Soner Uçak yazdı...
İşin aslı bugün CHP’yi yazacaktım.
Ancak CHP içinde yaşanan her ne varsa daha çok CHP’yi ilgilendiriyor.
Kamuoyu adına herhangi bir kırıntı bulup çıkarmak zor.
Gaye Hoca’nın istifasından tutun, sürecin nasıl “örgüt kazandıdan, kim kazandı sorusuna” evrildiğini uzun uzadıya ele almak elbette reytingi bol bir yazı olabilirdi. Ancak pazarı gazlı içecekle mahvetmek istemedim. Brokoli gibi bir yazı ile bugünü geçiştirmek tatsız gelse de besin değeri açısından daha kıymetli.
***
Malumunuz Z kuşağı tartışılıyor.
Kimi anlaşılmadığını, kimi anlaşılmak zorunda olduğunu vurguluyor.
Partilerin salt bir seçmen olarak yaklaşıp, ikna etmeye dönük şarkılarla, animasyonlarla etkilemeye çalıştığı…
Bazılarımızın ise ülkenin geleceği olarak gördüğü Z kuşağı, başka bir gezegenden topraklarımıza inmeyi bekliyormuş gibi adeta.
Oysaki; hemen yanı başımızda gelecek kaygılarına gark olmuş, hiçbir şeyin düzelmeyeceğine duyulan inançtan dolayı, hiçbir şeyi düzeltmeye meyil etmeyenlerin odasına kapanıp robot yaptıklarına şahit olduk.
Uzun uğraşlar ardından bir yerlerden de ödül almış 18 yaşındaki Halid Yıldırım.
Ödül almış olması elbette sevindirici. Ancak daha önemlisi Halid’in duyduğu merak ve ilerlemeye çalıştığı yol.
Bu yolu açmak, uzaylı muamelesi çektiğimiz Z kuşağı için ne anlam ifade eder bilmiyorum, ama hem ülke, hem de Eskişehir için büyük önem taşıyor.
Zaten gençleri ülkenin kaderine ortak edemediğimiz için, anlaşılmayan ya da anlayamadığımızı iddia ettiğimiz bir yere sıkıştırmaya çalışmıyor muyuz?
Gözlerine bakıp “sana burada gelecek yok” diyemediğimiz için “şimdilik seni anlamıyoruz ama, bak ciddi şekilde anlamaya çalışıyoruz, bizi idare et” demiyor muyuz?
***
Tepeden tırnağa bu ülkenin sorunlarına gark olmuş gençler göçmen kuşlara döndü.
Bir şeyler başarıp kanatlanan, rotayı yurt dışına çeviriyor.
Eskişehir İbrahim Karaoğlanoğlu İlkokulu 2. sınıf öğrencisi Elif Zeynep Kaçan, kızımıza ne demeli. Kanada merkezli Caribou Contests tarafından düzenlenen matematik yarışmasına, şimdiye kadar 4 kere katılarak her birinde 1’inci oldu.
Ne yaptık?
Gururlandık.
Bunlar son bir haftada medya da yer alan iki pırıl pırıl gelecek.
Biliyorum; gençlere yönelik bir politika gerekiyor. Gençleri anlama edebiyatından sıyrılıp, somut şeyler ortaya koyulmalı.
Onların bizleri anlayamadığından o kadar eminim ki; asıl onlar bizleri anlamak için çaba sarf etmeli. “Bu adamlar neden böyle yapıyor’un” sorusu onlar için robot yapmaktan da, en zor problemi çözmekten de daha meşakkatli bir iş gibi duruyor ortada.
***
Ancak siyasi kurumlar tarafından gençler için politika üretilene kadar ESO, EOSB, ETO bu gençlere o sihirli dokunuşları yapmalı, en azından yapmak zorunda.
Biliyorum tek tek olacak iş değil.
En azından “Halide dokunduk, Elif’i kolladık” demek siyasetin de aklını açacaktır. Anlamayı beklersek daha çok el sallarız arkalarından.