Arkasında kim var?

    Var olan akıl yürütmelerimiz ile açıklayamadığımız, kimi zaman bilgimizin yetmediği, kimi zaman ise akıl erdiremediğimiz veya anlamsız gelen durum, olay, kişiler ile ilgili olarak komplo teorilerine başvurmak doğru tespit yaptırmasa da, psikolojik olarak ciddi bir rahatlama vesilesi. Salt bu değil elbette. Kimi zaman olaylar apaçık berrakken bile üstüne bir gizem perdesi örtüp tartışmak milli spor haline geldi. Bazen herkesin bildiğini fakat sakladığı daha doğrusu saklamak zorunda kaldığı güç dengelerinin başrol oynadığı durumlar, yahut anlayıp da anlamazlıktan geldiğimiz olaylar karşısında da komploculuk oynamayı seviyoruz nicedir.

    İşin aslı herkesi duyabilmek zamanla kimseyi dinleyememeyi, herseyi görmek hiçbir şeye bakamamayı da beraberinde getiriyor.  Sosyal medyadaki veri hızına göre duygusal değişimler yaşayabiliyoruz örneğin. Bir ölüm haberinin hüznünden, bir başka magazinsel haber ile bir anda sıyrılıyoruz. Rusya’nın dış politikasını tek cümleyle çözüp, tek kelimeyle ekonomist olabiliyoruz "resesyon" misali.

   Dünyadaki bu değişimden şehirlerde nasibini alıyor. Eskişehir gibi herkesin bir diğerini bildiği şehirlerde de komploculuk oynamak nereden bakarsanız bakın zor bir olay. Troller eşliğinde yeni komplo teorileri üretmek veya bir komploya yelken açmak, zannedilenin aksine bir hayli güç bir mevzu. Kimi zaman takma isimlerle akıllarda acaba oluşturulurken, bir yandan ise ortaya atılmış arkası ve önünden bağımsız iddialarla komplo kadar grift olmayı başaramayan olsa olsa tezgah diyebileceğimiz yol ve yöntem ile örülmeye kalkılan komplomsu olayları meşreplerine göre farklı ağızlardan dinleyebiliyoruz.

   Ancak dediğim gibi, Eskişehir, komplo üretmek ve onların teorilerinin yapmak için hem nüfus hem de sınır bakımından çok da yeterli zemin ve malzemeyi sunmuyor. Yapılmaya çalışılan basit tezgah örüntüleri de belli bir süre sonrasında kabak tadı veriyor. Komplotif kişiler bir süre sonra damgalı eşek misali ortalıkta gezerken, tezgahtan çıkan çorap nihayetinde o tezgahı kuranların başına geçiriliyor.

    Eskişehir’de şu sıralar en çok sorulan soru zannediyorum "arkasında kim var" sorusu. Gerek medya da yaşanan hareketlenmeler, gerek ise yaşanan bazı olaylar sonrasında en azından ben “Arkasında kim var?” sorusu ile çok sık muhatap oluyorum. Bu sorunun yanıtı çok kolay olduğu için cevaplamak güçleşiyor. Herkesin bildiğini dillendirmek arkadakilere fazla kıymet vermekten öteye geçmiyor. Arkadakilerde öndekiler kadar pespaye nitekim...