Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan'daki partili cumhurbaşkanlığını öngören anayasa değişikliği referandumunun kampanyasına 25 Şubat'ta başlayacaklarını söyleyerek "Kampanyamız Ankara Arena'da 25 Şubat'ta başlayacak" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan’daki partili cumhurbaşkanlığını öngören anayasa değişikliği referandumuna ilişkin olarak “Hayır’cıların bindiği HDP-PKK-FETÖ gemisi hiç yürümez” dedi. Başbakan, “PKK ‘Hayır’ diyor, FETÖ ‘Hayır’ diyor, DEAŞ ‘Hayır’ diyor” diye konuştu. Başbakan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nce sürdürülen Fırat Kalkanı Harekâtı’nın El Bab operasyonunda kontrolün büyük ölçüde sağlandığını belirterek “El Bab’da büyük ölçüde kontrol sağlandı” ifadesini kullandı. Başbakan Yıldırım, AKP’nin referandum kampanyasını 25 Şubat’ta başlayacağını açıkladı. Yıldırım konuyla ilgili, “25 Şubat’ta Ankara Arena’da kampanyamızın başlangıcının gerçekleştireceğiz” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Yıldırım’ın açıklamaları şöyle:
Değerli yol arkadaşlarım, kadir şinas milletim. Hanımefendiler, beyefendiler. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Çatısı altında bulunduğumuz gazi meclisimizde yeni bir grup toplantısında birlikteyiz. Grup toplantımızın aziz milletimiz için bereketli neticelere vesile olmasını niyaz ediyorum. Ülkemiz 2023 hedeflerine emin adımlarla yürüyor. Bu kutlu yürüyüşün en önemli adımlarını attığımız bir dönemden geçiyoruz.
Milletimizin duasıyla Türkiye’nin aydınlık geleceğini inşa ediyoruz. Gece – gündüz demeden, durup soluklanmadan millet için çalışıyoruz. Türkiye’nin bütün illerinin, ilçelerinin, köylerinin nabzını tutuyoruz. 79 milyon insanımız hissiyatına kulak veriyoruz. Yurt dışındaki vatandaşlarımızı da ihmal etmiyoruz. AK Parti Türkiye’nin her köşesinde bacası tüten bir siyaset ocağıdır. Bizler de bu siyaset ocağından çıkan sesleri duyalım diye ilçe başkanlarımızla bir araya geldik. Daha sonra belediye başkanlarımızla istişare toplantısı yaptık. 16 Nisan halkoylamasının üzerinde etraflıca durduk.
Bugün son yıllarda hemen hemen her alanda gelişen bir Türkiye var. Ekonomimiz büyüyor, bölünmüş yollar, köprüler, üniversiteler, adalet sarayları, metrolar, tüp geçitler, şehir hastaneleri, eserler ardı ardına hizmete alınıyor. Türkiye’nin özlemle beklediği asırlık projeleri Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya ve daha nice niceleri… Üçüncü ve dünyanın en büyük havalimanı. İnşallah 18 Mart’ta da dünyanın ayaklar arası açıklığı en büyük köprüsü, Çanakkale Köprüsü’nün temelini atıyoruz. (Yolların kralı Binali Yıldırım sesleri) Gençler, yolların kralı olmaz, yolların kuralı olur. Diğer yandan Türkiye muhasır medeniyetler seviyesi hedefine bu vizyonda ilerlerse mevcut anayasa milletimizin beklentilerini karşılamakta yetersiz kalıyor. Hep söyledim, bu anayasa 1982 model, yolda kalıyor tekliyor. Hayır’cılar “Biz ittirirsek çalışır belki” diyor. Çalışmaz kardeşim, çalışmaz. Milleti yormayın.
Milletimiz 16 Nisan’da darbe ürünü bu anayasayı değiştirecek ve evet mührünü vurarak işi bitirecek. Peki vatandaş ne diyecek o gün? Vesayetin her türlüsüne dur demek için… (Evet sesleri) Daha geniş gücü olan bir Meclis gücü için (evet sesleri) bağımsız yargı için, etkili demokrasi için, gençlerin sesinin daha gür çıkması için, kutuplaşma değil, kucaklaşma için… (Evet sesleri) Görüyorsunuz, evet diyecek o kadar çok sebep var ki. Ben sadece birkaç tanesini söylettim. Evet’te bereket var. Türkiye’yi karış karış geziyoruz. Her uğradığımız durakta milletin aklını yalanlarla, dolanlarla bulandırmaya çalışanların yine başarılı olamadığını görüyoruz. Evvel Allah, vatandaş ne istediğini, ne yapacağını biliyor. 16 Nisan’a kadar sahalardayız gençler.
