Rektör Vekili Ünal Sakarya’ya açık mektup
SONER UÇAK YAZDI
Anadolu Üniversitesi zahmet edip cevap vermiş. Bir ihtarname de olsa baş tacıdır. Bu kadar duru, temiz bir metinle verilen cevabı ömrümün sonuna kadar saklayacağım. Bir metni zekadan ve medeniyetten bu kadar arındırmak ayrı bir hüner zannediyorum. Anadolu gibi köklü bir üniversitenin gölgesine bu denli sığınan bir açıklamada olsa kıymetlidir.
Köşemde söylediklerime asılsız iddia denilmiş. Zaten aslı olsa iddia olmaz ya neyse. Gerekli araştırma yapılmadan denilmiş. Biz gazeteciler böyleyiz; gece uykuya dalarız artık rüyamıza kim gelirse şansına küssün. Zaten araştırmanın miktarı da uykunun derinliği ile ilgilidir.
Yanlı bir bakış açısı denilmiş, hain de denebilirdi. Kimden yana olduğumdan ise hiç söz edilmemiş. Asılsız bir iddia ile karşı karşıyayım yani.
Yöneticiler hakkında olumsuz imaj yaratmak derdim yok. Zaten imajları darmadağın olan insanları gündeme taşıdığımı söylüyorum. En azından haber kaynaklarım o yönde beni ikna etti.
Kişilerin itibarı işin aslı umurumda değil. Benim yazdığım kıytırık bir köşe ile itibarları zedeleniyorsa bana değil, itibarlarına bakmaları gerekiyor.
Anadolu Üniversitesi’nin itibarından söz etmiş, inanın bana yazdıklarımın tamamı Anadolu Üniversitesi’nin itibarını korumaya yöneliktir. Sayın Sakarya’dan rica ediyorum. Koskoca profesör; küçük cümleleri, ağdalı bir dille hukuk sopasını göstererek çemkireceğine aklı selim bir şekilde “bana bak Soner Kardeşim sen böyle böyle yazmışsın ama işin aslı astarı budur” deseydi, hem ben itibar avcılığından kurtulacaktım, hem de Anadolu Üniversitesi’nin emin ellerde olduğuna inanacaktım. Ancak sorun yok, meraklarını gidermek isterim elbette.
İlkin; o ihale ile ilişkin haberleri rüyamda görmedim tahmin edersiniz. Üniversitenizin içinden biri ya da birileri tarafından aranıp şikayet edildi de, o tarafa öyle baktım. Bir can sıkıntısından inanın ki kaynaklanmıyor. İhaleye katılan firmaların temsilcisi ile görüştüm. Ayrıca zeyilnamelerdeki değişiklikte fena bir delil sayılmazdı. Bunca şey arka arkaya gelince yazma gereksinimi hissettim. Sorular sordum iddiaları ortaya koydum ve sayın rektörümüz veya bir temsilcisinden gerekli olan cevabı istedim. Her iddia kamuoyu karşısında tartışılsın istedim. O yüzden medeni cesaretiniz hayal kırıklığı yarattı demesem yalan atmış olurum.