SONER UÇAK YAZDI...
STK; Sivil Toplum Kuruluşu, uzun olduğu için STK’dır dilimizde. Dernektir, vakıftır, odadır.
Sivildir; anti militarist manasında değil.
Terhis kağıdını eline alan topluluktan da söz etmiyoruz.
Bilumum üniformadan, kravattan, ilikli ceket düğmelerinden arındırılmış, sivilleşemeyen toplumların yegane sivil kurumlarıdır.
En azından olmak zorundadır da, genel de bizde sivillikten, bürokrasiye, politikaya zıplama tahtaları olarak görünür.
Vatandaşın çatısı altına girerek, devlete, hükümete, bürokrasiye parmak sallayacağı yegane kurum ve kuruluşlarımızdır işin aslına bakarsanız.
Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne göre Eskişehir’de 1600 civarı STK mevcut.
Dile kolay isimlerinin ezberlenmesi zor, anlamlandırılması çok daha zor bir sürü STK’mız mevcut.
Şu sıralar Eskişehir’de adları en çok kumar operasyonları ile geçiyor.
Toplanıp toplanıp kumar oyuyorlar.
En sivil icraat belki de eldeki desteyi düzmektir memlekette bilinmez.
Vatandaşın can sıkıntısını gidermek de bir yerde sivil bir aklı gerektirmez mi?
“Toplumca canımız sıkılmayacak” denildiğinde “emredersiniz” diyecek halimiz yok herhalde.
Bazı bazı profesyonelleşen bir stkcılık görüyoruz. Bir tür iş, bir meslek kolu.
Ne iş yapıyorsun
Falanca sendikanın başkanıyım.
-Meslek ne abi
- Filanca odanın başkanıyım.
Oda ya da dernek koltuğunda oturdukça kalkılması daha zor bir hal alıyor.
Zaman içerisinde o koltukta niçin oturulduğu bile unutuluyor.
Başkanım diyerek önünü ilikleyenler çoğalıyor.
Oda başkanının kapısı bir anda valilik, bakanlık, müşteşarlık kapısına dönüyor.
Hele bir de iktidar ile arası iyi ise oda başkanının; “başkanım da başkanım”
STK birden bire sivil kıyma makinesine dönüşüyor.
Vatandaşın taleplerini öğüteni, yan yana gelerek bir şeylerin değiştirilebileceğine duyulan inancın öldürüldüğü yerde delil olarak çıkıyor karşımıza STK’lar.
Başlıktan çok ayrı bir yere gidiyor yazı yazdıkca yazasın geliyor. Fazla kopmamak da fayda var.
En başarılı odalar ve dernekleri say say bitmez.
Ben bir tanesinin altını kalın harflerle çizeceğim.
Malum en çok onlar gündeme geliyor.
Esnaflarımız; haliyle Ekrem Birsen’in canı bu duruma çok sıkılıyordur.
Esnaf kan ağlıyor diye yazılmadık yazı, çalınmadık kapı kalmadı.
Dostlar alışverişte görmesi adına yapılmış bir açıklama, elde simitle çıkılan bir haber esnafın derdine deva olmuştur zati.
Temsil ettiklerin kan ağlıyorken, bu denli sessiz kalmak başarı değil midir?
Oraya baskın yapmak kimsenin aklına gelmez pişpirik oynansa bari…