SONER UÇAK YAZDI...
Türkiye’de 2010 yılından buyana 1964 kadın öldürüldü. Aynı yıllar arasında Eskişehir’de öldürülen kadın sayısı 25.
Ülkeyi yasa boğan Emine Bulut cinayeti kabuk bağlamayacak daha doğrusu bağlamaması gereken bir yara olarak ruhumuzu sızlatıyorken, Eskişehir adliye koridorlarından İHA (İhlas Haber Ajansı) aracığıyla duyurulan bir haber 15 yerinden bıçaklanan bir kadının çığlığını bize duyuruyordu.
Bu habere gelmeden önce birkaç konu üzerinde düşünmek gerekiyor. Emine Bulut cinayeti sonrasında Rusya dönüşünde vicdanın sesine kulak vererek yaptığı açıklamada “ Benim gönlüm idamdan yana” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadın cinayetlerinin hukuki bir mevzu olduğu konusundaki ısrarını görüyoruz.
“Bunlardan iki tanesini sallandıralım bakalım başkada kadın cinayeti işleniyor mu?” minvalindeki bu yaklaşımın nerden ve nasıl hortlayacağı belli olmayan şiddeti durdurmasını beklemek, zannediyorum sorunun derinliğini anlamamaya dalalet.
İktidarın değişik ağızlarından zaman zaman kadın üzerine ortaya konan söylem de, hakeza kadına yönelik şiddet konusunda aklı başında bir politika üretileceği konusunda hiç bir beklentiye sevk etmiyor insanı haliyle.
Bu durum, adliye koridorlarından çıkacak olan günü birlik çözümlere daha fazla odaklanmaktan başka bir seçenek sunmuyor bizlere.
Toplumsal, bilimsel ve politik mevzuları adli ve hukuki yöntemlerle sonlandırılacağı yönündeki fikirlerin ne denli tutarlı olunup olmadığını konunun uzmanlarına bırakarak yeniden habere dönelim.
“15 yerimden bıçaklandım illa ölmem mi” gerek diye feryat eden Ö.S’nin eşi hakim tarafından ilk duruşmada tahliye ediliyor.
Haberin sonunda tahliye nedeni beliriliyor eksik dosyaların tamamlanması.
15 yerinden yaralanan bir kadın ve 15 yerinden bıçaklayan bir adam ve aranan sadece eksik dosyalar.
Bence bu duruşmada pek çok eksik yer alıyor.
Bir sıralama yaparsak; en son dosyalar çıkacağına ise eminim.
Öncelikle Eskişehir Barosu, ardından Eskişehir’de kadın cinayetleri konusunda samimi olan tüm kurumlara seslenmek tek seçenek zannediyorum.
Ö.S’nin ölmesine lütfen izin vermeyin…