SONER UÇAK YAZDI
İcadını MÖ 1800’lere dayandıranda, Orta Çağ Avrupasına dayandıran da var.
Avrupa’da kullanım nedeni “elimde silah yok” diyerek karşıdakine güven telkin etmek imiş.
Babil de ise 'tanrının karşısındakine güç verdiğine' inanılan bir rütüel…
Sümeyye Sakallı’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini sıkmamasıyla gündemimizde tokalaşma.
İşin aslı tokalaşma, daha doğrusu tokalaşmamanın gündemde bu denli kendisine yer bulması kafalardaki özgürlük ve demokrasi kültürünün nedenli örselendiği ve ne denli sığlaştığının bir göstergesi aynı zamanda…
Bizim, benim özgürlüğüm ile sizin ve senin özgürlüğün etrafında gezinen kör, topal demokrasi anlayışının bizlere sunduğu anlamsız bir tartışmaya ciddi anlam yükleme çabası belki de.
Fakat; işin özünde “Erdoğan’ın elini sıkmayan muhalif bir kadın olsaydı” hınzır düşüncesi aklımızın bir ucundan da geçmiyor değil.
Bir komünist, kemalist veya sosyal demokrat kadının ideolojik duruşundan kaynaklı restleşmeden mütevellit Erdoğan tarafından uzatılan eli havada bırakması, elin ve kadının akıbeti açısından içimize ciddi şüpheler düşürmüyor değil.
Gazete manşetlerinde en basit şekilde “hain” olarak ilan edileceği şüpheye yer bırakmayacak kadar sabit olması nedeniyle, kendisini ilerici diye adlandıranların “gördünüz mü tokalaşmadı! şeriat geliyor” feryatları, inanç gereği uzatılmayan eli arşa çıkarıyor.
Oysa ki henüz hafızalardan silinmeyen bir komşu olay hala hafızalarda.
Kendisini ilericiler tarafına yerleştireceğinden şüphe duymadığımız eski Baro Başkanı Rıza Öztekin’in elini sıkmayan kadın avukata kürsü hakkı tanınmamıştı, hatırlamışsınızdır eminim.
Topal demokrasimizden kaynaklı olarak muhalefet ve iktidar arasında sık sık fair play çizgisini aşan mücadeleden kaynaklı bu tür basit olayların gündemde birinci sırada yer alması, Ilıcalı çiftinin ayrılmasına duyulan ilgiden farksız işin özünde.
Birilerini alkışlama ve yuhalamaya duyulan hatırı sayılır hürmet ile birilerini konuşma arzusu arasında…
Toplumsal aklı ön plana çıkarmak yerine güruh olarak hareket etmenin salık verildiği bir toplum olarak kaderimize razı olacağız bir yerde.
Ancak en nihayetinde tartışmak gerekiyor.
Ellerimizde silah olmadığını göstererek.