İddialara göre 3. Hava alanı ve köprü projeleri için 3 milyon ağaç kesildi. Dile kolay değil mi? Tamam kabul ediyorum. Hamamyolu Projesi bir 3. Hava Alanı veya köprü projesi değil, ama sormazlar mı adama “Hamamyolu’ndaki ağaçta İstanbul’dakiler bal kabağı mı?” diye.
Siyaset ile gazetecilik bir birine çok benzer. Her iki meslekte de hakkaniyetini kaybedersen başarıya ulaşmam pek de mümkün değil. Gazetecilikte en önemli başarı; siyaset, toplum, maddi ilişkiler seni taraf olmaya zorlasa dahi, kamu yararı cephesinde kendine yer bulmayı başarabilmendir. Kısa vadede olmasa dahi uzun vadede başarı gelir, en azından toplum yararı için gelmelidir. Siyasette de durum aynıdır. Koltuk sevdası nedeniyle hakkaniyetini kaybedersen, kısa vadeli kazanımların uzun vadede “kazandığımı düşünürken kaybetmişim” cümlesini kurdurtur. Siyasette yıllar sonra bile itibarı korumanın en önemli şartı bana göre hakkaniyeti korumaktır.
Sözü uzatmayayım. Hamamyolu Projesi toplumun değişik kesimleri tarafından hatırı sayılır eleştiri aldı. Yapım aşamasına geçilmeden tartışılmaya açılan ve her kesimin görüş belirtmesi istenen bu proje son günlerde yine gündemde. Kah “ağaçlar kesiliyor” dendi, kah “şehrin göbeğine beton dikmekten” söz edildi. Kent plancısı, proje uzmanı olmadığım için bu eleştirilerin haklılık payına sırtımı dönmeden, bunca dillendirilmesinin ardında, salt bir ağaç sevdası veya kent mimarisi olmadığını yönünde izlenim edinmemem çok uzun süremi almadı.
Siyasi mücadele şimdilik Hamamyolu Projesi üzerinden yürüyor. Ancak Hamamyolu Projesi’nin bunca dillendirilmesi artık dillendirenleri hırpalar hale geldi. Her suskunlukta bir Hamamyolu Projesi eleştirisi ile ayağa kalkanlar, Hamayolu Projesi ile ilgili eleştiri hakkını kullanmak isteyenlerin bile hakkını elinden alır hale döndü. Öyle ki; söyleyeceklerinin amacından saptırılması veya kuru gürültüye teslim olması karşısında bekleyelim görelim pozisyonuna çekildi pek çok isim.
Son dönemde Volkan Doğan yine Hamamyolu Projesi eleştirileri ile atağa kalktı. Daha doğrusu atağa kalmaya çalışıyor. Volkan Doğan gezi ruhunun Eskişehir temsilcisi gibi adeta. Her fırsatta doğayı koru yeşili sev modunda, soluğu Hamamyolu’nda alıyor. Demiştim ya! Hakkaniyet siyasi zaferlerde büyük rol oynar. Hamayolu Projesinde doğaseverliği kimseye bırakmayan Doğan’a ya biri istanbul’u işaret ederse. O zaman ne olacak? Doğan iktidar partisinin bir mensubu olarak İstanbul’un hali içinde iki kelam edilmesi istendiği takdir de nasıl bir tavır takınacak? İddialara göre 3. Hava alanı ve köprü projeleri için 3 milyon ağaç kesildi. Dile kolay değil mi? Tamam kabul ediyorum. Hamamyolu Projesi bir 3. Hava Alanı veya köprü projesi değil. Ama sormazlar mı adama “Hamamyolu’ndaki ağaçta İstanbul’dakiler bal kabağı mı?” diye. Doğan, bu performans ile tema Eskişehir şube başkanlığına doğru emin adımlar ile ilerliyor. Ama belediye başkanlığı için Hamamyolu eleştirileri ile en değerli olanı hakkaniyetini kaybediyor.