Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Baroların seçim usullerinin ve Avukatlık Kanunu’nun değiştirilmesine ilişkin kamuoyunda tartışılan gündemi, Eskişehir Baro Başkanı Av. Mustafa Elagöz ile değerlendirdi.
Sosyal medya ve basında tartışılan değişikliğin kapsamına ilişkin, baroların bilgilendirilmemesinindüşündürücü olduğuna dikkat çeken Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü“Baroların görüşüne sunulmadan ve önerileri alınmadan talimatlı olarak başlatıldığı anlaşılan çalışmalar, saray vesayetinin, yargının savunma ayağını da ele geçirme girişimidir” dedi.
“Her şehirde birden fazla baro kurulabilmesi, baro seçim sistemlerinin değiştirilmesi, barolara üye olma zorunluluğunun kaldırılması, avukatlıkta şubeleşme yasağının kaldırılması, yabancı avukatların Türkiye’de avukatlık yapabilmesi gibi, konuları da içeren, kamuoyuna yansıyan değişiklik taslağı, içlerinde Eskişehir Baromuzun da bulunduğu 51 Baronun imza altına aldığı kaygı verici değişiklikler olarak görülmektedir” diyen Süllü, hedefin, Baroları bölmek ve zayıflatmak yoluyla toplumsal muhalefeti ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. Süllü, saray yönetiminin, ülkeyi yönetemeyişinin hırçınlığıyla,muhalefet partileri, meslek örgütleri gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ve anayasal kurumlarına tahammülsüzlük gösterdiğini ve bu kurumları, kendine göre şekillendirerek susturmaya çalıştığına vurgu yaparak çağrıda bulundu:
“Yıllardır avukatlık mesleğinin çözüme kavuşması gereken onca sorunu varken ve Covid19 küresel salgını sürecinde avukatlar, iki ayı aşkın süredir ekonomik ve hukuki sorunlar ile baş etmeye çalışırken, hukukun üstünlüğünü ve vatandaşların hakkını savunan avukatların Barolarına el uzatmak hukuka ve vicdana sığmaz. Bu değişiklikler, sorunların çözümü adına yapılıyorsa tüm şeffaflığı ile kamuoyuna açıklanmalıdır. Yok, eğer, Baroları işlevsiz hale getirmek için, bir hazırlık söz konusu ise daha yolun başındayken derhal vazgeçilmelidir.Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Barolarımızla dayanışma içinde süreci yakından takip ediyoruz.” dedi.