarında geçtiğimiz yıllarda yer alan kadın görselleri tamamen çıkartılmıştır. Siyasi otorite ve güç pozisyonundaki kadınların temsili de kaldırılmıştır. Kadın haklarına dair ifadeler de azaltılırken, kadınlara özel olarak ayrılan “Türk Toplumunda Kadının Yeri” başlığı ise 2016 yılından sonra ders kitaplarında yer almamıştır.”