Bir basın organının yakınlığı nasıl olur? Ciddi anlamda bilmiyorum. Bildiğim şeyler var. Mesela ‘fikir, karakter ve kişiliğini’ maddi veya manevi çıkarlardan dolayı birlilerine satanları duydum. Yakınlıktan kasıt eğer bu ise, bu bezlerde hiç işim olmaz. Gazetecilik mesleğini eşini, dostunu işe koymak için kullananları da biliyorum. Soner işsiz kaldığı zaman ben, ben işsiz kaldığım zaman Soner’in bacakları titrer. Aç kalmaktan olmasa da, ele güne muhtaçlıktan fena halde tırsarız. Ali Baran’ımızın kursağından lokmanın en helalinin geçmesini isteriz. Şimdiye kadar çok şükür iş için, ekmek için, boynumuzu birine veya birilerine eğmiş değiliz. Kız kardeşim Nazlı mesela işsiz. Onun için bir kez bile biriyle görüşmedim. O, hoş kendisi yaptı, etti, görüştü ama sonuç çıkmamış, “Abla ne yapalım” diyor. “Başka işlere bak” demekten öte elimden bir şey gelmiyor, gücümde yetmiyor.
Hakkı Kutlu, Kazım Kurt’un Figen Engin hakkında Esgündem26’ya yaptığı açıklamanın ardından bir yazı yazdı. Yazıda, isim vermeden Esgündem26 ile Sayın Kurt arasında bir yakınlık yakıştırması yapmış. Bu yakıştırmanın izahını isteyeceğim kendisinden.
Kendisi ile çalışmışlığın vermiş olduğu terbiye sınırlarını aşmamak için ciddi çaba sarf ettiğim bu yazıda, daha öte bir şey de yazmak istemiyorum işin aslı. Ancak aklıma şunlar da gelmiyor değil. Meslek büyüklerinin herkesi kendi yolundan ilerliyormuş gibi görmesi kelimenin tam anlamıyla kendilerine duyulan saygıyı yerle yeksan ediyor. Bak Hakkı ağabey, sağdan topla 40, solda topla 40 daha ileri değil, hepimiz birbirimizin ne olduğunu biliriz. Eskişehir medyasında yakınlık, uzaklıktan bahsetmeye kalkacaksan önce kendine bakacaksın.
Unutma, AK Partili bir ilçe başkanını bir konuyu danışmak için aradığım zaman kendisine ulaşamamıştım. Ulaşamayınca sen beni aramış, onun adına bilgi vermiştin. Ne kadar yakınsanız artık! Ama rica ediyorum, mesleki kariyerimde ilerlerken senin yolunu takip ettiğimi aklının ucundan bile geçirme. Senden çok şey öğrendiğim doğrudur. Ama senin yolundan ilerlemek mesleki yolculuğumun yol haritasında yer almıyor. Zira o yollar benim için çok ama çok ‘kirli.’
Ben çok okunmaktan, tartışma yaratmaktan ve hatta zaman zaman çok para kazanmaktan daha ziyade ismimin geçtiği her yerde “cesurmuş”, “doğruları yazıyormuş” denilmesinden haz eden ve bunun için çaba sarf eden bir insanım, bu yönümü sende bilirsin. Yazıya son verirken terbiye sınırlarını aştıysam özür diliyorum. Ama şunu da bil, en çok da beklemediğin yerden gelen ok canını yakıyor insanın.
21 Şubat 2017, 16:29
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.