SONER UÇAK YAZDI...
Korona zirve yapıyordu.
Avrupa başta olmak üzere değişik ülkeler korona mücadele ile ilgili olarak önlemler alıyor, Türkiye geçte olsa bu önlemlere ortak oldu ve bazı uygulamaları hayata geçiriyordu. Derken; AK Parti kongreleri başladı. Hani o unutulmayacak deyiş ile lebalep kongreler… Aklı başında pek çok insanın iner tutar yanı olmayan bu “lebalep”lik karşısında diyecek söz bulamaması gayet doğal değil miydi?
Unutmuyorum, Eskişehir’de yapılan kongre sonrasında Cihan Yıldırım ile birlikte masa üstünde ne diyeceğimizi bilememiştik . Yasağı koyanların, yasakları bizzat çiğnediklerine şahit olmanın saçmalatan ruh hali içerisinde atıp tutmuştuk. Eleştiren sadece bizler değildik. Ucundan kıyısında insan sağlığı ile ilgili kaygı güden herkes o görüntüler sonrasında AK Parti’ye ateş püskürtmüştü.
Gel vakit git vakit, aradan bir yıl geçti geçmedi şimdi koronanın varyantları ile karşı karşıyayız.
Deltasından, Omicronuna kadar pek çok yeni kelime hayatımıza girip, hayatlardan çalmaya devam ediyor.
Avrupa yine kapanıyor Amerika’da vaka sayısı 1 milyonu yeniden aştı. Ülke evlere şenlik bir vaziyette, şehirde ilk 3 dalgada hastalıktan korunanların tamamı bu kez yakalanmaktan kaçamıyor.
Esnaf “yeniden kapanır mıyız?” korkusuna gark olmuş vaziyette.
Hal böyleyken karşımıza başka bir lebaleblik daha çıkıyor.
CHP Odunpazarı İlçe Başkanlığının düzenlediği sandık görevlileri toplantısı ile Halk Merkezleri ve meslek kurslarındaki kadınlarla yeni yıl kutlaması.
O lebaleblikten şimdilik üç kişinin ismini duyduk
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP İl Başkanı Recep Taşel ve CHP Odunpazarı Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir.
Her üç isme geçmiş olsun. Umarım bu süreci en az sorun ile atlatırlar.
İşin tuhaf tarafı ise şurada yatıyor; AK parti kongrelerine en çok öfkelenen ve insan sağlığına en fazla vurgu yapan kafile bu kez kendi lebalep toplantılarında gerdan kırdı.
Zannediyorum, muhalefetin en konforlusu “dediğimi yap, yaptığımı yapma” tarzı olan.
Oysaki; şimdiye kadar yerel yönetimler zorlu sınavı çok iyi bir şekilde geçirmişlerdi.
Bu son iki etkinlik maalesef başarılı performansa gölge düşürür cinsten. Eskişehir’de halk sağlığından en az merkezi hükümet kadar sorumlu, ayrıca merkezi hükümetten daha iyisini yapabileceklerini göstermek zorunda olan tarafın, AK Parti ile aynı hatada buluşması işi daha trajik bir hale getiriyor.
Yani dünün lebalep kongreleri ile bugünün tıklım tıklım kutlaması arasında bir fark yok. Bilimi inkar eden, şovu önceleyen, insanı öteleyen siyaset tarzı toplumu çökertiyor.