Eğitim-Sen Şube Başkanı Serkan Demir, İHH, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Anadolu Üniversitesi tarafından okullarda Suriye’ye yardım amacıyla başlatılan ‘bir lokma bir can’ kampanyası kapsamında velilerden zorla para toplantıdığı ileri sürdü.
Yardım bahanesiyle dini vakıfların okullarda faaliyet yürüttüğü, bunu da okul yönetimleri ve öğretmenler üzerinden yapmaya çalıştıklarını savunan Demir, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tür protokolleri derhal iptal etmesi gerektiğini belirtti.
Her sınıftan un isteniyor
Kampanya kapsamında üniversitelerde stant açıldığını, okullarda öğretmenlerle toplantılar yapıldığını aktaran Demir, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Hayat BoyuÖğrenme Birimi tarafından ilkokul, ortaokul ve lise müdürlerine yönelik 8 Aralık 2016 tarihinde Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda bilgilendirme toplantısı yapılmıştır. Okul idarecileri, bu toplantının ardından gerek öğretmenlerle toplantılar gerekse öğrencilere duyuru yapılarak yardım toplamanın telaşına düştüler. Bizle gelen duyumlara göre bazı okullarda, her sınıftan bir çuval un veya karşılığı olan para (59 lira) istenmiştir” dedi.
Birileri düğmeye mi bastı?
Yine ‘Halep’e yol açın’ sloganıyla Anadolu Üniversitesi’nin desteği ve rektörlüğün izniyle gerçekleştirilen İHH’ya, AK Parti’nin üniversite gençlik kolu ve Genç Memur-Sen gibi yapılarla destek verdiğini kaydeden Demir, “ Güvenlik görevlileri gözetiminde ve TOMA’lar eşliğinde bu kampanyaların pankartları asılmakta ve yardım masaları kurulmaktadır. Birileri düğmeye bastıki tüm Eskişehir'de seferberlik başladı” ifadelerini kullandı.
Cihatçı gruplar zora düşünce yapılması dikkat çekicidir
Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tür yardım kampanyaları hep aynı kurumlar aracılığı ile yapıldığı gibi sadece Suriye'deki iç savaşta taraf olan cihatçı gruplar zora düşünce yapılması da dikkat çekicidir. Oysa aylardır süren çatışmalarda daha önce de bir çok insani yardım gereken durum ortaya çıkmıştır.”
Bu sorular yanıt bekliyor
Demir, projenin yürütücüsü olan Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü’ne şu soruları yöneltti: “
- Madem bu yardımlar belirtildiği gibi gönüllü, peki bu telaş ve zorlama veya mecbur bırakmaların nedeni nedir?
- Okul müdürlerinin katıldığı toplantılarda sendikacılara konuşma hakkı tanımazken, bu vakıfın temsilcisi niçin konuşturulmuştur?
- İşin içinde vakıf olduğu halde, neden okul duyurularında bu gizlenmektedir?
- Milli Eğitim müdürlükleri bu vakfın bir kolu mudur? Veya öğretmenler bu vakfın emir eri midir?
- Memur-Sen/Eğitim-Bir-Sen, bu projenin neresindedir?
- Amaç yardım ise Milli Eğitim Müdürlüğü ve Üniversiteler bunu kendileri organize edemez mi?
- Protokoller yapmış olabilirsiniz ancak, bu yapılanları ve işbirliğini süslü kelimelerle gizlemeyi, çocuklarımızın ve ailelerin duygusal olarak sömürülmesini etik buluyor musunuz?
- Bu proje, siyaset ve yandaşlık kokmuyor mu?
- Bu protokolleri ve yardımları, iktidara muhalif dernek ve vakıflarla da yapar mısınız?
- Anadolu Üniversitesinde daha önce öğrencilerin pankartlarına ve kurdukları masalara müdahale edip bugünlerde yandaşlara -bırakın izni- destek vererek, size verilen kamusal yetkiyi ve gücü taraflı kullanmış olmuyor musunuz?
- Ağaçlar arasına asılan "Halep'e Ses Ver Platformu / Yanan Halepse Sükut Haramdır!" pankartının altına yedi örgütün yanında Anadolu Üniversitesinin logosunun yer almasını nasıl açıklayacaksınız?
- Bu yardım meşru ise, bu kadar güvenlik çemberine alınmış bir yardım kampanyasını izah eder misiniz?