Tüm teşkilatlarımızla köy köy, mahalle mahalle gezip cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlatacağız. Geçen hafta Aksaray’da, Antalya’da vatandaşlarımızla bir araya geldik. Onlara sorduk “Ne diyorsunuz, bu halkoylaması meselesi nedir?” Meydanlar dalga dalga “Evet” diye inledi. Aksaraylılar işi abarttı yüzde 100 dedi. Dedim ki, “3-5 puan da onlara bırakın garibanlara. Bize 90 da yeter.
Biz ne zaman millete geldiysek millet bize güvendi “Evet” dedi. Bir de “Hayır”cılar var. Bunlar hayır kelimesinden sevimli şeyler üretirsek milleti ikna ederler sanıyorlar. Ya bırakın kelime oyunları. Lafla peynir ekmek gemisi yürümez. Hele “Hayır”cıların bindiği HDP-PKK-FETÖ gemisi hiç yürümez. PKK “Hayır” diyor, FETÖ “Hayır” diyor, DEAŞ “Hayır” diyor.”
Terör örgütleri hep beraber koro halinde hayır propagandası yapıyorsa bunun milletimiz için, ülkemiz için bir işareti var. Biz bunu hatırlatmak zorundayız. Vatandaşlar hangi yeri tercih edecekse edecek. Terör örgütlerinin hayır dediği yerde benim vatandaşlarım aynı safta olmayacaktır. Buna inanıyorum. Bu ülkede terör örgütlerinin gittiği yoldan giden hiçbir vatandaşımızın olduğunu düşünmüyorum. Terör örgütleri milletimizin de bayrağımızın da düşmanıdır. Terör örgütüyle top yekun mücadelede milleti hep yanımızda gördük. Milletimizden aldığımız güçle terör örgütlerinin belini kırdık. Bir hafta sussak muhalefet ne yapacak bilmiyorum. İktidarın her işine muhalif olmayı marifet sanıyorlar.
Büyüyen Meclis, gençleşen ve büyüyen Meclis bu anlayışı kabul etmeyecektir. Çözüm siyaseti, hizmet siyaseti isteyen millet, kördüğüm politikaları güdenleri elinin tersiyle itecektir. “Hayır istemezük” diyorlar. Türkiye demokrasisi bugüne kadar birçok mücadele verdi. Hapisle, sürgünle, ölümle tehdit edildik.
Bu ülkeye 80 darbesi yapıldı değerli kardeşlerim. Biz Türkiye’de demokrasinin başını öne eğdirecek bir olay daha yaşansın istemiyoruz. Milletin gücünün esas olduğu bir anayasayı millete götürüyoruz. Millet evet diyor bundan hiç şüphemiz yok. 15 Temmuz’da sivil vatandaşlarımıza saldıran FETÖ ve avanesi “hayır” diyor, her fırsatta sivil vatandaşlarımızı öldüren bölücü PKK “hayır” diyor. Onların arkasına saklanan, sırtını onlara yaslayan bölücü HDP de “Hayır” diyor.
Bunların değişim karşısında yer alması anlaşılabilir ama ana muhalefet yöneticilerine ne demek lazım? Dertleri neymiş, parlamento ortadan kalkıyormuş. Parlamento ortadan kalkmıyor, bunu vatandaşlar da bilsin. Aslında CHP de bunu çok iyi biliyor. CHP’nin resmi siyaseti “AK Parti ne derse tam tersi olsun”. Ekimi ektim, sırtımı rahata verdim diye bir şey yok. Türkiye’nin yol haritasında çok ciddi mesafeler kat ettik. Daha çok ama çok işimiz var.
