Partinin altı mı üstü mü?

Oysa ki, “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır” demişti.

Ne zaman söylüyor?

Henüz emekleyen Türkiye Cumhuriyeti’nde.

 Savaştan çıkmış, kıtlığın tavan yaptığı zamanlarda.

Kim söylüyor?  Ülkeyi kuran.

 Cephesinden, meclisine, sanatından, eğitimine Türkiye Cumhuriyetinin her gıdımında bulunan Mustafa Kemal.

 Bitmedi devam ediyor ''Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi'dir.''

Bunları cebe koyup yol alalım.

***

Devir değişti.

Dünya ekonomisinin önde gelen ülkelerinden biri olduk.

 Orta doğuda oyun kuran ülkelerden biri olduk,

 İMF’in borç istediği, dış mihrakların kıskançlıktan çatladıkları bir ülke olduk.

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu ne dedi “AK Parti kaybederse tüm Türkiye kaybeder"

***

İşin aslı iki önemli eserinden ilkine olan güvenini şüpheye yer bırakmayacak şekilde dile getiren Mustafa Kemal’in ikinci eseri ülke menfaatleri doğrultusunda kendisinden bekleneni vermekte çok zorlanıyor.

Erdoğan söylediğinde haklı.

 Çünkü, ülkeyi yönetmek iddia işidir ve CHP bu iddialı tavrı sergileyemediği sürece haklılığı devam edecektir. 

Muhalefetin mevcut durumu koskoca bir ülkeyi bir partinin kaderine bağlamak için yeterli bir sebep.

Çünkü, iktidar potansiyeli taşıyan bir muhalefet yoksa, mevcut iktidarın varlığı ülke için büyük önem taşır

Fakat CHP’nin aklı başka dehlizlerde.

***

Burnumuzun dibinden bir örnek verelim

Ne dedi Ataç ?

Hatırlayalım “Eskişehir halkı hem Yılmaz Büyükerşen hocamızı, hem de beni parti üstü kabul ediyor”

Hiç sınıf birincisi olmadım o yüzden bilirim bu türden yaklaşımları.

“Falanca ve ben sınıf birincisiyiz” derdim okul yıllarımda.

İşin aslı falanca sınıf birincisiydi ve bende yanına ilişiverirdim usulca.

 Ne yani “değilsin mi” diyeceklerdi.

Bir çocukluk hezeyanı işte…

Mevzu bu değil.

****

 Mevzu parti üstü olarak kabul görülmekten duyulan memnuniyet.

Mevzuyu açalım;

Büyükerşen, siyaset üstüdür,  parti değil.  Tanımı doğru yapalım.

Eskişehirli böyle gördüğü için değil üstelik.

Gerek akademisyenliği, gerek gazeteciliği, gerek ise sanatçılığı sebebiyle siyaset çeperlerine sığmamaktadır.

Peki ya Ataç?

Ayrıca Ataç’ın söylediklerine bakınca partinin altında Kazım, İshak ve Erdal başkanlar kalmaktadır.

 Altta kalanın canımı çıksın efendim?

****

Utku Çakırözer bizi ağırladı diye mükâfatını aldı demeye getiriyor Ataç, başka bir yerde.

Durduk yere Gaye hocayı çileden çıkardı iyi mi?

Bu dehlizde yolculuk uzar gider.

CHP aktörleri seçimlere az bir süre kala intikam masasından kalkamamaktadır.

AK Parti’yi yerel seçimleri kazanmak için çok fazla gayretkeş görmüyoruz ya.

Belki de CHP’ye duydukları sarsılmaz güvendendir ne dersiniz?