NUTUK DEĞİL ÇÖZÜM İSTİYORUZ
Eğitim-Sen Şube Başkanı Serkan Demir, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, yaşadıkları ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarına gerçekçi ve kalıcı çözümler üretilmesini istedi.

Demir, sorumluluk makamında oturanların her 24 Kasım’da artık ezberlenen cümleler kurarak ‘öğretmenliğin çok kutsal ve onurlu bir meslek’ olduğundan söz etmesinin kendilerini ciddi anlamda rahatsız ettiğini ifade etti.
BİNLERCE ÖĞRENCİ ÖĞRETMENSİZ KALDI
Siyasi iktidarın aylardır, on binlerce öğretmenin, eğitim ve bilim emekçisinin işine, ekmeğine, çalışma hakkına ve geleceğine yönelik hukuk dışı adımlar attığını savunan Demir, “12 Eylül darbesi sonrasındaki süreç dahil, geçmişte yaşanmış darbe dönemlerinde bu kadar yoğun ve kapsamlı bir öğretmen kıyımı yaşanmamıştır. 12 Eylül darbecileri 3700 öğretmeni ihraç ederken, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edilen öğretmen sayıyı 30 bini aşmıştır. Eğitimde yaşanan ihraçlar ve açığa alma uygulamaları sonucunda en az 1,5 milyon öğrenci öğretmensiz kalmıştır” dedi.
EĞİTİM KAOSA SÜRÜKLENİYOR
Eğitim sisteminin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük bir kaosa sürüklendiğini ifade eden Demir, “İktidarın laik-bilimsel eğitim karşıtı ve eğitimi dinselleştirmeyi hedefleyen eğitim politikalarına karşı çıkan, itiraz eden eğitim emekçilerinin darbe fırsatçılığı yapılarak cezalandırılmak istenmesi kabul edilemez. AKP iktidarları döneminde; eğitim emekçilerinin çalışma koşullarında ve özlük haklarında bırakalım iyileştirme yapılmasını, var olan haklarımızı ortadan kaldıran düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Maddi koşulların zorlaşması ve maaşların yetersizliği, mesleki saygınlığın olmaması, kadrolaşma ve artan baskılar, eğitim politikalarının sürekli değişmesi… öğretmenleri meslek hayatında en çok rahatsız eden sorunlardır” ifadelerini kullandı.
ESNEK VE GÜVENCESİZ ÇALIŞMA
Öğretmenlerin yüzde 80’inin geçinebilmek için ek iş yaptığını, üçte ikisinin ise borçlanarak hayatını sürdürdüğüne dikkat çeken Demir, “ Türkiye’de çalışan öğretmenler, OECD ülkeleri içinde en çok çalışan, en düşük maaş alan öğretmenler arasındadır. Eğitimde benimsenen esnek çalışma uygulamaları ile aynı işi yapan farklı statülerde öğretmen istihdamını gündeme gelmiş, kariyer basamakları ve performans değerlendirme uygulamaları eğitim emekçilerini birbirine rakip haline getirmiştir. Eğitim emekçileri esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya mahkûm edilmektir” diye konuştu.
300 BİN ÖĞRETMEN ATAMA BEKLİYOR
Demir, açıklamasını şöyle sürdürdü: “ Öğretmen alımları sözlü sınav ile yapılırken, sözleşmeli öğretmenlik ile güvencesiz istihdamın yaygınlaşması sonucunda mesleğimiz ve geleceğimiz resmen ipotek altına alınmıştır. 300 bini aşkın işsiz öğretmen kadrolu olarak atanmayı ve mesleklerini yapmayı beklemektedir. Bugüne kadar 40’ı aşkın öğretmen, ataması yapılmadığı için intihar etmiştir. “Proje okul” uygulamalarıyla başarılı okulların birikimleri yok sayıldığı gibi içeriği boşaltılmakta, bu okullarda çalışan öğretmenler adeta sürgün edilmektedir.”
BİNLERCE ÖĞRENCİ ÖĞRETMENSİZ KALDI
Siyasi iktidarın aylardır, on binlerce öğretmenin, eğitim ve bilim emekçisinin işine, ekmeğine, çalışma hakkına ve geleceğine yönelik hukuk dışı adımlar attığını savunan Demir, “12 Eylül darbesi sonrasındaki süreç dahil, geçmişte yaşanmış darbe dönemlerinde bu kadar yoğun ve kapsamlı bir öğretmen kıyımı yaşanmamıştır. 12 Eylül darbecileri 3700 öğretmeni ihraç ederken, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edilen öğretmen sayıyı 30 bini aşmıştır. Eğitimde yaşanan ihraçlar ve açığa alma uygulamaları sonucunda en az 1,5 milyon öğrenci öğretmensiz kalmıştır” dedi.
EĞİTİM KAOSA SÜRÜKLENİYOR
Eğitim sisteminin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük bir kaosa sürüklendiğini ifade eden Demir, “İktidarın laik-bilimsel eğitim karşıtı ve eğitimi dinselleştirmeyi hedefleyen eğitim politikalarına karşı çıkan, itiraz eden eğitim emekçilerinin darbe fırsatçılığı yapılarak cezalandırılmak istenmesi kabul edilemez. AKP iktidarları döneminde; eğitim emekçilerinin çalışma koşullarında ve özlük haklarında bırakalım iyileştirme yapılmasını, var olan haklarımızı ortadan kaldıran düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Maddi koşulların zorlaşması ve maaşların yetersizliği, mesleki saygınlığın olmaması, kadrolaşma ve artan baskılar, eğitim politikalarının sürekli değişmesi… öğretmenleri meslek hayatında en çok rahatsız eden sorunlardır” ifadelerini kullandı.
ESNEK VE GÜVENCESİZ ÇALIŞMA
Öğretmenlerin yüzde 80’inin geçinebilmek için ek iş yaptığını, üçte ikisinin ise borçlanarak hayatını sürdürdüğüne dikkat çeken Demir, “ Türkiye’de çalışan öğretmenler, OECD ülkeleri içinde en çok çalışan, en düşük maaş alan öğretmenler arasındadır. Eğitimde benimsenen esnek çalışma uygulamaları ile aynı işi yapan farklı statülerde öğretmen istihdamını gündeme gelmiş, kariyer basamakları ve performans değerlendirme uygulamaları eğitim emekçilerini birbirine rakip haline getirmiştir. Eğitim emekçileri esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya mahkûm edilmektir” diye konuştu.
300 BİN ÖĞRETMEN ATAMA BEKLİYOR
Demir, açıklamasını şöyle sürdürdü: “ Öğretmen alımları sözlü sınav ile yapılırken, sözleşmeli öğretmenlik ile güvencesiz istihdamın yaygınlaşması sonucunda mesleğimiz ve geleceğimiz resmen ipotek altına alınmıştır. 300 bini aşkın işsiz öğretmen kadrolu olarak atanmayı ve mesleklerini yapmayı beklemektedir. Bugüne kadar 40’ı aşkın öğretmen, ataması yapılmadığı için intihar etmiştir. “Proje okul” uygulamalarıyla başarılı okulların birikimleri yok sayıldığı gibi içeriği boşaltılmakta, bu okullarda çalışan öğretmenler adeta sürgün edilmektedir.”