Uzunca bir vakittir yerel seçimlere ilişkin pek çok yorum yapıldı.

Yorumların tamamına bir bilinmezliğin pençesinde bakanlar, belki de birazda “cahilliğini” aşikar etmek istemeyenler, sığınacak yegane kelimeleri “aynen”le savuşturdukları kuşkulu halleri ile övünebilirler zannediyorum.

Her söylenene katıksız bir şekilde inanılmasa da vardır bir bildikler penceresinden görünen manzara, kabul edelim bu kez çok bilenlerimiz içinde o kadar cezbedici değil.

Dün, belki de herkesin, bir kez daha yeni hesaplar yapması gerektiği ve belki de dünden önce söylenenlerin tamamının eskimiş olduğu gerçekliği ile karşı karşı kaldığına tanık olduk.

Malumunuz önce MHP Genel Merkezi, ardından MHP Eskişehir il teşkilatından gündeme bomba gibi iki açıklama düştü.

Her iki açıklamada yerel seçimlerde ittifakın işlemeyeceğini çok kesin sözlerle deklere ediyordu.

Siyasetteki değişimin hızı ve apansızlığını açıklamak için sık sık dillendirilen Demirel mirası cümle bir kez daha en siyaset bilimciden, en apolitiğe kadar herkesin ağzına yerleşti  “24 saat siyasette uzun bir süredir.”

Bu cümle yıllar sonra bile her hesap bozulduğunda, her tahmin yanılgısında, her tespit hatasında cümle başına yerleştirerek, dün ne konuşuyorduk, bugün ne konuşuyoruz deme imkânı tanıdığı için bu denli kullanışlı. Veya en mükemmel tespit, en şaşmaz tahminlere bir u dönüşü sağlama konforundan dolayı bir türlü eskimiyordur kim bilir.

Bu kez gelen apansız değişim, yerel seçimlere tahmin ve tespitten daha hayati bir mevzu olarak bakanlar için şok etkisi yarattı diyebiliriz.

il ve ilçe belediye başkanlığı adaylığından tutunda, meclis üyeliğine kadar bütün dengeleri özellikle AK Parti ve MHP cephesinde bir anda değişti.

İşin aslı yerel seçimlerde rol kapmak isteyen, görev almak isteyen, halkın teveccühüne kendisini sunmak, özgüvenini göstermek ve daha pek çok sebepten Eskişehirlilere yeni bir vizyon sunmak isteyenler bir kez daha parmak hesabına sarılacağı bir süreç başladı.

Eskişehir yerelinde bu kez belediyelerin tamamını almak umudu ile yola çıkan AK Parti, MHP ittifakı ile işin içinden çıkamazken, yeni ve meşakkatli bir hesabın içinde buldu kendini…

İnsan ister istemez düşünüyor tabi; yaşanan bu kopuş öncesi kaybetme ihtimali mi, yoksa kopuş sonrasında yeni girişilen hesap mı AK Parti Eskişehir temsilcileri için tartıda daha ağır basar?

İşin aslı her iki yükün yıldırıcılığı göz önüne alındığında, ağırlık ile ilgili çok fazla yorum yapmadan gözler bir kez daha yükü omuzlayacaklara çevrilecek.

Ve AK Parti genel merkezinden tutunda, AK Parti tabanına kadar herkes bu kez yüke değil, yükü taşıyacaklara odaklanacak.

Yük ve yükü kaldırma dediğimiz zaman söz dönüp dolaşıp arşimete geliyor. “Bana yeterince uzun bir kaldıraç ve sağlam bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım” diyen Arşimet çok haklı yeterince uzun bir kaldıracak ve sağlam bir kaldıracakla kaldırılmayacak ağırlık yok. AK parti zannediyorum şimdiden bu dayanak noktası ve kaldıraç arayışlarına başlamıştırlar. Dayanak noktası Erdoğan kabul edersek, Eskişehir özelindeki ağır yükü kaldıracak bir kaldıraç bulmak AK Parti için çok zor görünüyor.