AK Partililere AK Parti’yi anlatmak

Haddime mi bilmiyorum ama sizden ricam, arkanıza yaslanın, sakin kafayla okuyun lütfen.

Biliyorsunuzdur, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, genel başkanı olduğu parti ile MHP’nin  iki buçuk yıl daha fabrika bacalarına fitre takılmaması yönündeki yasasını veto etti. 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle partili cumhurbaşkanı olma yolu açılan Erdoğan, ilk kez bir yasayı veto ediyordu.

“AK Parti’ye sırt döndü” diyebiliriz, ama sorun yoktu. AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın döndüğü yerde sıraya geçme hünerine sahip.

Yasayı getiren vekiller, Tayyip Erdoğan’ın bu vetosundan hoşnut oldu, memnun kaldı.

AK Parti’nin elinde kalan tek hüner zannediyorum bu;  

Genel Başkanı Erdoğan’ın dümeni kırdığı yere, ondan daha önce varma azmi ve arzusu.

Erdoğan bunu neden yaptı peki?

Çünkü, farkında.

 Herkesten ve her şeyden daha fazla biliyor ki, halkın AK Parti’ye bakışında ciddi şüpheler mevcut artık.  

İnsanın tecrübelerine, gördüklerine, kuşkulu yaklaşımına, içini kemiren şüpheye ve vicdanına ne yazık ki KHKlar ile çözüm bulunamıyor.

Erdoğan,  KHK’lar ile bulduğu kolay çözümlerden böylesi durumlarda faydalanamayacağını biliyor.

 AK Parti Cephesi’nden bakınca durum bu denli acıklı.

Bunları neden anlatıyorum.

AK Parti inandırıcılığını kaybetti.

 Bunun yansımalarını Eskişehir’de de görüyoruz.

DÜN sahaya su zammını protesto etmek için çıktı AK Parti.

Zamma, bu ülke topraklarında aklı başında olan her kim varsa karşı çıkar.

Ancak, AK Parti’nin protestosuna Eskişehirliler bu şekilde yaklaşmadı.  

Eskişehirlilerin çoğunun aklını yitirmiş bir kitleden oluşmadığını hesaba katarsak, durumun sorgulanması şart.  

AK Parti, “su zammı” dedikçe, “sen asıl şu zamların hesabını ver” diyen birileri karşısına çıkıyor.

Pek çok kez söylediğim üzre, Eskişehir AK Parti İl Teşkilatı,  partisinin hatalarına, yanlışlarına, zamlarına ufakta olsa birkaç şey söyleme cesareti gösterseydi,

bugün su zammı ile ilgili söyledikleri daha anlamlı olurdu vatandaşın nezdinde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, fabrika bacaları konusunda nasıl partisinden farklı düşünme cesareti gösterebildiyse,

Eskişehir il teşkilatının da, genel merkezden farklı düşünme alanı kendisine yaratması şart idi.

“Ekonomi uçuyor” diyen bakanına medya önünde olmasada, kısık sesle olsada, birkaç hatırı sayılır vicdan sahibi insanın duyabileceği ölçüde “nereye uçuyor” diyebilmeliydi.

Elektirik, doğalgaz, gıda kılık kıyafet fiyatlarına gelen zamlara büyüteç tutmasa da parmağı ile göstermeyi denemeliydi.

CHP eski l Başkanı Sinan Özkar AK Parti su zammını protesto etti haberinin altına yazmış,

 “Gaz, benzin motorin, elektrik, gıda ürünleri vb. hepsini hadi gelin hep birlikte protesto edelim. Eylem birliği yapmazsam namerdim. Haydi, hepimizin canı yanıyor”

Yani; herkes AK Parti’nin zam konusunda dahi ne kadar ikili davranabildiğinin farkında.

Bu da, AK Parti’nin elinden inandırıcılıkla beraber samimiyeti alıyor.

Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok zannediyorum

AK Parti, bu teşkilat yapılanması, bu teşkilatlanma anlayışı ile yerelde kahramanlar doğuramaz.

Aksine, siyasete hizmet edebilecek pek çok kişiyi öğütür.

Şuan kendisini öğüttüğü gibi.

AK Parti’nin tek ve yegane amacı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı daha fazla yukarı taşımak olsa dahi, belli bir süre sonra bu görevini yerine getirecek inandırıcılığı ve samimiyeti bulamayacak.

Kimse Eskişehir başta başkanı Zihni Çalışkan’a, ardından mevcut teşkilata yüklenmesin.

Yapabilecekleri çok fazla bir şey yok. Kim gelirse gelsin bu yapılanmada yapabilecekleri bundan daha iyisi ya da kötüsü olmaz olamaz bu süreçten sonra.

Herkese demokrasi lazım.

Ancak şuanda demokrasiye en çok ihtiyacı olan AK Parti’nin kendisi.

Parti içi demokrasiye, parti içi eleştitiri mekanizmalarına, parti içi muhalefete güvenilmedikçe ne denirse densin boş, ne söylenirse beyhude.