Terörü ülke gündeminden çıkaracağız. bununla ilgili adımlarımızı kararlılıkla atıyoruz. Kış aylarında kendini güvende zanneden bölücü terör örgütünün üslerini yerle bir ettik. Bölge insanını bölücü terör baskısından kurtardık. Devlet ve vatandaş dayanışma içinde. Vatandaş istiyor, devlet yapıyor. Vatandaş İstanbul’da, Antalya’da hangi hizmeti alıyorsa Şırnak’ta, Hakkari’de de aynı hizmeti alıyor. ”
İçerisinde patlayıcı, canlı bombalı 126 girişim engellendi. Türkiye topraklarının ötesinde de vatandaşın can ve mal güvenliğini tesis etmek için Fırat Kalkanı harekatına başladık. Bütün bu mücadelelerden sonra Bab da büyük oranda kontrol altına alındı. Amacımız terör örgütlerinin cirit attığı bölgelerden Türkiye’ye koridor açılmasını önlemek. En başından beri gayretlerimiz boşuna gitmedi. Tedbiri asla elden bırakmayacağız. Tedbiri elden bırakmadığımız bir diğer husus da FETÖ terör örgütü. Uluslararası taşeron bir örgüt olan bu güruh takibimizdedir. FETÖ ile bağlantısı olduğu ortaya çıkan kim olursa olsun hukuk içerisinde cezalandırılması için gereği yapılıyor. Araştırmalar sırasında yeniden değerlendirme imkanı da getirdik. Atılanlar kendilerine haksızlık yapıldığını düşünüyorsa, bunun da hukuk devletinde bir karşılığı olması lazım.
KHK ile yeniden değerlendirme mekanizması hayata geçirdik. 7 üyeden oluşacak, mahkeme gibi çalışacak, idare adına tüm itirazları inceleyip karara bağlayacak. Haklı görülürse göreve iade edilecek. Haksız ise itiraz sahibi için yargı yolu açılacak. Çıkan karar neyse hukuk devletinde yerine getirilecek. Nitekim son kararnamede haklı olduğu anlaşılan bazı görevliler, bazı kamu görevlileri görevlerine iade edildi. Adalet mülkün temelidir.
“Kampanyamız 25 Şubat’ta başlıyor”
25 Şubat’ta Ankara Arena’da kampanyamızın başlangıcını muhteşem bir katılımla gerçekleştireceğiz. O gün Türkiye’nin kalbi Ankara’da, Arena’da atacak. Değerli arkadaşlar, bütün çalışmalarımızda sağ duyuyu elden bırakmayacağız. Kışkırtmalara, tahriklere kapılmak yok tamam mı gençler. Hayır’cı blok, yalan ve iftiralarda bu süreci sakatlamaya çalışıyor. Unutmayın bizim işimiz hizmet, işimiz hizmet.
Adalet olmazsa olmazımızdır. FETÖ’nün ele başının iadesi için de girişimlerimiz devam ediyor. Türkiye’de yaşanmış bir katliamın birinci dereceden sorumlusu ABD’de keyif içinde yaşayamaz. Bizim açımızdan bu kabul edilebilir bir şey değildir. Biz bu darbe girişiminin planlayıcısının Pensilvanya’daki terörist başı olduğunu daha önce ABD makamlarına ilettik. Hazırladığımız dosyalarda tüm kanıtlarımızı ilettik. Bu konudaki adımlarını bekliyoruz, görüşmelerimiz devam ediyor. Umuyorum ki bu terörist başının iadesi konusunda somut adımlar atılacaktır.
Diğer bir değinmek istediğim husus da ekonomidir. Reel sektörün faiz baskısı altında ezmeden, döviz kurları konusunda bazı adımlar attık. Dünya genelindeki ekonomik durgunluğun farkındayız. Gelişmeleri yakından takip ediyor, anında tedbirlerimizi alıyoruz. Mali disiplinden de asla taviz vermiyoruz. İstihdam artırıcı teşvik tedbirlerini hayata geçiriyoruz. Daha geçen hafta bütün KOBİ’lere kredi, bir yıl ödemesiz, 3 yıl vadeli kredi verme kararı aldık ve bunun uygulanması için süreci başlattık. Böylece küçük esnafın, sanayicinin sıkıntılarını ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. 600 bin civarında KOBİ’nin talebi olduğunu görüyoruz. Şartları tutan herkesi, sanatkarı bu imkandan faydalandıracağız.
EKK da aldığımız kararlar birer birer uygulanıyor. Sigorta primlerini yılın son üç ayına ertelemiştik, bunu yürürlüğe giriyor. Esnaflarımız için ahilik fonu kuracağız dedik, Genel Kurul’da görüşülmeyi bekliyor. Dün aldığımız bir kararla çiftçilerimizin tarım kredi kooperatiflerine ve ziraat bankasına olan 1 milyara yakın borçlarını yeniden yapılandırıyoruz. Böylece çiftçimizin yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Ben bir şeyi merak ediyorum, birkaç hafta için döviz kurlarında bir hareketlenme oldu kıyameti kopardılar.
Şimdi yüzde 7-8’lik bir iniş var. “Battık, batıyoruz” diyen felaket tellaları suskun, hiç sesleri çıkmıyor. Küresel dalgalanmalarla başlayan döviz kurlarının oynaklığı geçicidir. 2017’nin bahar aylarından itibaren Türkiye her alanda şaha kalkmaya başlayacak. Ekonomide de, demokraside de ülkemizin ayak bağlarının hepsinden kurtulmuş olacağız. Biz milletin işini, aşını, yavrularımızın geleceğini düşünüyoruz.
“Önümüzdeki 2.5 ay boyunca sahalarda olacağız”
Vatandaşlarımız, işsizlere iş temin ediliyor. Bunlar en az 9 ay süreyle kesintisiz çalışıyorlar. Buna özel sektörü de dahil ettik sayıyı 500 bine çıkardık. 200 binden 500 bine çıkardık. Hem kamuda hem özel sektörde işsizler çalışacak parasını işsizlik fonundan biz ödeyeceğiz. Dolayısıyla iş verenlerimize ayrı bir yük gelmeyecek. Bunun üzerine de TOBB Başkanlığı bünyesindeki toplam 1.5 milyonu bulan üyelerin her biri, en az bir işçi çalıştırmaya karar verdi. 1.5 milyon vatandaşımıza yeni iş, üstüne 500 bin de bizim toplum yararına çalışmayı koyduğunuzda 2 milyon iş anlamına geliyor. Onlar bunu yaparken biz boş mu duracağız? Tabii ki değil. Onların diğer maliyetlerini karşılayacağız.
Onlar sadece maaşı verecek, sigorta primini ve maaştan kesilen vergiyi devlet olarak biz karşılayacağız 1 yıl boyunca. Yanında bir işçi çalıştıran ve toplam 1.5 milyon çalışan için 12 milyar liralık katkı sağlayacağız. Helali hoş olsun. Yeter ki vatandaşımız iş güç sahibi olsun. Türkiye buna değer. Çünkü bu millet her şeyin en iyisini, en güzelini hak ediyor. 15 Temmuz gecesi alçaklara darbeye vuran, demokrasimizi kurtaran bu millet. Bu millet için ne yapsak azdır.
Türkiye için arkadaşlarımızla her alanda çalışıyoruz. Gündemimizde hiçbir zaman tek konu yok. Ekonomi, dış politika, güvenlik, turizm, tarım, ulaşım, hayatın her alanında durmadan kararlar alıyoruz. Biten hizmetleri devreye alıyoruz. Kaydedilen bu ilerlemeleri kalıcı hale getirmek için, güvence altına almak için anayasamızda bu mecburi değişikliği yaptık. Değerli kardeşlerim, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, dev hizmetlerle milletimizle buluştu. Onun için 16 Nisan’da gerçekleştirilecek halkoylaması çok önemli. Sandığa giderken şüphesiz ideolojimizi evde bırakacağız, millet için sandığa gideceğiz.
Mesele memleket meselesi. Çocuklarımıza daha müreffeh, daha kalkınmış, gençler, beyefendiler, hanımefendiler, çocuklarımızla daha müreffeh, daha kalkınmış bir ülke emanet etmek istiyor musunuz? Eli kanlı alçakların bir daha darbe yapmasını önlemek istiyor musunuz? (Evet sesleri) Ülkemizin çehresi 13 yıldır olumlu bir şekilde değişiyor, bu değişimin devam etmesini istiyor musunuz? (Evet sesleri) Kadın kollarımız, gençlik kollarımız, önümüzdeki 2 ay boyunca sahalardayız. “